bugün

bir kişinin ölmeden önce yaşadığı hayatı sorgulamasıdır...

misal;

Ölümün kıyısına son adımını atmadan önce düşün bakalım, hangi adımları, kimler için, neden nasıl, nerede attın?

Ya da şöyle soralım, kaç adımını kendin için attın. Sen miydin evrenin merkezi, sevdiklerin mi, nefret ettiklerin mi?

Amacın neydi dünyada? Ne olmak istedin, ne oldun? Ne geçti eline yaptıklarından ve son adımda ne kaldı elinde yaptıklarından, kazandıklarından, kaybettiklerinden?

Sorguladın mı hayatını? Doğru olanı mı yapmak istedin? Yaptıklarına mı doğru dedin?

Hayatın bir sorgulaması bu aslında, son adımdan önce yapılması hatta ilk adımda düşünülmesi gerekenler...

Sorgulanmayan, denetlenmeyen her şey, hayatımız gibi uçuruma komşu yaşar. Tek bir yanlış, uçurumun dibine balıklama dalmak demektir...

Sen sen ol içinde su olmayan yere balıklama dalma. Sırtında bir paraşütün, seni koruyacak, önceden düşünülmüş tedbirlerin mutlaka olsun...
hakkini helal eder misin?
sana borcum var miydi?
ben olunce, kimseye bakmazsin degil mi?
ben simdi gidiyorum, sende gelecek misin?
sensiz olum bile aci veriyor, hissediyor musun?
elinden son bir su icsem iyi olurdu degil mi?
cok gec kalmazsin degil mi?
mezarim manzarali mi?
-var mısın yok musun?
+yokum
-yokum diyooor.
ölmek üzere olan kişiye de sorulabilecek sorulardır: 2 farklı bakış açısıyla sorulabilir. bunlardan ilki :

hatalarını kendine itiraf edebildin mi?
hiç aşık oldun mu?
okulu uzatıp aslan gibi öğrencilik yaptın mı?
herhangi bir extreme spor denedin mi?
kankanla sırt sırta kavgaya karıştın mı?
radiohead konserine gittin mi?
yıkılana kadar içip, kusa kusa eve gittin mi?
başka bir ülkeye gittin mi?
cebinde 4 paket sigara parasıyla otostopla tatile çıktın mı?

vs.vs... eğer soruların çoğunluna cevap hayır ise görüşürüz denir ölene... eğer çoğunun cevabı evet ise sana ihtiyacımız vardı, nerreye gidiyosun denir.

2. bakış açısı ise:

bugünü geçtim hadi, hayatın boyunca allah için ne yaptın?
sizde geleceksiniz de mi lan?