bugün

bu kuzeyliler avrupa'yı, hristiyanlığı seçmeden önce düzenli olarak yağmalamışlar ve korku salmışlardır. gemileri ile hem deniz hem de tatlı sularda dolaşıp etrafındaki şehirleri yağmalarlar. londra, paris vb... ülkelerinde tarım bütün nüfuslarını geçindiremediğinden bu tarz bir geçim yolu benimserler.
9. ve 10. yüzyıllarda avrupa'da çeşitli yağma ve fetih hareketlerinde bulunmuşlardır. ileri seferleri italya'ya kadar dayanmakla beraber baskın güçlerini danimarka, almanya kıyı şeridi ve bütünüyle fethettikleri britanya adasında göstermişlerdir.

bugün normandiya olarak adlandırılan kuzey fransa kıyıları da adını, bu fetih sürecindeki norman işgalinden alır.
Norman kelimesi anlam olarak "kuzey insani" anlamina gelmektedir. ingilizce kuzey anlamina gelen north ve adam anlamina gelen man kelimelerinden turemistir.
Normanlar karolenj imparatorlugu doneminde kuzey avrupa, iskandinavya'dan gelen ve kendilerine viking barbar ve yagmaci kavimlere verilen isimdir. normanlar'a o kotu unlerine sebeb olan faaliyetleri 8. yuzyilin sonlarina dogru ani bir artis gostermistir. Bunlarin baslica sebebleri doga kosullarinin zorlasmasi, ticari parazar arayisi, artan nufus ve orta avrupa'daki hristiyan zenginliklerinin cekiciligidir.

Normanlar'in denizlerdeki hakimiyetlerinin sebebi hizli hareket edebilen ve adina snekkja ya da drakar denilen deniz tasitlarini kullanmalariydi. Bu aletler merak edenlere hemen soyleyelim "tarkan viking diyarinda" isimli filmde vikingler'in kullandigi gemilerdir.

Normanlar ilk is olarak deniz urunlerini bolca elde edebilecekleri kiyilari yagmalamaya basladilar. savunmasi zayif bolgeleri bazen yagmalayip bazende fethet hareketlerine giristiler. Norvecliler'in istilasi dogu kanada kiyilarina kadar ulasmistir.

Danimarkalilar 8. yuzyil'in sonlarina dogru ingiltere'ye saldirdi. 11. yuzyilda ise danimarka krali buyuk knud doneminde ingiltere tamamiyla normanlar'in eline gecti. Buraya koloniler halinde tasinan danimarkalilar yerli halkla kaynasmistir.

Norman suvarileri iyi ata biniyor ve uzengi kullaniyorlardi. bu ozellikleri normanlar'in avrupanin ic kesimlerini kolayca fethetmelerinde buyuk rol oynamistir.

Avrupa anakarasi'nda ayni anda 7 tane norman kurulmustur. bunlarin 3'u anglosakson topraklarinda, 4 tanesi de frank topraklarindaydi.

normanlar'in Turkler ile munasebetleri genel anlamiyla ticari duzeyde olmustur. ozellikle isvec ve danimarkalilar turkistan'a ve bizanslilar'a kole, silah ve kurk satiyor, karsiliginda baharat ve ipekli kumaslari ise frank ve anglosakson topraklari'na getiriyorlardi.

Norman istilalari avrupa kulturunu derinden etkilemistir. Bugun avrupa milletlerinde normanlar'in barbar ozelliklerinin yaninda onlarin yapici birtakim ozelliklerini de uzerlerinde tasirlar.
vikingler olarakda bilinen ''kuzeyli adamlar'' anlamına gelen iskandinavya kökenli kavimdir. en etkili dönemlerini 8. ve 11. yüzyılda yaşamışlardır ve bütün avrupanın adeta kabusu haline gelmişlerdir. bir çok kardinal ve din adamı yazıtlarında onları vahşi, barbar ve yağmacı olarak tanımlasalarda, aslınla onurlarına son derece düşkün bir halk olduğu sonradan anlaşılacaktı. vikingler, bugun bile savaşçı bir halktan ziyade kültürleri, gelenekleri ve inançlarıyla anılırlar.

