bugün

profesör mümtaz soysal'ın kürt sorununa kesin çözüm bulan önerisidir...

kürt türkmen nüfus mübadelesi

"güneydoğu'da ulus-devlet ilkesiyle çatışan isteklere karşı kesin kırmızı çizgiler çizmek ve bölgenin ekonomik sosyal şartlarını değiştirdikten sonra bu koşullara uymak istemeyenlerin irak'taki türkmen nüfusla değiştirilmesini önermek gerekecektir.

günahi da kürtlere ait olur

cumhuriyet ayakta kalmak için nüfus mübadelesi ile kökten ve kalıcı bir çözüme başvurmak zorunda kalırsa, bu trajedinin günahı etnik kimlik mikrobunu halkın içine sokarak bölücülük tehdidiyle bölünme kapısını açanlar (kürtler) olacaktır"

demektedir.

üstünde kesinlikle durulması gereken ve bu topraklara huzur getirecek öneridir..madem ki bağımsızlık uğruna 30 senedir yaşadıkları toprakları cehhennem yerine çevirmek bir yöntemdir..

al işte bu da bir yöntemdir ve demokrasi bundan güzeldir...

kürtler şu an fiilen var olan kuzey ırak kürdistanına ve kurulmakta olan suriye kürdistanına gidecek..bu topraklara gönül bağıyla bağlı ama zamanında iki ingiliz memurun çizdiği sınır yüzünden topraklarından ayrı düşmüş türkmenler de ana vatanlarına dönecektir..

her türlü masraf ve koordinasyon türkiye cumhuriyeti tarafından sağlanacaktır..

süper olacaktır..

aha bu da linki;

http://www.internethaber....news_detail.php?id=203899
sadece kürtlerce reddedilecek öneridir. tıpkı, yapılan her mantıklı ve anlaşma tabanlı teklife yaptıkları gibi. zira zaten anlaşma diye bir dertleri yok. savaş onların en geçerli meslek dalı. ancak onun da kurallarını insanlıktan çıkarıyorlar, o da başka bir mallık.

bu pkk lı kürtler çok saçma insanlar. normal bir insanda az da olsa utanma, sıkılma, şeref, haysiyet, gurur, onur, karakter, veya bunların kalıntısı olur. bu şerefsiz domuzlarda hiç biri yok. mayını gömer toprağa, kim basar da parçalanır düşünmez. sokağın ortasına bombalı aracı yollar, en kalabalık zamanda patlatır, kim ölür düşünmez. millet içinde alışveriş yaparken markete, gariban emekçiler içinde oturmuş evlerine giderken otobüse molotof atarlar, yanan sivillere zerrece acımazlar. yaptıkları her günaha karşı, bdp binalarında oturup kahkahalarla günlerini anlatırlar, neşelenirler. ama o savaştıkları devletin, üzerinde atatürk resmi bulunan parasını yemekte bir mahzur görmezler, o devletin hastanesinden, ilacından, doktorundan faydalanırken düşmanlık akıllarına bile gelmez.

sizi gidi sahte kabadayılar, sizi gidi naylon devrimciler. sizi insanlık düşmanı vahşi hayvanlar. sonunuz iyicene yaklaştı. ya gerçek kürt insanı sizi yola getirecek, ya da devlet hepinizi yeni bir tehcire tabi tutacak. aslında aranızda kürt zannettiğiniz ermeni dölleri buna yabancı değil, ama masumlara acırım. onlar çok eziyet çekecek, ve zamanında bu ermeniden dönme sahte kürt teröristlere engel olmadıkları için pişman olacaklar. ama iş işten geçmiş olacak.
dağdan gelenin bağdakini kovma çabasından öte birşey değildir.
amacın üzüm yemek olmadığını bilmeyen kişi söylemi. “Kürde bir verme iki ister, yatmaya da yer ister”
edit: bölücülük yapmayan,masumlara silah doğrultan kalleşlere prim vermeyen kürtleri tenzih ederim.
bu barış için çözüm olabilecek bir öneri değildir. hiçkimse toprağını bırakmaz. bu zatları insanca, mertçe, yiğitçe doğuda çoluk çocuk demeden insanları katledenlerin yargılanmasını sağlayacaklarına böyle insanları topralarından süren adice bir işe soyunmaları alçakça bir davranıştır. kürtler yıllardır topraklarını bu zihniyete bırakmadı bırakmayacak da. bu türklerin orta asya ya gitmelerini istemek kadar saçma bir düşüncedir.
(bkz: ermeni soykırımı)
şimdiye kadar yapmadığımız zaten hata burada bazı kekolar karşı çıkmış ama onlara cevabım lan size mi soracaz kimi barındırıp barındırmayacağımızı ülke bizim toprak bizim siz orada biz istediğimiz sürece yaşarsınız.
ne emmeye ne gömmeye gelemeyenlerin sevmediği öneri olmuştur..

-gel bu topraklarda efendi gibi yaşayalım..

+olmaz devlet bizi eziiy..haklarımızı istiiyiz..

-bir ulus devletinde olmayacak taleplerin var..üstelik onları kazanmak için de kan döküyorsun..

+ katil tc..devlet bizi eziiy..ana dilde savunma hakkı istiyizz..asker öldürdüğümüz için yargılanırken kürtçe savunma yapmak istiyizz..

- e o zaman komple kürtçe konuşulan yerler var oraya git..

