bugün

200 kelime ile düşünenlerden
2000 kelime ile düşünenleri anlamalarını bekliyoruz.

bir sorudur.
tahammül yok. nokta.
Gerçekten anlamadığım bir durumdur. Hayır söylenen cümleler açık ama yok anlamayın yani.
türkçenin inanılmaz zor ve kötü bir dil olmasından.
Ne söylersen söyle karşı tarafın anladığı kadarsın. Bizde dinlemek yok konuşmak bol. Evet.
Karşılıklı saygı, ya onunlasın ya değilsindir onun fikrindeysen sen iyisi yok ama değilsen işte anlaşamazlık burda bence karşı tarafın fikrine bile saygı yok bizde nasıl anlaşalımki.
ilimden, bilimden, sanattan uzaklaştırılan toplumdaki bireylerin, algı ve anlama yetenekleri yerle yeksan oluyor.
Bir nevi eblehlik durumu... Vizyon tahribatı...
O yüzden anlaşılamıyoruz.
Sen diyorsun Çanakkale boğazı,
O anlıyor, yandı gö...mün ağzı...
Anlaşılmak adına ne yapıyoruz ki. Misal sen anlattın ettin karşındaki seni anlamak istiyor mu. Yoksa sadece kendi anladıklarıyla mutlu mu. Eğer mutluysa senin anlaşılamaz olman, onu aman o düşünsüne itmekten başka sonuç doğurmaz.

Birde anlaşılmak istiyor muyuz bu açıdan bakmalı.
Herkes kendi düşüncesinin doğruluğundan çok emin ve kesinlikle karşısındakini dinlemeye tahammül edemiyor. Oysa dinlese belki bir ortak nokta bulacaklar yada aslında aynı şeyi farklı cümlelerle anlattıklarını farkedecekler.
Çünkü insan geçimsiz bir varlıktır(ben ve dünya üzerinde nadiren bulunan bir kaç kişi hariç), tek istediği mutlu olmak ama bunu bir türlü beceremeyendir.
empati yoksunluğu

iyi bi' dinleyici olamama

anlamak için yeter çaba sarfetmeme

stereotipik değer yargıları

törpülenemeyen ego'lar

***

başlıkları altında incelenebilir.