vikingler, gemicilik yapımında ortaçağ boyunca avrupadan çok daha ileri bir seviyedeydi, bu kavimlerde kadınlar evlerinde oturur ve erkekler de drakkar isimli ünlü gemileriyle işgallere çıkardı. vikingler içinde savaşta ölmek çok önemli bir işlevdi ama daha çok viking kültüründe savaşta elinde kılıcı olarak ölmek gerekliydi, çünkü vikingler öldükten sonra odin'in cenneti olarak bilinen walhalla ya gidebilmeleri için elinde ki kılıçlarla ölmeleri gerekirdi.

viking inançlarında, savaş tanrısı ve aynı zamanda viking baş tanrısı olarak bilinen odin'e inanılır ve ona kurbanlar sunulurdu, savaşa giderken bile bu tanrının ismiyle savaşa girilirdi. ancak bugun iskandinavya mitolojisi olarak bilinen vikinglerin inançlarıyla, yunan mitolojisi olan antik yunan inançları arasında ki en büyük fark, yunanlıların tanrılarını tapılacak bir tanrı olarak görmesine karşın vikingler kendi tanrılarını dost, arkadaş ve yol gösterici olarak kabul ederlerdi.

normanlar, avrupada en çabuk hristiyanlığı kabul eden milletlerden biridir, vikinglerin hristiyan olması tüm avrupanın gücüne, güç katmıştır. türk denizlerinde tahta bile yüzdüremeyen bizans ve avrupa gemicilikte vikinglerin sayesinde büyük oranda gelişme kaydetmiştir. böylece haçlı seferleri baş göstermiştir. vikingler her ne kadar bugunkü isveçliler, norveçliler ve danimarkalıların ataları olsalarda tıpkı bir çok kavim gibi artık tarihin tozlu sayfalarında yerlerini almışlardır.
aslı nord-man'dır, yukarıda ifade edildiği gibi kuzeyli anlamına gelir. salt adına bakıp da yanılabilmeniz ihtimal dahilindedir. Elbe'nin ötesinde yaşayan germenleri tanımlayan bir kelimedir bu. kendileri gemi teknolojisinde baya üstün bir toplumdur. fiyorddan fiyorda sakin geziler için yapılmış tekneleri olduğu gibi avrupalıları dehşete düşüren "uzun gemi"ler de yapmışlardır. bu gemiler onların atlantik kıyılarına inmelerini sağlamıştır. özellikle avrupa'da bir çok yeri bu nehir tekneleri vasıtasıyla fethedebilmişlerdir, avrupa'da bilindiği gibi bir çok kollara ayrılan nehirlerin üzerinde sağlanan tekne taşımacılığı bilhassa normanlar tarafından savaşlarda stratejik amaçlarla kullanılmıştır.

özellikle ingiltere'nin fethinde thames nehri üzerinde reading'e kadar ulaşmış ve nehirlerin ulaşmadığı yerlerde ise gemiler karadan halatlarla çekişmişlerdir. nehir yolunu kesen tahkimatlarla karşılaştıklarında ise gemileri karadan taşıyarak amaçlarına ulaşabiliyorlardı. normanların en önemli özelliklerinden bir diğeri ise tahkimatlı yerlere saldırmalarıdır. batı avrupa'nın fethinde bilhassa işe yaramıştır; o zaman yüksek surlar ile iyi tahkimatlandırılmış şehirler normanların bu istilasına dayanamamışlardır. devletin olmadığı ve feodalitenin avrupa'yı kasıp kavurduğu yerde hali ile normanlardan çok çeken avrupa halkı bu belayı defetmek ya da hafifletmek amacıyla onlara haraç ödemeye başlamıştır; ilk girişim ise zengin topraklara sahip olan manastırlardan gelmiştir. Dönemin fransa kralı kel charles bile bu haracı ödemiştir.

