bugün

selçuklu atabeylerinden musul hakimi imameddin zenginin oğludur. yıllarca haçlılara karşı suriyede amansız mücadelelere girişip, bütün islam aleminin takdirini kazanmış, adaleti ile öne çıkmış bir emirdir.
selçuklu atabeyi, melikşah'ın kumandanı. urfa haçlı krallığına ermenilerin desteği ile son vermiş ve atabeyliğini kurmuştur. kurduğu atabeylik sonradan eyyubi devleti tarafından yıkılmıştır. yıkım sonrası tarih sahnesinde öne çıkan isim ise:

(bkz: selahaddin eyyubi)
imadüddin zengi'nin oğlu. musul atabeylerinden. haçlıları püskürten ve selahaddin eyyubi'yi hazırlayan adam. amin maalouf "arapların gözüyle haçlı seferleri" adlı kitabında ona büyük bir ilgiyle yaklaşmış ve kitabında önemli bir yer ayırmıştır.
Büyük Selçuklular'ın Halep Atabeyi olan büyük türk komutanıdır.
Zengi hanedanının bir üyesi olan Nureddin 1118 yılında dünyaya geldi. 1146 yılında babası imadeddin Zengi'nin ölümü üzerine devlet eski Türk geleneklerine göre varisler arasında bölündü, bu paylaşım sonunda Musul Seyfeddin Gazi'ye bırakılırken, Nureddin Mahmud'un payına da Halep ve yöresi düştü. 1150 yılında Anadolu Selçuklu sultanı I. Rükneddin Mesud'un kızıyla evlendi.
Nureddin Mahmud Zengi, adil bir hükümdar idi. Bu sebeple O'na kendi halkı tarafından el-Emir'ul-Adil (Adil Hükümdar) lakabı uygun görülmüştür. Çocukluğunda iyi bir eğitim alan Nureddin devlet yönetiminde diplomatik bir üslup kullanmıştır. Uygulamış olduğu usta siyaset sayesinde müslümanların birliğini sağlamış ve sonradan komutanlarından Selahaddin Eyyubi tarafından gerçekleştirilecek olan Kudüs'ün Fethi'nin zeminini hazırlamıştır.
Nureddin ileri görüşlü bir liderdi, adımlarını daima geleceği düşünerek atardı. O'nun üç hayali vardı. ilki müslümanları birleştirerek islam birliğini kurmaktı -ki bunu hayattayken gerçekleştirmiştir-. ikinci hayali yani Kudüs'ün yeniden fethini kendisinden hemen sonra Selahaddin Eyyubi gerçekleştirmiştir. Son hayali ise Konstantiniyye'nin fethi idi, bu fetih de Fatih Sultan Mehmed'e nasip olmuştur.
Nureddin öğrenime çok önem vermiştir. Şam, Halep, Hama, Humus ve Baalbek şehirlerinde öğrenim kurumları kurmuştur. ilk Darul Hadis'i O kurdurmuş, kurdurduğu rasathanede güneş saati yaptırmıştır. Komutanlarına özel önem vermiş ve başta Selahaddin olmak üzere onları gerek kumandanlık ve gerekse siyaset konusunda yetiştirmiştir.
imadeddin Zengi 1144'de Urfa'yı fethetti ve I. Haçlı seferi sonunda kurulan Urfa Kontluğu'na son verdi. Bu zafer Haçlılara karşı kazanılmış ilk önemli başarıdır. Urfa'nın kaybedilmesi üzerine Avrupa ikinci bir Haçlı seferine hazırlanmıştır. Ortaçağ islam dünyasının en parlak simalarından olan Nureddin Mahmud Zengi, babasından devraldığı Haçlılar ile mücadelesinde ağabeyi ve Musul Atabeyi Seyfettin Gazi'yle ve 1148'de ağabeyinin ölümünden sonra yerine geçen küçük kardeşi Kudbeddin Mevdud'le birlikte hareket ederek, Haçlılara karşı islam cephesini birleştirmiş, II. Haçlı seferinin etkisizleştirilmesine çalışmıştır. Zengilerin bu fedakarlıkları sonucu Haçlılar daha fazla ilerleme imkânı bulamayarak sahil şeridine sıkışıp kalmışlardır.
Nureddin, kısa süreliğine Haçlıların eline geçen Urfa’yı ani bir baskınla 1146’da tekrar fethetti, böylece Urfa Kontluğu'nu tekrar diriltme çabası başarısız oldu. Ertesi yıl da Artak ve civarını ele geçirdi. Seyfeddin Gazi ile birlikte Şam'ı kuşatan Haçlılar ile savaştı ve II. Haçlı seferinin başarısızlıkla sonuçlanmasını sağladı. Harim kalesini ele geçirdi, Haçlıları Yağra’da bozguna uğrattı. 1149’da Antakya Prensi Raymond’u öldürdü. Daha sonra Famiya kalesini zaptetti. Börilerin elinden Şam'ı aldı. Yukarı Mezopotamya, Güneydoğu Anadolu ve Suriye’yi tek hakimiyet altında toplayarak sultanlığını ilan eden (1153) Nureddin Mahmud’un prestiji Selçuklu hanedanı’nı gölgede bırakacak kadar arttı.
Nureddin Mahmud daha sonra Kudüs Kralı III. Baudouin’i yenilgiye uğrattı (1157). 1158’de Haçlılara yenildiyse de onları Harim’de ağır bir bozguna uğrattı (1164). Mahmud Zengi, Mısır'daki Fatımi Halifesi 'nin kaypak tutumunun farkına varmış ve Esedüddin Şirkuh ve Şirkuh'un yeğeni Selahaddin Eyyubi’yi Mısır’a göndermiş ve Fatımilerin Haçlılarla işbirliğine girmelerinin önüne geçmiş ve dolayısıyla Mısır'ın Kudüs Krallığı'nın kontrolüne girmesinin önünü kapamış, bilahare islam dünyasında ikiliğe sebep olan Fatımi Halifeliği’nin 1171'de yıkılmasını sağlayarak Selçukluların hayalinin yani islam birliğinin gerçekleşmesine önayak olmuştur. Selahaddin Eyyubi, Nureddin Zengi'nin ölümüne kadar Mısır'da naiplik yapmış ve O'nun emirleri dışına çıkmamıştır.
Nureddin Mahmud 1173’te Maraş ve Göksun’u Anadolu Selçukluları'ndan aldı, ancak II. Kılıç Arslan ile anlaşarak şehirleri geri teslim etti. Nureddin 1174’te Şam’da vefat etti. kendisi tarafından yaptırılan Şam'daki Nuriye Medresesi'ne defnedilmiştir.
Yerine oğlu ismail geçti. Bu dönemde Selahaddin Eyyubi ülke topraklarını yavaş yavaş ele geçirmeye başladı. Selahaddin ile mücadele eden Zengiler başarılı olamadı. ismail, hastalanınca ülkesinin Musul hakimi izzeddin Mesut’a verilmesini vasiyet etti. 1181’de ölünce Halep kolu sona erdi. Zengilerin Oğuzların Avşar boyundan geldiği biliniyor. Zengi devleti dağılınca buradan göç eden bir kısım Avşar boyları Karamanoğulları Beyliğini kurmuşlardır.