+ gitmiiiz..bu arada katil devlet bizi eziiy..bize diyarbakır hapishanesindeasghjfjkkkfgh
Ya o uyusturucu trafigini birakip giderler mi diye sorulacak onerme.
işkembeden konuşup şive yaparak kürtleri aşağıladığını sanan embesilleri ortaya çıkarmıştır.
Bikere olaya kurt sorunu isimlendirmesiyle bakmak yanlistir. Problem kurt kardeslerimizle degil, pkk illetiyledir. Bu pkk itlerinin sorunlu hareketlerini butun kurtleri kapsayacak bir ortak parantez irkciliga girer. Zaten ne meclisteki pkklilarin ne de dagdaki pkklilarin derdi kurt halkinin sesi olmakta degildir.

Oneri ise kesinlikle sonuc getirmez. Cunku bu sorunlu azinligin derdi ozluk haklarida degil. Tek dertleri bizim ulkemizin topraklaridir.
(bkz: böyle şeylere gerek yok mike) *
70'lerin başlarında "12 mart ortamı"nda neredeyse müridi olduğumuz, baştacımız akademisyen.
o aralar genç bir komünistiz, özellikle hocanın anayasa hukuku ve özgürlükler konusundaki yazılarını içer gibi okuyoruz, dahası mahkemelerde savunmalarımızın dayanakları/argümanları olarak kullanıyoruz. (hocadan çok daha "ileri" bir politik görüşteyiz, yani burjuva ayakçısı değil de harbiden komünistiz yani).

hocamız ömrü birkaç yıl süren "ortam" dergisi ve "yeni ortam" gazetesinin (hiç resimsiz, içi komple yazarlara ve dış basından tercümelere tahsis edilen, haliyle reklam da olmayan bir gazeteydi, bunu okumak ta 12 mart rejiminde suç delili bile sayılırdı bazı über şerefsiz savcılar tarafından) en kafa yazarıydı tabii ki.

birkaç sene sonra 74 seçimi sonucunda chp-msp koalisyonu kuruldu, bu iki zıt anlayıştaki hareketin işbirliğine kılıf aranırken hocanın da bayağı mesaisi olmuştu, hani "tarihsel yanılgı" argümanının yaratıcı ve itekleyicilerinden oldu, ve nazarımızda ilk çentiği aldı. (ne demekti şeriatçılarla laik kemalistlerin işbirliğini normalize etmek...)

daha sonraları kıbrıs meselesinin çözümü amaçlı görüşmelerde tc'nin danışmanı oldu, karşı tarafla hukuki yönden mücadele ederek uğraşmak yerine çamura yatma taktiğini önerdi ve tc de bunu uzun süre uyguladı, özetle "çözümsüzlük te bir çözümdür" mottosuyla ifade edilen tavır/tutum. (bu anlayış tc'yi kıbrıs konusunda dünya nazarında çok kötü bir pozisyona sokmuştu taa annan planı olayına kadar)

hocamız bu ülkeye en büyük kazığını 90'ların başındaki özelleştirmeleri kilitleme olayında atmıştı, şöyle:
chp-shp koalisyonu devrinde tansu hanım başbakan iken telekomun özelleştirilmesine yeltenildi.
o aralar mobil telefon çok primitif, gsm olayı henüz deneme aşamasında, yani asıl iş klasik telefon hatları üzerinde.
ve türk telekom için konunun uzmanları 50+ milyar usd gibi değer biçiyorlardı. (o yıllardaki tc'nin toplam borcu da bu civardaydı).
hoca allem etti kallem etti, özelleştirmeyi yüksek mahkemeden engelletti, olay çıkmaza girdi. (10 küsur sene sonra artık gsm bambaşka bir boyuta geldiği için telekomun sabit hatlarının değeri 10 milyar civarına düşmüştü, nitekim buna yakın değer üzerinden de özelleşti, ama bu arada dolar aynı dolar değildir, dikkatinizi çekeyim. ayrıca hocanın en büyük argümanı olan millilik olayının da ne kadar anlamsız olduğu ortaya çıkmıştı, 2016 darbe girişimi sırasında tc devleti türk telekom'un tüm olanaklarını/altyapısını tüm olarak kullanmıştı).

hocanın en son, "vaktiyle talat paşa'nın ermenil'ere yaptığının benzerini kürt'ler için yapalım, onları suriye'ye sürelim..." önerisini duyduğumda artık film koptu.
hocamız çok kötü sıçmıştı, sonradan bu işi "mübadele" faslına sokmaya çalıştı, hani 1924'teki türk-rum nüfus mübedelesi/değiştokuşu gibi, yani kürt'leri suriye'ye yollayıp oradaki türkmen'leri alma işi (ki 1924 mübadelesi o günlerde çok doğru/gerekli ve temelde çok iyi uygulanmış bir işlemdi, ıvırzıvır aksaklıklarları ayrı) ama bu gafı unutulmadı, en azından vaktiyle onu adam sayıp yücelten bizler tarafından.
en azından, insan vaktiyle ne kadar keklendiğini, yada ne kadar yanlış tiplerin gazına geldiğini düşünüp kötü oluyor.

buyrun size ezber bozacak bir entri.
yukardaki yazılan olayların tümü gerçektir, kişisel yorumlarım ayrı.
tek tek yeşil kısayollar vermek zor geliyor, ama konuları araştırırsanız görürsünüz.