normanların ilk atakları kendisini daha geniş çaplı bir yayılmaya bırakmıştır. batı ispanya, balear adaları, piza ve aşağı rhone vadisine ulaşmışlar hakimiyet alanlarını akdeniz'e kadar genişletmişlerdi. lakin bu hareketin bir sürekliliği olmamıştır; bunun nedeni ise normanları akdeniz'den kaçıran neden akdenizdeki arap filolarıdır. o dönemde kuzey afrikadaki güçlü arap beyliklerini ve sicilya'yı işgal edip italyan kentlerine saldırdıklarını hatırlatalım. bundan dolayı istilalar kuzeye doğru yayılmış hatta 1066'da battle of hastings ile birlikte ingiltere'de doruk noktasına ulaşmıştır. daha öncesinde ise danimarkalılar ve norveçliler adayı işgal etmişlerdir; bunlara karşı durabilen sadece bir krallık bulunmaktadır o da wessex krallığıdır. lakin ingiliz kralları zamanında bizans'ın türk boylarına yaptıkları gibi paralı asker olarak kullandıkları viking'i viking'e kırdırmıştır; lakin danimarkalılar da çok geçmeden dönemin ingiliz kralı aethelred'e ihanet etmişlerdir. bunun üzerine adada yakalayabildiği tüm danimarkalıları öldürtmüştür[lakin bu ölenlerin içinde danimarkalı viking şefi svein'in kardeşi bulunmaktaydı) ingilizler ile danimarkalılar arasındaki savaşın sonucu wessex hanedanının yıkılması ve son temsilcisinin de danimarkalılar tarafından öldürülmesi ile sona ermiştir. lakin svein de ölmüş onun yerine oğlu knut geçmiştir.

ingiltere'nin wessex hanedanının çöküşüyle herhangi bir otoriteden yoksun olması beraberinde iki toplumun ağızlarının suyunun ada üzerine akmasına engel olamamıştır. bunlardan birincisi Fransa kralı ile anlaşarak onun ülkesine gelen saldırıları engellemeye çalışan fransa'nın kuzeybatı ucunda kurulmuş olan normandiya düklüğü ile[bunlar aslen norman olmakla birlikte bölgenin ismi o dönemde yerleşen bu halkalardan gelmektedir]kuzey denizinin ötesindeki kuzeyli halklardır. harold adında bir iskandinav lider wessex hanedanından edward'ın ölümü ile kendini kral ilan edince norveçli harold'un ordusu ve güneyden de piç gullaime'nin normandiya ordusu ingiltere'ye asker çıkartmış ve norveçli harold stmford köprüsünde yenilerek öldürülmüştür.

Fransa'daki maceraları ise daha ilginç olmuştur. Fransa'da bir iskandinav prensliğinin kurulması danimarka hanedanına mensup iki kişinin frank imparatoru sofu louis'den alınan beneficium sonucu kurulmuştur. daha sonra ise bu topraklar belirli dalgalanmalarla büyümüştür. ilerleyen dönemlerde loire ve seine vadilerinde yoğunlaşan viking harekatı fransa'nın içinin talan edilmesine neden olmuştur. bunun üzerine yukarıda belirttiğimiz gibi aşağı seine normanlarının başkanını çağırtan Fransa kralı sofu charles onun oğluna lala olmasını önermiş fakat bu girişim pek başarılı olmamıştır. lakin çabalarından bıkmayan sofu charles tam 14 sene sonra muradına ermiş ve Chartres önlerinde fransızlardan ağır yenilgi alan rollon ise bu öneriyi kabul etmiş; bu noktada fransa'da konuşlanmış olan nomanlar artık korsanlara karşı frank devletini koruyacaktır. lakin bu ifade ettiğimiz gerçek bu kadar başarılı olmamış bazı başıboş norman şefleri kendi kafalarına göre davranmış bazıları ise toprak verilmemesi nedeniyle küsüp ortalığı tozu dumana katmıştır.

ingiltere'nin normanlarca işgalinden sonra Normanların heyecanları yavaş yavaş azalmaya ve daha çok da uygarlaşmaya başlayacaklardır. bu minvalde bu yavaşlama ve uygarlaşmayı incelemek açısından kuzey putperestliğinin hristiyanlığa direnememesi olgusunu ele alabiliriz. aslında bu süreç uzun sürmüştür; yaklaşık 300 yıl. bunun en önemli nedeni hristiyanlığın sıkı örgütlenmiş kilisesi ile putperestlerin buna karşın kurumsallaşmış bir dini oluşuma sahip olmamalarıydı. bu meyanda halkların şefleri aynı zamanda rahip vazifesi de görüyordu.[ilaveten iskandinav dininin dağılma belirtileri göstermesi; bunun için bir çok inancı reddedecek; bu aynı zamanda yeni bir inancın kabul edilmesine neden olacaktır] bununla birlikte çok fazla gelişmemiş olan bu zihinler için doğaüstünü reddetmek mümkün görünmemektedir. zaten onların hristiyanlığı kabul edişi ve bu uygulamalar belirli bir dönem putperest tanrılara olan inançları ile kol kola gitmiştir diyebiliriz. hristiyan topraklarına akın yapan normanlar ve eve döndüklerinde hristiyanlığı anlatmaları ile ticari faaliyetlerin toplumlar arasındaki etkileşimleri artırması hakim bir kültür olan hristiyanlığın bu ilişkilerden nemalanmalarını sağlamıştır. bunun için isveç'te ilk hristiyanlar Durstede limanında ticaret yapan isveç tüccarlarıdır[bu liman normanların fransa'da ilk konuşlandıkları yerlerden birisidir]

