en çok karıştırılan durumlardan biridir.

şunu o küçük beyninize sokun türkiyede kutlanan noel değildir, yeni bir yılın gelişini sevinçle karşılamak bir önceki yılı uğurlamaktır.
Noel dediğimiz; 24 aralık gecesi başlar 26aralı akşamında biter. Yılbaşıyla noel'in hiçbir alakası yok aslında fakat türkiyede maalesef herkes yılbaşını noel sanıyorlar.
(bkz: bu cehalete bi son verin artık!)
ikisi de aynı b.kun farklı tonlarıdır.
Faiz ile kâr payı karşılaştırılması gibidir.

(bkz: Yanlışlara Kılıf uydurmak)
zam vs güncelleme karşılaştırması gibidir.
meslek gereği öğrencilere dil öğretirken kültürü de sunduğumuzdan her sene, üstüne basa basa farkındalık yaratmaya çalıştığım ayrımdır.

Güzide ülkemin taşrasında üniversite derecesindeki gençleri eğitirken, kitapta muhakkak ki geçen bir ünitenin konusu "special days" yani efendim "özel günler" olmuştur. Burada amaç, geniş zamanı ve zaman belirteçlerinden önce gelen "in,on,at" edatlarını öğretmektir ki şimdi niye bu konuya girdim bilmiyorum. ilgilenen olursa aydınlatabilirim. Neyse.

Özel günlere örnek olarak doğumgünü, yıldönümü, noel (bkz: christmas), bir de yeni yıl (bkz: new year s eve) vardır. işte sorarsınız, "ne yaparsın, ne edersin, sever misin" zırt pırt. O da cevap verir "severim, kutlarım, arkadaşlarımla dışarı çıkarım, ailemle vakit geçiririm" cart curt. Tabi ki taşra üniversitesine, yine taşradan gelmiş mini mini hazırlık öğrencilerimden muhakkak ki "hocam, ben kutlamam, günah, bizim adetlerimizde yok, onlar da ramazanı kutlasın" hebele hübele şeklinde reaksiyon verenler çıkmaktadır. Ben de her seferinde amacı sadece öğretmek değil, aynı zamanda eğitmek, yeni fikirler kazandırmak olan bir örtmen olarak "bak evladım, biz 24 aralık'ta Hz. isa'nın doğumunu kutlasak, ellerimizi kavuşturup, Yüce Tanrım, barış, adalet, huzur, sağlık, diye dua etsek, ve o geceyi sıradan bir gece gibi değil de kutsal bir günmüş havasında yaşasak, söylediğinde haklı olabilirsin. Fakat elin Hristiyanı o gece dua ederken, sen fosur fosur uyuyorsun. Dolayısıyla, senin deyiminle, adet, örf, gelenek olan yeni yıl kutlamak değil. Bizim kutladığımız, 31 aralık'ı 1 ocak'a bağlayan gece yeni yıl geliyor heyoooo, yeni umutlar, yeni aşklar, sağlıklı güzel günler, oh mis, dilekleriyle eğlenme bahanesi. Bunu kutlamanın hiçbir sakıncası yok. Bütün gün televizyonda teee Avustralya'dan başlayıp Amerika'nın bilmem ne şehrine kadar saat saat her ülkenin yeni yıla nasıl girdiği gösteriliyor. Bunun Müslümanlıkla bir alakası olsa elin Dubaisi milyar dolarlar harcamaz heralde. Korkma sen de kutla, eğlen güzelim gününü gün et." şeklinde öğrencilerimin ufkunu genişletmeye çalışmaktayım.

Amacım hiçbirini zorlamak değil elbette. "Bağnazlara inat kutlayın ulaannn" anlayışında hiç değilim. Kimisine anlamsız gelebilir, saygım sonsuz; ama bunun dinsel bir bağlantısı olmamalıdır. Sadece savundukları fikri dayandırdıkları sebepleri çürütüyorum ki daha doğru sebeplere dayandırsınlar. Tarih vererek daha somut verilerle çıkıyorum önlerine. Sonuçta hepsi üniversite öğrencisi. illa tepkililerse daha geçerli sebepler bulmalılar. Aç insanlar, savaşlar, hastalıklar, yaşlanmak vs. En azından daha saygın görünürler.

Öğrencim sana söylüyorum, sözlük sen anla.
biri abd adetiyken diğeri yeni yıla girişi kutlamaktır.
kutlama niyeti ve kutlama şekli önemlidir. "yeni yılın kutlu olsun" demek ile "iyi noaller, tanrı hepimizi kutsasın" demek arasında dağlar kadar fark var.
yılbaşı' nın hristiyanlıkla alakası yok bir kere. adamlar yılbaşı bizim değil diye bas bas bağırıyor ama bizim yobazlar yılbaşı hristiyan geleneğidir demeye devam ediyor. ilk önce yılbaşı ile noelin farkını öğrendikten sonra bu versusu yapalım.