bugün

elin ateisti bile daha üretken iken bizimkisi hala ne saçmalıyor
--spoiler--
190 - Size savaş açanlarla Allah yolunda çarpışın. Fakat haksız saldırıda bulunmayın. Çünkü Allah, haksız saldırıda bulunanları sevmez.

191 - Onları nerede yakalarsanız öldürün ve sizi çıkardıkları yerden onları çıkarın. O fitne, öldürmeden daha şiddetlidir. Yalnız Mescid-i Haram yanında onlar sizinle savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Fakat sizi öldürmeye kalkışırlarsa, hemen onları öldürün. Kâfirlerin cezası böyledir.

192 - Artık şirkten vazgeçerlerse, şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.

193 - Hem bir fitne kalmayıp, din yalnız Allah'ın oluncaya kadar onlarla çarpışın . Vazgeçerlerse, düşmanlık ancak zalimlere karşıdır.

194 - Hürmetli ay hürmetli aya ve bütün hürmetler birbirine karşılıktır. O halde kim size saldırdıysa, siz de ona yaptığı saldırının aynıyle saldırın da ileri gitmeye Allah'tan korkun ve bilin ki Allah, takva sahipleriyle beraberdir.
--spoiler--
adam rahatsız çıktı rıza baba!
tevbe 5;

"O haram olan aylar çıktımı artık o bir müşrikleri nerede bulursanız öldürün, yakalayın, habsedin ve bütün geçid başlarını tutun, eğer tevbe ederler ve namaz kılıb zekâtı verirlerse sebillerini tahliye edin, çünkü Allah gafur, rahîmdir"

yani tövbe ederlerse, namaz kılarlarsa, zekat verirlerse ve aman dilerlerse serbestler..

ohh çok şükür...onlardan olursanız öldürmüyorlar.
yüzyıllardır yanlış manalar verilen bir ayettir.

doğru mana için (bkz: )http://www.youtube.com/watch?v=rp86ddqrnkQ
Ateistlerin birkaç çıkış kapısıdır. Kiyammette geçerli olan Allah emridir.
kuran-ı kerim'i kendine yazıldı sanmanın getirdiği, özellikle üstüne gidilen yanlış anlamalar arasında en üst sırada bulunan ayet.

örnek vermek gerekirse:
"ben size savaşmayı değil ölmeyi emrediyorum"

zateist - komple intihar edin diyo bunlar niye hala etmiyo ki alla alla, aman dna dnaa.

tarihi olaylar yazıldığı zamana göre ele alınır.
element uydurmayınız, sıkıcı oluyor hep aynı boş tartışmalar.
tevbe suresi 5. Ayette geçen söz.
Evet, rabb'imiz burada bize nefs-i mudafaa yapmamız gerektiğini anlatmaktadır. Gavur sana saldırırken öküz gibi bakma diyor.
Bayağı bir temizlik olur. Önce kendi içimizden başlamamız lazımda merak ediyorum geriye ne kalır.
bir rivayete göre kuranın son emri.

islamın son emri bile katletmek ile ilgiliyken nasıl barış dini olduğundan söz edilebilir?

Biliyorum aranızdan ''bu islamın emri değil yeaa, olmaz böyle şey'' diyenler olacaktır. Ama gerçekler acıdır müslümanlar. Siz görmek istediğiniz islamı görüyorsunuz. Ancak gerçek islam sizin gözden kaçırdığınız kısımlar.

Bu arada ışid bu emri tam olarak uyguluyor dikkatimden kaçmadı...
Zaten inanmayanların korktuğu şeyde odur. Şeriat gelirse yok olacakları düşüncesi onları korkutuyor. Haklılarda çünkü peygamber efendimizin ölümünün ardından islamda takip edilen yolla,kendisinin yaşamındaki islam, şimdilerdeki şeriatla yönetilen ülkelerde yaşanılan islam veya şeriat aynı değil. Değişmeyen tek şey kutsal kitabımız Kuran. Onuda yorumlarken saptıranlarda var haliyle Allah'ın bizim için hak gördüğü islam netice olarak yanlış yaşanmakta ve bu tip sonuçlar ortaya çıkmaktadır.
(bkz: müşrik counter)
(bkz: sizi önden alalım)
(bkz: kafir)

(bkz: müşrik)
(bkz: mekkeli müşrikler)
savaş durumunda tabi. öbür türlü olsa peygamberimiz amcası leheb'i öldürürdü.
sevgi dini islamın bir başka aşk dolu ifadesidir.

bide biz iyiliği için öldürüyoruz diyen bir arap kılıklı türk vardı.
" o zaman ülke nüfusu yarıya iner " dedirtir.
hoşgörü dininin ayeti.
türklerin nasıl müslüman olduğunu bulduk.
kendilerini güya çok bilgili, kültürlü, araştırmacı gören sevgili ateistlerimizin araştırmaya üşendiği için iç yüzünü anlayamadığı ayetlerdendir.

inanmak istiyorsun biliyorum; öyleyse araştır da öğren be kardeşim, o inanmayı çok istediğin yaratıcı bu ayeti neden indirmiş? neden bu ikilem, yazık değil mi sana? diyelim okudun lakin anlamadın; niye anlamadığını bu kadar belli etme ihtiyacı duyuyorsun? neden kendini komik duruma düşürüyorsun?
neden indirmiş acaba. araştırmayı bilmiyen bir ateist olarak söyleyeyim. muhammed mekkede güçsüzken gayet sakin biriydi. hatta kendisiyle alay edenlere bile laf demiyordu. senin dinin sana benim dinim bana lafı da burada gelmiştir. kimse üzerine zorlayıcı değilsin anlayışı da mekke anlayışı ancak medineye kaçıp örgüt kurunca artık güçlendi ve senin dini sana benim dinim bana anlayışını artık terk etti ve müşrikleri( burada mekkeli müşrikleri kastediyor) nerede bulursanız öldürüne döndü iş, allah ın dini hakim oluncaya kadar savaşına döndü, savaş istemediğiniz halde size farz kılındıya da döndü.
kuranda mekke dönemiyle medine dönemi arasında ayet farkları vardır, mekke döneminde muhammed tebliğciyken medine döneminde artık savaşçıdır.
kitleleri harekete geçirmek için ful şehitliği yüceltmiş ve bu uğurda ölene mükafat sunacağını, allah yolunda canlarıyla mallarıyla savaşması gerektiğini hep bu dönemde söylemiştir. bugün ışid de tam olarak bunu yapıyordu zaten.