bugün

(bkz: national art gallery)
eserlerin genelde korumasız olduğu, içerisinde arnolfini wedding, virgin of the rocks ve bellini tarafından çizilmiş fatih sultan mehmet portresinin de bulunduğu, sanatın da en az aşk kadar haz verici bir duyum olduğunu bana öğreten müze.
monet, manet, caravaggio, van gogh tablolarını yan yana görebileceğiniz, 1 saatlik hızlandırılmış turda bile insanı 10 km yol yürümüş gibi yapan gezilesi görülesi sanat yuvası.
Londra’da bulunan resim galerisi. buraya beni zorla götürdüler. sanat sepetten hiç anlamayan ve çok da ilgisini çekmeyen biri olarak ben bira içmek istiyordum. fakat gördüklerim karşısında şok oldum ve iyi ki gelmişim dedim. bir kere galeriler eserlerden bağımsız olarak çok başarılı dizayn edilmiş. duvar kağıdı ve mimarisi muhteşem bir atmosfer yaratıyor. yağlı boyalar ise gerçekten muazzamdı. bildiğiniz 4k fotoğraf kalitesinde resim var ve bunu elle çizmişler.

ben gerçekten akıl erdiremedim ve büyük bir aydınlanma yaşadım. şunu farkettim; eskiden kamera olmasa bile bu resimler sayesinde geçmişin neye benzediğini baya baya bilebiliyoruz aslında. insanların yüzleri, şehirler falan çok net çizilmiş. fakat osmanlıda resim kültürü olmadığı için benim eski istanbul veya padişahlar hakkında çok bir fikrim yok. elbette bazı çizimler var ama burada gördüklerime yaklaşacak detayda hiç bir şey hatırlamıyorum ve bilmiyorum osmanlı tarihi ile ilgili.

içeride picasso, van gogh gibi sanatçıların çok meşhur tabloları da var. zaten önlerindeki kalabalıktan anlıyorsunuz farklı bir şey olduğunu. ama bence diğer yağlı boyalar kadar etkileyici değil bunlar sadece ünlüler. cuma günleri geç saatlere kadar açık olabiliyor. hatta bazen içkinizi alıp içeride takılabiliyormuşsunuz, muhteşem bir olanak. son olarak hiç resimle ilgisi olmayan birisi eğer boş vakti var ise burayı bir kaç kere gezerek baya bir fikir sahibi olabilir ve hayatında yeni bir pencere açılabilir. Londra’da yaşasam en az ayda 1 kere ziyaret ederdim heralde.