bugün

Toplumumuzda sıkça görülen bir durumdur.Bir kişi nazik davranıyorsa eğer, o kişinin bir zaafı varmış da, onu kapatmaya çalışıyormuş gibi algılanır çoğu insanımsı tarafından.Ama o nazik görünen kişi beklenen patlamayı yaptığında, ona karşı duracak cesareti de bulamazlar kendilerinde.
özellikle kadın-erkek ilişkilerinde sıkça rastlanılan durumdur. pek çok insan karşısında nazik ve ona saygılı bir insan bulduğunda onu bir şans olarak değil, eski ilişkilerinde yaşadığı acı hatıraları, ezilmişlikleri tedavi edeceği, sonra da kullanıp atacağı bir mal olarak görmeye çalışır.
Askere alındığımda bir askeri okulda öğretmen olarak göreve alınacağım için eğitim göreceğim bir yerde anket doldurmuştuk. Optiği binbaşıya teslim ederken "şimdi yukarıya çıkıyorsun ya, ordaki yüzbaşıya şöyle gelsin buraya onla işimiz var" dedi.

Bende çıktım, yüzbaşı sağındaki solundaki adamlara bişeyler diyordu aynı zamanda telefonla konuşuyordu. Rütbece benden üstün bir subay olduğu için yanına yaklaşıp "afedersiniz komutanım" dedim. döndü bana baktı ve "s.ktir git lan telefonla konuşuyorum kör müsün" dedi. Sesimi çıkaramadım tabi bende gitmem gereken yere gidip işime baktım.

On dakika sonra binbaşı yukarı çıkıp "ulan gelenlerden birini sana gönderdim niye gelmedin orspu çocuğu o telefonu g.tüne sokarım senin kaltağın evladı" dedi ve yüzbaşıyı alıp götürdü.
Nezaketimin karşılığında kabalık eden herif dersini almış oldu da, hiç de hoş olmadı. ( (bkz: Naiflikten kırılcam lan))
yılana nezaket göstermek de aptallıktır.
yerinde gösterilen nezaket; öfkeden, şiddetten daha kuvvetlidir. Karşınızdaki insanı yaralamak yerine onun kırıcı bir hamle yapmasını önlemek de kesinlikle zayıf insanların harcı değildir.
Ülkemiz insanında bolca olan algıdır. Bir şeyi rica edersen yapmaz, emredersen yapar. Güler yüz gösterirsen şımarır, çok ciddi olursun bu kez de söver.

Kaynak yapmaz sıra beklersin, mal olursun. Ödemesen unutulup gidecek bir borcu ödersin, geri zekalı olursun. Nezaket sözcükleri kullanırsın, yumuşak olursun.

Böyle aptal bir algı işte. Daha çok yol var kat edecek. En kısa zamanda bırakırız umarım böyle şeyleri.
linç kültürünü benimsemiş çomar kültüründen de başka bir şey beklenemezdi zaten.
kanada’da öyle değil mesela, çünkü herkes zayıf.
nezaketklik isteyeceğini düşündüğünüz, hissettiğiniz kişilere, nezaketli olursanız, asla zayıflık olarak algılamayacağınız ve algılanmayacak durumdur. ha yinede, bu davranışınızı, sizi çekemeyenler zayıflık olarak adlandırabilir. takmayacaksınız onları. erkeğin nezaketi, asla eğilip bükülmek, canımlı cicimli olmak değildir ki zaten. o cıvık olmaktır, o biçim olmaktır belkide. ama ciddi durup da nezaketen davranışlar sergilenebilir. ki doğru olanı da budur zaten.
bunlar küfür etmeyi coolluk, her yerde yüksek sesle konuşmayı özgüven belirtisi sanan mal topluluğunun algısıdır.
Askerlik denen sistemde bu ön plandadır mesela. Aslında rütbelilerin (yüzbaşı ve üstü) nezaket anlayışı vardır. Ancak bu er-erbaşların yanında gösterilmez. Çünkü itaat ettirmek er'il bir davranıştır ki; bu kültürde nezaket 'kadın gibi' olmak anlamına gelir. Aslında nezaketin zayıflık olarak algılanmasındaki asıl sebebi kadın cinsiyetinin aşağı görülmesinde saklıdır. Çünkü erkek yönetilmeyi sevmez ancak kadının çok iyi bir yönetici olduğunu iyi bilir. Bu kurnaz savaşı erkek maskulen kabiliyetlerini kullanarak baskılamaya çalışır.

Var olma savaşında temel davranış yapılarının eril dünyadaki karşılığı askerlikte çok net incelenebilir. Erkek dünyasını anlamak için, kadınların erkeklerden askerlik anısı dinlemelerini tavsiye ederim. inanılmaz sosyo-psikolojik ve de patolojik varsayımlara sahip olacağınıza garanti veririm
Cüneyt Arkın in çöl filminden bir sahnede kafeteryaya gelen bir savas gazisi dayımız ile alay eden gruba hitaben''-kara günleri kahraman omuzlarında taşıyarak, bu ak günlere erdiren bir gaziye nasıl sataşırsınız? bir istiklal madalyasının süslediği, bir ihtiyar savaşçıyla nasıl alay edersiniz ülen? Alay eden: sen hangi şarkının nakaratıni söylüyorsun. Nihahaha. Cuneyt baba: döverim seni hepinizi döverim.. Ses tonunda ki sert ama nezaket in verdiği zariflik ile salon beyefendisi cuneyt abimiz hepsini döver..
Nazik bir insan her şartta nazik olmak zorunda değildir. Nezaket kavramı yanlış anlaşılabilmektedir.

Karşımdaki bana sığır gibi davrandığında göreceği nezaket, saygı, iyi niyet gibi naif davranışlar/olgular olmayacaktır ki gün itibarı ile olmadı.

(bkz: adamına göre muamele)
Bir insana gülmeyegöresin. Seni potansiyel müstemleke olarak görür.
şükrü erbaş diyor ki; kaba adamların kalın sesi örtmüştü ülkeyi.

hâlâ geçerlidir bu sözü her durumda. nazik olduğunuz halde üstünüze üstünüze gelinir. fakat bu herkesin aynı şekilde algıladığı anlamına da gelmiyor.
"Kesin bir şey isteyecek ibne" bakışı atıyorlarsa, naziksinizdir.
esas oğlanın filmin sonunda coşup kafa göz dalarak kötü adamları deşmesiyle sonuçlanır.
yer: semt pazarı. domates tezgahı önü.

pazarcı: domatesse geell
müşteri1: şurdan 1 kilo rica etsem.
müşteri2: rica felan..ne yalvarıyon kardeş. parasıyla almıyor musun?
Yurdum insanı için zorlu ikilemler yaratır.

Kızlara karşı "efendim?"
Erkeklere karşı "ne diyon amk anlamıyorum?"
cehaletin en hazin dışavurumu.
rica etmenin, kurallara uymanın eziklik olduğunu düşünen kesime bunu anlatmanız imkansız ve yorucudur. çakallık yapmak, hak yemek, kaba saba davranmak, bağırıp çağırmak onlara göre gücün kanıtıdır. bu tür insanlar güçlü gördüğünün karşısında tırsıp siner ama nazik olanın karşısında kendini bir bok zanneder.