Yukarıda ifade edilenlere ek olarak; kilisenin misyoner yollama eylemi de oldukça etkili olmuştur. tek inanca dayalı evrensel imparatorluk anlayışı dönemin zeitgeist'lerinden birisiydi; bunun için karolenj imparatorluğunun bu ideolojiyi yayması ve bu minvalde putperest kuzeyli topluluklar üzerine misyoner göndermesi de kuzeylilerin hristiyanlaşmalarına neden olmuştur; aynı gelenek alman imparatorları tarafından devam edilmiştir[alman imparatorları romanın yıkılışından sonra papa'dan imparatorluk ünvanını alan yegane devletlerden olmuşlardır] ihtida aktivitelerindeki en klasik yöntemlerden birisi de iskandinav köle pazarlarından köle satın alınarak rahip ve gezginci olarak eğitilmeleridir; hamburg piskoposluğu bu çabaların bir sonucu ve aynı zamanda bir başlangıcı olarak kurulmuştur. ama hristiyanlık konusunda esas belirleyici olan krallar ve şeflerin davranışıdır; bunun için kilise kralları hristiyanlaştırarak yanına çekmeye çalışmıştır; hristiyanlığın putperestlk üzerindeki 300 yıllık mücadelesi biteviye hristiyan krallığının bu barbar kuzey krallıkları üzerindeki sürekli hakimiyetinde gizlidir.

peki norman istilası neden durdu;

acaba bu istilanın bitmesinde din değiştirip uygarlaşmaları mı gizlidir? yoksa uzak ülkelere yaptıkları okyanus aşırı seferler kotarabilen büyük tekneler ile savaş makinalarını kullanmak istekleri ve kanlarındaki savaş arzusu mudur?[kalkanların tokuşmasından büyük bir zevk almaktadır normanlar] peki halkın dininin hükümdarın dini ile aynı olması gerektiğine inanan bu halkın kader anlayışı ve şan kazanma mistiğinin bu din ile ortadan kalkması ya da aşınması bu fetih anlayışını etkileyip onları daha pasifize hale mi getirmiştir?[öte-dünya fikri bir anlamda bu dünyayı olumsuzlar ve şan kazanma mistiğine darbe vurur] yoksa çok eşlilik uygulaması onlarda aşırı nüfus artışına neden olup [ama şunu da unutmamak gerekir ki sadece şeflerin haremi vardır ve çok eşliliğin nüfus artışı yarattığı tamamen kanıtlanamamıştır. pek mantıklı gelen açıklamalardan biri de Iskandinav yarımadası, baltık denizi adaları ve jutland'da büyük insansız boşlukların teşekkül etmeye başlamasıdır. bununla birlikte toplumsal yapıda meydana gelen değişiklikler, kan davaları ve kavgalar vatan topraklarının terk edilmesine neden oluyordu. boş alanların kaybolması ve vatanlarında yerleşim yeri bulunmaması, denize doğru açılmalarına sebep oluyordu.
norman istilalarının sonucu olarak batı'da kentler harabeye dönmüş kent hayatı olumsuz etkilenmiştir. aynı etki kırsal alanlardaki tarım alanları üzerinde de görülebilir; iktisadi hayat sürülmeyen tarlalar nedeniyle durma noktasına gelmiştir. kent ile köy birbirleri ile bağlantısı olan mekanlardı, kırların bu durumundan kentler de etkileniyor; kentler de açlık çekiyordu. bu minvalde yaşamını toprağa bağlı sürdüren senyörlükler fakirleşmiş ve kiise senyörlükleri ise çökme noktasına gelmiştir. avrupa'da entelektüel yaşam manastır hayatını gerilemesi ile sekteye uğramıştır.

o dönemlerde yaşanan şiddeti tahmin etmek gerçekten kolay değildir; toprak kirası sözleşmelerine bile şiddet damgasını vurmuş; bu sözleşmelerde toprakların barbar halkar tarafından işgal edilebileceği ya da "... zarar gelmezse" şekllinde ibareli madeler sözleşmelere dercedilmiştir.

avrupa'nın görüp geçirdiği istilaların en büyük karakteristiği avrupa'yı istila eden halkarın kanını avrupa'nın kanına büyük oranda karıştırmamalarıdır. bu ispanya'yı işgal eden araplar için de orta avrupa'yı işgal eden macarlar için de geçerlidir. bu minvalde normanlar bilhassa ingiltere'de avrupa'ya yeni bir insani unsur ilave etmiştir diyebiliriz. ingiltere'ye giren normanlar anglo-saxon dilini benimsedikleri gibi ona yeni bir biçim vermişler ve kendi özdillerinden de birçok kelime katmışlardır. ingilizce'de çok kullanılan, fellow, sky veya to take gibi kelime ve fiiler kuzey kökenlidir.

fethedilmiş ingiltere'de iskandinav kontlar işgal edilmiş yerleri kuzey usulunce yönetim birimlerine ayırmışlardır ve göçedenlerin sayesinde ingiltere'de yeni bir hukuk doğmuştur; fakat bu hukuksal yapı belirli bir süre sonra yozlaşmıştır. bunun nedeni de ingilteredeki iskandinav kontlarının fransız soyluğuğu hayranlığıdır.

toplumsal yapı olarak fransızlerın katı senyörlüğünden[normandiya'dan gelmiş olmalarına rağmen] herhangi bir iz yoktur. kuzey fransa'nın normandiya dışındaki bölgelerinde senyör ve adamını birbirine bağlayan bağ hem çok güçlü hem de ırsidir; bunun normandiya'da etkileri olmakla birlikte rollon döneminden itibaren de bu uygulamadan pek iz kalmamıştır. kuzey ve kuzeydoğu ingiltere'de ise köylüler özgürlükleri ile bu uygulamayı belirginleştirmişlerdir. küçük üreticilerin çoğu senyör mahkemelerinde yargılanmalarına rağmen özgür insan olarak nitelendirilmişlerdir. senyörlerini ve topraklarını istedikleri gibi terk etme hakkına sahip olmuşlar, topraklarını satmak ve devretmek gibi avrupa ortçaçağında temellük hakları içinde görmeye pek alışık olmadığımız niteliklere toprak üzerinde haiz olmuşlardır. bu meyanda senyörlük rejimine kuzeydeki halkarın çoğu yabancıdır. bunun asıl nedeni kuzey halkarının sahip olduğu geleneksel köylü bağımsızlığı ilkeleridir.

peki normanlar nereden gelmekteydiler?

Normanlar hakkındaki sorulabilecek en zor sorulardan birisi de budur; salt bir halktan ibaret olmayan bu iskandinav istilacılar; bir çok etnik unusurdan meydana gelmiştir. hatta kendi aralarında da uzun dönem savaşmışlardır; norveç ve danimarkalılar arasındaki savaş bunun kasik örneğidir. salt danimarkalı ya da norveçli değil imparator knut döneminde isveçliler de hem ingiltere'nin fethine hem de frank devletinin istila edilmesine katkıda bulunmuşlardır. bu arada ingiltere'yi norveçliler kuzeydnen dolanan deniz yolu vasıtasıyla girmişlerdir. aynı zamanda şirlanda ve adalarını kolonileştiren de norveçliler olumuştur. zaten solway koyundan dee'ye kadar olan bölgenin neden tamamen norvelilerden ibaret olduklarını açıklamaktadır.

Kaynaklar:
Feodal toplum, Marc Bloch
yüzyılların gerçeği ve mirası cilt ii, server tanilli
(bkz: naman normancı canım normancı)
(bkz: normanlar çöl nolmasın nolur)
zamanında avrupa'nın anuna koymuş kavimdir. britanya'sından, fransa'sına, almanya'sına hatta güney italya'ya sicilya'ya bile elleri ermiştir.
büyük saygı duyduğum insanlar. avrupanın bir nevi amına koymuş, her yerde, her olayda iz bırakmışlardır. özellikle sakson piçlerini göt etmelerine büyük saygı duyuyorum.
north-man'den çıkmıştır.

8. yüzyılda yiyecek bulmak telaşı, artan nüfus ve ticari kaygılar nedeni ile açıldılar. 8. yüz yılda britanya'ya çıkarma yaptılar. kısmen zengin olan hristiyan avrupa'sı onlar için çekiciydi. öncelikle kıyılardaki kiliseleri yağmaladılar. sonra büyük knud döneminde britanya tamamen norman ülkesi oldu. ardından yerli halk ile karıştılar ve sistemli bir dinleri olmadığı için hristiyanlığı kabul ettiler. böylece britanya'dan yavaş yavaş çekildiler. ardından farklı göç ve istila dalgaları da gelse de ilk istila kadar başarılı olamadı.

tabi bu sıralarda frank topraklarına geldiler. (bkz: normandiya) buraları da işgal ettiler. üstün teknolojik gemileri ile bir yerlere çıkarma yapmak onlar için zor olmuyordu. netekim bu sayede güney italya'ya kadar geldiler. * *
işgal ettikleri yerler sırasıyla; britanya, Frank toprakları, rusya'nın kuzeybatısı, iberya*, sicilya, güney italya ve avrupa merkezi'nin içleri. *
haçlı seferleri sırasında da * papa'nın gözdelerinden olmuşlardır. antakya prinkepsliği'nin kökünü oluşturmuşlardır. özellikle askeriyede bu etki rahatça görülmektedir.

velhasılı kelam avrupa'yı neredeyse tamamen işgal eden, vikingler de denen topluluktur. iskandinavya'da ki 3 ülke'nin atasıdır. bunlar; danimarka, isveç ve norveç'tir.

ayrıca cebeli tarıktan girerken emeviler bunların gemileri yakmıştır. bunlarda götüm götüm sicilya'ya kaçmıştır.

(bkz: norman işgali)

(bkz: vikingler)

(bkz: büyük knud)
iskandinavlar'ın galya ve britanya* görmüşüne verilen ad.

zaten bu iskandinavlar gittikleri yerde başka ad almışlar. misâl rus adı da ukrayna görmüş iskandinavlar'ın adıdır aslen.
viking denizcilerin bugün ki güney fransa'da yaşamış, o bölgeyi devletleştirmiş daha sonra da britanya'yı fethetmiş olan halktır. ayrıca doğu akdeniz'de de bir çok sefer yapmışlardır.
Yerli gal halkı ile vikinglerin karşımı ile ortaya çıkan halktır günümüz fransada bulunan normandiya bölgesinde hala yaşayan torunları vardır.
ingiltereyi fetheden ulus.

Bu olay iskandinav halkları ile yakın ilişkiler içerisinde olan ingilizlerin Avrupa aristokrasisi ile tanışmasına yol açmıştır.

Bu sayede ingiltere Avrupa'nın en güçlü monarşilerinden birine sahip olmuş, geleneksel ingiliz yönetiminde kral ve aristokrasinin lehine köklü değişiklikler meydana gelmiştir.

Fransa ile ingiltere arasında sıkı bir rekabet başlamış, bunun etkileri günümüze kadar görülmüştür. ingiltere'nin Normanlar tarafından fethi, aynı zamanda ingiltere'nin son fethidir.
Yerli kelt kökenli gal kavmi ile vikinglerin karışımı ile ortaya çıkan lakin dil olarak Latince kökenli Fransızca konuşan bir acayip halk

Günümüz fransızları da öyle yerli romalılaşmış kelt menşeli galyalılar ile başta franklar olmak üzere çeşitli germen kabilelerinin karışımı olarak Ortaya çıkmışlardır

Bir de bu elemanlar sonradan Britanya'ya göç edip ingilizler (anglo-sakson) üzerinde hakimiyet kuruyor ingilizcede Fransızca kelimeler de bunlardan kalma

Aslında günümüz ingiliz kraliyet ailesi Fransız olarak bilinir aslında Fransızca konuşan normandırlar.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar