bugün
- fenerbahçe15
- kılıçdaroğlu'nun yeniden aday olacağım demesi12
- kur an çevirisi yapmanın haram olması23
- fransız kızın üzerine işeyen göçmen10
- emre belözoğlu15
- sevgiliyle uyumak12
- sözlüğün en iyi yazarı olmak11
- mert hakan yandaş19
- abberrline9
- mauro icardi22
- 2023 2024 sezonu süper lig şampiyonu galatasaray17
- israil'in refahta sivil çadırlarını vurmasi27
- hadise'nin külotla marş söylemesi11
- online 28 yazar şu an ne yapıyor13
- fenerbahçe'nin gs'nin balonunu patlatmış olması20
- müslümanların anadili arapçadır10
- icardi190511
- astrolog meral güven20
- galatasaray ın verilmeyen penaltısı9
- dilan dere ile evlenmek10
- hamas9
- para bok huzur yok10
- albay kemal11
- okan buruk'un rakiplerine küfür etmesi10
- galatasaray'ın hakemleri kutlamalara çağırması11
- neden yazarlık yapıyorsunuz23
- true karı mı9
- satrançta oyuna beyazın başlaması8
- 195 lik erkek olarak 150 lik kızla çıkmak12
- galatasaray19
- ismail kartal11
- ergin ataman13
- pornhub com10
- fenevin üzerindeki trabzonspor laneti8
- fenerbahçe taraftarı12
- evlenmelik sözlük erkekleri27
- beşiktaşın en kötü sezonunda bile kupa alması9
- ikizler burcu erkeği10
- karşı cinste çekici gelen özellikler8
- hangi süper güce sahip olmak isterdiniz12
- aslolan fenerbahcedirin anlık suratı10
- nihavend longa8
- sokak hayvanları uyutulacak8
- 26 mayıs 2024 konyaspor galatasaray maçı10
- mika raun'un gelinlik giymesi12
- istanbul'a taşınmak isteyenler için tavsiyeler14
- true bekarsa ispatlasın13
- sözlükteki en sapık 10 yazar16
- fettullah gülen'in ölmesi22
- ölen arkadaşın karısının seksi olması9
top sakallı insanların ordu evlerine alınmaması durumudur.
dayımın oğlu, sağlık problemleri yaşadığı bir yaz tatilim esnasında zeytinburnu'ndan, kuzenimi almam gerekmişti. dayım ile buluşup askeri sınırların içerisine girmiştik ve yengemle kuzenimi beklediğimiz sırada "kahvaltı" yapmamış olmam, bir dayı olan dayımı rahatsız etmişti. maksadımız sadece yemek yemekti ve orduevi, bu iş için oldukça müsait görünüyordu. tam orduevine girip de boş bir masaya yöneldiğimiz esnada "komutanım" diyen bir ses kendisini yineleyip duruyordu ardımızda. döndüğüm anda askerle(garibim, erbaş ile) burun buruna geldim ve "komutanım, sakalla burada duramazsınız." dedi. "doğru" dedim ve çok sevdiğim sakallarımı, kıçı kırık bir kahvaltı uğruna kesmek pek de çekici gelmiyordu o zamanlar(yaş 18-19 daha)...
derken ordu evinin hemen karşısında bir büfe(askeri büfe) çarptı gözüme ve dayıma "boşver" dedim. büfeden birer okkalı hamburger çekeriz, yanına da meşrubat, sonra da ağacın altında oturup yeriz pekala... öyle de yaptık nihayetinde.
aradan yaklaşık 5-6 sene geçmiş ve bugün "orduevlerine müslümanların alınmaması" diyen insanlara şahit oluyorum. kaldı ki kimse, kimsenin "nasıl" inandığını dışarıdan bakarak tespit edemez. sadece belli bir "kılık-kıyafet" kabulü durumu vardır ve buna uyarsan o mekana girersin, uymazsan o mekana giremezsin hepsi budur. yoksa ki kimse senin inancınla ilgili farklı fanteziler kurmuyor. kendi payıma yaşadığım olayda gidip de lavaboda sakal traşımı olsaydım kimse bana "sen müslümansın arkadaşım, giremezsin" diyemezdi. kaldı ki geçmiş dönem sarıgazi'deki havacılara ait orduevi'nde de başörtülü asker eşleri, pekala girip çıkabilir durumdaydı(sene 1999-2002 arasında bizzat şahidim buna). sonradan işte ne oldu, nasıl olduysa fişleme sırası bizde düşünceli kutuplar çıkageldi ve köroğlu'nun deyimi ile mertlik bozuldu...
el akıl, el fikir, el mantık ya hu...
dayımın oğlu, sağlık problemleri yaşadığı bir yaz tatilim esnasında zeytinburnu'ndan, kuzenimi almam gerekmişti. dayım ile buluşup askeri sınırların içerisine girmiştik ve yengemle kuzenimi beklediğimiz sırada "kahvaltı" yapmamış olmam, bir dayı olan dayımı rahatsız etmişti. maksadımız sadece yemek yemekti ve orduevi, bu iş için oldukça müsait görünüyordu. tam orduevine girip de boş bir masaya yöneldiğimiz esnada "komutanım" diyen bir ses kendisini yineleyip duruyordu ardımızda. döndüğüm anda askerle(garibim, erbaş ile) burun buruna geldim ve "komutanım, sakalla burada duramazsınız." dedi. "doğru" dedim ve çok sevdiğim sakallarımı, kıçı kırık bir kahvaltı uğruna kesmek pek de çekici gelmiyordu o zamanlar(yaş 18-19 daha)...
derken ordu evinin hemen karşısında bir büfe(askeri büfe) çarptı gözüme ve dayıma "boşver" dedim. büfeden birer okkalı hamburger çekeriz, yanına da meşrubat, sonra da ağacın altında oturup yeriz pekala... öyle de yaptık nihayetinde.
aradan yaklaşık 5-6 sene geçmiş ve bugün "orduevlerine müslümanların alınmaması" diyen insanlara şahit oluyorum. kaldı ki kimse, kimsenin "nasıl" inandığını dışarıdan bakarak tespit edemez. sadece belli bir "kılık-kıyafet" kabulü durumu vardır ve buna uyarsan o mekana girersin, uymazsan o mekana giremezsin hepsi budur. yoksa ki kimse senin inancınla ilgili farklı fanteziler kurmuyor. kendi payıma yaşadığım olayda gidip de lavaboda sakal traşımı olsaydım kimse bana "sen müslümansın arkadaşım, giremezsin" diyemezdi. kaldı ki geçmiş dönem sarıgazi'deki havacılara ait orduevi'nde de başörtülü asker eşleri, pekala girip çıkabilir durumdaydı(sene 1999-2002 arasında bizzat şahidim buna). sonradan işte ne oldu, nasıl olduysa fişleme sırası bizde düşünceli kutuplar çıkageldi ve köroğlu'nun deyimi ile mertlik bozuldu...
el akıl, el fikir, el mantık ya hu...
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar