ekmek herkese yetecekti aslında.
tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete harami.
geldikleri gibi gitmediler, kimi itini bıraktı kimi bitini kimi de piçini.
yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değildi.

neyzen tevfik
--spoiler--
dünya dönüyor, ben de dönüyorum..
Büyük bir ahenk içinde gidiyoruz.
--spoiler--
Cümle içerisinde itfaiye hortumunu en güzel kullanan kişi.
Kendisine kanun nerede adalet nerede diye soru sormuşlar. Oda 90 a takmış.

Kanun bir enstrümandır çalınır her gece meyhanede. Adalet de kötü yola düştü, geziyordur kerhanede.
çok eleştirel ve sivri bir dili olan, türk halkı hakkında güzel tespitler yapmış başarılı bir şairimizdir.

Neyzenlikteki ustalığına rağmen yergi ve taşlamalarıyla ünlendi.

Toplumdaki haksızlıkları gözüne kestiren Tevfik, siyasetin yanısıra; dini baskı, çıkarcılık gibi konuları işledi.

Tevfik, toplumun kurallarının dışında bir yaşam sürdürmüştü. Paraya düşkünlüğü yoktu. Gericiliğe savaş açmıştı. islamın yozlaştırılmasına ve anti Atatürk deyişlerine sinirlenir ve hazır cevaplılığıyla cevap verirdi. Ayrıca neyzenlik konusunda içinden geldiği gibi çalıp, ardından maddi beklentileri olmamıştı. Kendi söylemine göre bu konuda yüze yakın plağı bulunmaktadır.

Tevfik, içkiye olan ilgisiyle de bilinmektedir. içki, hayat biçiminin ayrılmaz bir parçası olmuştur.

Bu konuda bir anısı şöyledir:
Bir arkadaşı, Tevfik'i meyhaneden çıkarken görmüştü. Eski bir dostu olarak sitem edip ona çıkışmak istedi. -Vallahi Tevfik Efendi, seni meyhaneden çıkarken görmek, beni son derece üzdü. Neyzen Tevfik cevap verir: -Hemen geri döneyim öyleyse!
Söz edildiğine göre Tevfik'in Atatürk'e sevgisi o denli çokmuş ki; Onun vefatından sonra günlerce evden çıkmamış...
mihenk taşlarındandır.
manyağın, asalağın tekidir ..

iyi şiirleri var,birde osmanlı yönetimini eleştirirdi, ittihatçı yanlısı idi.
talat paşa buna maaş bağlamıştı.

alkolik ve afyonkeşti,esrarkeşliği de meşhurdu..
uyuşturucu namına ne bulursa kullanırdı.(müslim gürses'in ve bob marley'in atası sayılır)

ahlak kuralı yoktu, bir gün hamamda alemde rakı biter ,bu anadan üryan, kafa 1500 hamamdan çıkar yakındaki bakkaldan 1 galon(3,5 kilo) rakı almış hamam dönmüş.(söylentimi bilmem)

iki kilo rakı vız gelirdi ,hamamda kurnaya rakıyı boşaltır hamamtası ile içermiş. ,o zamanlar rakıya su katılmazmış,direk sek.

şu hikaye var çok eskiden okumuştum, bu soner'in(yalçın)neyzen ile ilgili. eşeğin eşekliğinden su içtiği yazısından daha ilginçtir.

mustafa kemal paşa bir gün çağırın şu neyzen'i bir görelim nasıl rakı içiyor demiş,atatürk öyle fazla rakı içmezmiş ,dedemin köyünde kaldığından anlatırlardı ,en fazla bir küçük taş çatlasa yarım binlik.
babam bir gün içkili görmedim der ,köyde. köy dediğim termal-gökçedere köyü (yalova)..
gelelim olaya,neyzen gelir paşa ayakta karşılar masaya otururlar sonra bir kaç erkan,paşa ne içersin der, neyzen rakı iyi olur paşam der,buyur masa senin ..
atatürk muhabbet falan olacak diye bekliyor tabi birde merak ne kadar içecek,merak tabi . meze yemek dolu masa ama neyzen paşam bunlar beni kesmez ,rica etsem bir kap ve somun alabilir miyim der.(artık gıcığına mı yapıyor yoksa karnını böylemi doyuruyor ???)
neyzen kaba somunu doğrar ,iki şişe rakıyı boşaltır , kesilmeden kısa zamanda bitirir,paşa sinirlenir ama belli etmez, üstadı yolcu edelim der,
gönderirler ,mustafa kemal bir daha bu pezevengi gözüm görmesin muhabetin içine etti der,rakıdan soğuttu diye de ekler.

bu böyle bir galiba devlet maaş bağlamış ,hep makara kukara ile geçmiş hayatı. ıı. abdülhamit gıcıkmış neyzen'e onu da yazalım.gerisi net'te var.

**** uyuşturucu kötüdür,fazla alkol zararlıdır.
Mezarı Kartal'dadır.
Dedemden çok ziyaret ettim.
Kral adamdır.
Ruhu şad olsun.
Ney çalıyormuş ya ondan neyzen imiş.

Cehaletim büyük gerçekten...
Ekmek herkese yetecekti aslında, tarlaya karga dadandı, ambara fare, fırına hırsız, memlekete harami...

Geldikleri gibi gitmediler;
kimi itini bıraktı, kimi bitini, kimi de piçini.

Yoksa bu kadar şerefsizin bizden olması mümkün değil...
Bu kadehi seni yad etmek için içiyorum büyük adam.
Kaliteli herifmiş doğrusu.
mezarı benim hanımın aile apartmanına çok yakın, kartal sahil yolunda bir üst sokakta.
çok gitmem, ama ne zaman gitsem üstadı da ziyaret ederim.
sağlığında tanıyamamış olmak bizim için kayıp.
gerisini bilmem de mekanı cennet olsun.
geçer...
`https://youtu.be/efVxy53dFO4 `
Terbiyesiz herif. Kimse kusura bakmasın. Evet.
neyzen tevfik’i ucundan kıyısından bu coğrafyada, hatta çevre coğrafyalardaki komşulara varıncaya kadar herkes tanır; kimi küfürlerini, kimi serkeş hayatını, kimi içkiye düşkünlüğünü, kimi nüktelerini, kimi dörtlüklerini, kimi felsefesini, kimi hikayelerini...
“takvimler 24 mart 1979’u gösterir, neyzen tevfik’in 100. doğum yılı. ptt bu vesileyle hatıra pulu çıkarır, trt’de çeşitli programlar hazırlanıp yayınlanır, unesco’nun kararı üzerine türk diyojen’i (neyzen) bütün dünyada çeşitli törenlerle anılır...” özetle, baskısı olmamasına rağmen nadir kitap ve sahaflardan bulma ihtimaliniz var, kitaplığınızda olmazsa olmaz eserlerden biridir, neyzen’i aslında hiç tanımadığımızı, onun halkında duyduklarımızın güneşin saçıntısı birkaç ışın olduğunu anlayacaksınız...
mahzar osman’ın bilindik bir anısı vardır,
-elindeki ne neyzen?
-rakı.
-hani söz vermiştin, içmeyecektin. hem de kiloluk, utanmıyor musun? dök onu hemen!
-dökemem doktor.
-neden?
-yarı parasını ibrahim verdi doktor, yarısı onun.
-o halde yarısını dök.
-dökemem doktor.
-neden?
-alttaki benim...
efsanesinin diğer kahramanı ibrahim çallı’nın da devrim büyük ressamlarından birisi olduğunu hatırlamak gerek.
neyzen “kırk hovardası olan bir orospuyum” derken tam da bunu anlatmak istemişti, o devrinin en yüksek makamlarındaki siyasilerinden, en ünlü sanatçılarına kadar, en fukarasından esrarcısına kadar hepsiyle dostluk kurmuş bir entelektüeldir.
Ömrü meyhane masaları ile tımarhane duvarları arasında geçmiş, delilik ve velilik arasındaki çizginin müdavimi bir hiç.
bence böyle birisi yok, şehir efsanesi.

ayrıca

be hey yavşak
ne ararsın tayyip ile aramda!...
sen kimsin ki kömürümü sorarsın?
hakikaten gözün yoksa tayyip'te
atatürk'le niye bir tutarsın?

