bugün

ne mutlu bana ki;

baharın geldiğini, sürdüğünü, geçtiğini farkedebiliyorum.

kuş seslerini, hanımeli, yasemin, ıhlamur kokularını duyabiliyorum.

akasya ağaçlarının çok olduğu bir yoldan geçebilmek için yolumu değiştirebiliyorum.

istiklal marşında hala ağlayabiliyorum.

hala şarkı tutuyorum. hala şiir kitaplarından sayfa sayısı söyleyip günün şiirini okuyabiliyorum.

bütün gülşen bubikoğlu tarık akan filmlerini hatırlıyor, karşıma çıktığında hala kocaman bir ah diyebiliyorum.

hala kitapların altını çiziyorum.

utanıyorum hala gözlerimi kaçırıyorum bir beğeni cümlesi, bir iltifat, bir büyük sevgi sözü duyduğumda.

bağıra çağıra şarkı söylüyorum, deli dansı yapmaktan hiç çekinmiyorum.

pencere önü çiçeklerimle konuşuyorum.

yıldızların altında uyumayı özlüyorum çocukluğumda uyuduğum gibi babaannemin terasında.

deniz beni sallasın diye kendimi kollarına teslim etmeyi de özlüyorum.

hala yazın gelmesini içim heyecanla dolu bekliyorum, okulların kapanmasını da.

kızımın gözlerinde hayatı görüyorum, aşkı, inanmayı, yaşamayı.

hayal kuruyorum hala, hala rüya görüyorum içinde periler, devler, sihirli lambalar olan.

benim hala umudum var diyorum, bu iş çok zor yonca demiyorum...
ne mutlu bana, hala sıfırdan başlamayı göze alabiliyorum.

ne mutlu bana, hala feda edebileceğim şeyler var.

ne mutlu bana, uğruna herşeyi feda edebileceğim bir inancım var.

ne mutlu bana, kendime dönmek için bir şansım daha var.

ne mutlu bana, yaşamak için bir nedenim var.

ne mutlu bana, daha öğrenecek çok şeyim var.

ne mutlu bana, umudum var.

ne mutlu bana, bütün bunları yapabilecek gücüm var.

ne mutlu bana, yüreğimde hiç bitmeyecek bir özlem var...
ne mutlu bana ki hala düşünebiliyor, doğru ile gerçek ayrımını yapabiliyor, fikirlerimi dile getiriyor, karşımdakini dinleyebiliyor ve her şeye rağmen gülümseyebiliyorum.
ne mutlu bana, etfarımda bir çok dostum, sevdiğim var.