http://tr.wikipedia.org/wiki/Nureddin_Mahmud_Zengi
selahaddin eyyubi'yi tarih sahnesine çıkaran zengi atabegliğinin hakimi. haçlıları hallaç pamuğu gibi atmıştır.
adamımdır.

haçlıları yamultan yiğit türkmen beyidir. ortadoğu'nun ortak kahramanlarındandır.
Büyük hükümdar.
biz Türkler'den çok Avrupalılar'ın bildiği hükümdar.
selahaddin eyyubi'yi selahaddin eyyubi yapandır.
Maalesef Türkiye de yeteri kadar bilinmiyor. Öz be öz afşar türkmenlerinden olduğu halde ülkemizde hakkında 2 kelam laftan başka bir şey bilinmez. Bizden çok, o begenmediğimiz avrupali haçlıların soyundan gelenler biliyor. Babası imameddin Zengi gibi ülkemizde hakkında doğru düzgün bir kitabı bile yok. Sadece Osmanlı atamızmış gibi ötekileştirilen büyüklerimizden biridir.
ailesinin dönüm noktası babası ile başlar. imadeddin zengi 1144 te urfa yı haçlıların elinden alınca zengi ailesi uzun süre ortadoğu da iktidar sürecek güce ulaştı.
Ona ihanet eden selahaddin eyyubi kadar nedense bilinmeyen ve sevilmeyen büyük hükümdar.
O Eyyubi kadar bilinmez ancak Selahattin Eyyubi'yi Eyyubi yapan onu yaratan bir Türktür.