çay, le cola içiyorsam sana ne.
yoksa sana bir zararım, içerim.
ikimiz de çıksak aynı anda trafiğe,
alkol almadığım için kontrolden de geçerim

ülke krizdeyken mümkün müdür rakı içmek?
yatıp kalkıp tayyip´e dua et.
senin gibi yavşakların yüzünden,
çaydan da soğuyacak bu millet

krizdeki hali sakin unutma.
tayyip´e dil uzatma sebepsiz.
sen içkini yine içerdin amma
anan parayı nereden bulurdu bilemezdin şerefsiz.

iplerini koparan kukla
"Geldikleri gibi gitmediler;
kimi itini bıraktı, kimi bitini.
Kimi de piçini bıraktı!..
Yoksa bu kadar şerefsizin...
bizden olması mümkün değil!"

bir ülkenin işgaline sadece... orospular... ve onları pazarlayan...
dümbükleri ve hacanaları sevinir...
işgalcilerin kaybedip gitmesine de bir tek onlar üzülür...
çünkü gelirleri azalır...

not: aklıma nerden geldiyse..."keşke yunan kaybetmeseydi" cümlesi geldi...
mecnun gibi top muyum bir *m için öleyim.

leylayı da s*keyim mecnunu da s*keyim

Reis ya...
Bazı insanları sebepsiz seversin.
Bazılarına bin sebep arar, yine sevemezsin.

Dizeleriyle kendine bir kere daha saygı duyduran büyük şair.
‘Ben bu dünyanın devr-i devranını, izzet-i nefsini sikeyim’ diyerek yaşadığımız döneme selam çakmış üstad.
görsel

Neyzen Tevfik, Osmanlı'nın çöküş yıllarında nazırların (bakanların) kötü huy ve soylarını hicvettiği için defalarca Saray'a jurnallendi, tutuklandı, takip edildi, bir süre ülkesini terk etmek zorunda bile kaldı.. Örneğin, 1908 yılında bir tiyatro temsilinin yasaklanmasını hiciv yoluyla protesto etmesi de tutuklanma nedenlerinden biriydi...

Neyzen Tevfik, çok içki de içti, çok dağıttığı da oldu ömrü hayatı boyunca. Hatta, Bakırköy Akıl Hastanesi'ne de yattı ama her dönem yazdı, ney üfledi ve üfledikçe ağlattı. Bir filmde rol de aldı, plaklar da yaptı, çokça besteler de üretti. Ve 1953 yılının bir Ocak günü öldüğünde, mezarı başında çoğu öğrencileri olan neyzenler, ellerindeki aleti hüzün ve gözyaşı içinde üflerken, Alman Dresden Radyosu'nda ünlü besteci Kurt Strigler'in onun için bestelediği bir eser çalınıyordu...

Kendini de anlattığı bir şarkının sözleri :
"Gitti gelmez gönül virane kaldı
Ne sabra mecal ne takat kaldı
Yadınla teselli bahane kaldı
Üç beş gün ömür var, daha ne kaldı
Gitti gelmez gönül virane kaldı..
Bana Bekri diyorlar, mestim ezelden
Badeyi doldurup verin tez elden
Anlamam kadından, kızdan, güzelden
Talihime bakar bakar ağlarım.."

(Neyzen'in cenazesinden) ...

》 Nebil Özgentürk, Sessiz Gece Yazıları.
"Kime sordumsa seni doğru cevap vermediler;
Kimi alçak, kimi hırsız, kimi deyyus! dediler
Künyeni almak için, partiye ettim telefon;
Bizdeki kayda göre, şimdi o mebus dediler!"

neyzen tevfik
Canlı kanlı görüp konuşmak için çok şeyimi verebileceğim şairdir. Ne güzel sözler söylemişsin be adam gibi adam.
Tanırım sağlam şişecidir, ağzı da fena bozuktur.