bugün

tanım = öğretmenlik mesleği ile ilgili uydurma haber ve söylentiler
yazları üç ay tatil yaparlar... yalan...
çok büyük miktarlarda para alırlar. %90 ı için geçerli değil.
aldıkları 3 kuruş maaşla tatilde bile rahat edemedikleride bir gerçektir.
yaz tatilinde, kullanılacak olan kitapları inceleyip müfredatta değişiklik yapılıp yapılmayacağını tespit etmek için uğraşıp didinmesine rağmen, hiç bişey yapmadan para kazanan lekesine layık görülmeleridir.
yazları maaş almazlar... en çok sorulan soru ..alırlar neyazık ki çünkü bünyeleri henüz taşı eritememektedir?
işlerinin sadece derse girip çıkmaktan ibaret olması yalandır. bu sadece buzdağının görünen kısmıdır. bunun dışında rehberlik hizmetleri, okulla ve dersle ilgili toplantılar, yıl sonu raporlarını hazırlama, sosyal faaliyetlere katılma, yıl sonu sınavları için çeşitli komisyonlarda görev alma gibi işleri vardır.
aynı zamanda 45 dakikalık bir ders için akşamları oturup çalışırlar. öyle herkes gibi ayaklarını uzatıp televizyon izleyemezler ya da yapacakları yazılı ile ilgili çalışma yaparlar. (tabi bu işini gerçekten önemseyen bir öğretmen için geçerlidir.)
bir öğretmenin öğretim görevi dışında eğitim görevi vardır ve bu da sadece derslerde yapılamaz.
Not: yapılan araştımalara göre 40 dakikalık bir derste öğretmenin harcadığı çaba normal bir devlet memurunun 3,5 saatine eşitmiş. Zaten orada öğretmen sadece bilgi aktarımını gerçekleştirmez. konuyu zamana göre ayarlar, öğrencileri yönetir. eğitsel çalışmalar da yapar.
lisedeyken ingilizce öğretmenimiz mesleğin zor olduğunu söylemişti de karşı çıkmıştık. (bkz: davulun sesi uzaktan hoş gelir)
yaz aylarında maaş almalarına hep karşı çıkılmıştır. bu da bir asparagastır. halbuki kışın yaptığı çalışmalar yazınki maaşını hak ettirir. Çünkü bir öğretmen yarıyıl tatiline girerken bir velini "ay ben bununla on beş gün nasıl başa çıkacağım!" sözlerine maruz kalabilir. Ama bir öğretmen o velinin çocuğu gibi kaç çocukla o sınıfta kaç ay boyunca uğraşmaktadır. bir öğretmenin maaşı son zamla ancak 1000TL'yi bulmuştur.
"yan gelip yatmaları" polemiğidir.
her gün ortalama 4 değişik sınıfta derse giren bir öğretmen için bir önceki akşam, 4 değişik ders planı hazırlamak demektir. bu ders planı neyi mi içerir? şöyle ki;

-dersin amaçları
-dersin sonunda öğrencilerin konuyu ne kadar algıladıklar ve ya algılamış olmaları gerekmesi
-derste yapılacak olan aktiviteler (1 tane kesinlikle yetmez)
- bu aktivitelerde kullanılacak olan materyallerin hazırlanması
-hazırlanan bu materyallerin öğrencilerin kültürüne ve sosyal yaşantılarına uygun olması
-ders yapılırken karşılaşılacak problem ve ya sorunlara karşı önlem alınması (kısaca B planı)
-bu yapılacak olan aktivitelerin 45 dakikalık zaman dilimine sığdırılması

gibi. yani bir öğretmenin bir akşamda bunun gibi 4 tane plan hazırlaması, onun yan gelip yatamadığına açıklık getiren olaydır. "yatıyorlar" gibi laflar külliyen yalandır.
yeri midir bilmem ama bu meslekle ilgili en meşhur asparagas gerçek olsa, çalıştıkları okulun bir yılda verdiği mezun adedince dayak yerlerdi vesselam.
hantal bürokrasisiyle işini bilmeyen idarecilerin doluğu, gün geçtikçe ideolojik, siyasi zihniyetlerin yüksek kademelere gelmesiyle içinden çıkılmaz bir hal alan kurumlarda çalışan piyonlardır.
bayan olanlarının mesleğe adım atar atmaz mecburi hizmetten dolayı evlenmek durumunda kalmaları. *
#2168998 no'lu girdi asparagastır. bazı öğretmenler böyle bir işe kalkışıyorlar ancak birçoğu da "zorunlu hizmet 3 yıl dört yıl; ama zorunlu hizmetten kaçacağım diye evlendiğin kocanın kahrı bir ömür boyu" deyip zorunlu hizmetini yapıyor.
ögretmenler alanlarındaki herşeyi bilirler .. yalan .. hiç ders çalışmayan üniversite bittikten sonra bildiğinin üstüne hiç birşey koymayan, ögrenci bişi sordugunda sadece öyle değil demekle yetinen, -yetindiren-, öğrencisine bişey katamayan, çogunlukla soru sorsanız ben evde akşam bakıp getireyim diyebilen (benim çözmek için üç dakkam var o akşam bakayım diyo) türleri çok fazladır.