bugün

24 ekim 2007 besiktas liverpool macinı izleyen iş yeri müdürünün, mükemmel performansından ötürü bankada yapılacak işlem için roberto carlos yerine delinho'yu göndermesi olayıdır. ama roberto carlos'un yaptıklarını, bizim kaptan yapamaz.

olaylar daha en başından başlar. bizim deli ibo, roberto carlos gibi buyur abi, tamam abi filan çekmez. müdür "ibrahim şu işlemi yapıver" der ama delinho'nun huyunu bildiğinden, çekine çekine söyler. sonra ibo bunu duyunca, o ellerini sağa sola savuşturma hareketini yaparak "ben gitmem yaa" filan der ve olayı reddeder. neyse sonra yola koyulur.

mesela o bebek arabalı çocuğun üstünde atlayamaz. muhtemelen bebek arabalı çocuk, ona faul yapacak sanar ve kaptan o bebek arabası kasten takılır, kendini yere atar. çocuk bir tarafa, delinho bir tarafa.

ibo sürekli başını öne eğip koştuğundan %100 eminim, bankanın olduğu yeri kaçıracaktır ve anca yolun sonunda bir duvara ya da tabelaya çarparak duracaktır. adam kaptırdığı zaman gidiyor, tutabilene aşk olsun...

yüksek olasılıkla, ibrahim üzülmez bankada sorun yaratacak ve sıra numarası almamakta ısrar edecektir. öyle roberto carlos gibi bankaya girer girmez sıra numarası almaz, rajona ters...

ibrahim üzülmez işlemleri yapıp, şirkete tekrar döndüğünde, sıkıyorsa müdür "bir de simit kap gel" desin. muhtemelen müdür şu şekilde konuşacaktır; "ibrahimciğim yorulmuşsundur, sen otur. ben de karşıdan 2 simit kapıp geleyim, çayı da söylüyorum".
(bkz: topla taca cikmak)
(bkz: ya da avuta)
(bkz: oldugu yerde geri donmek)
ibo: abi iş bankası merter şubesi nerde?
+: abi burası üsküdar
ibo: hadi ya o kadar koştum mu ben
+: abi sen neden ıslaksın?
ibo: ulan ben de bu marmaray değil mi diyordum koşarken.
(bkz: yazık değil mi müdüre)
+ bi de simit kap gel ibo!?
- cenenin bagini zikeyim !!
ibrahim üzülmez'in banka denilince merkez bankasina gitmesi ile sebebiyet verecek olan eylem.

- ama patron ikisi de banka.
- ulan üzülmez üzülmez (ulan darbukaci dermiş gibi omuz titretme).
- ühühü hühüüh
hiç olmazsa müdürün elinde hızlı bir personel olduğunun göstergesidir. ilk seferde işlemi halledemezse bir daha gider, gün içinde gerekirse banka memuruna omuz atar yine de işini gördürür. ya bankadaki futbolcu personel servet çetin olursa n'olcak? o işlem o gün yetiştirilebilecek mi bir de bunu düşünmek lazım; o yüzden müdürlere online bankacılığı kullanmalarını tavsiye ediyoruz. ne de olsa elinizde her zaman bir sol bek bulunmayabilir. dünyanın en hızlı sol bekini bankaya göndermek 40 dakika ise dünyanın en yavaş stoperini bankaya göndermenin sonuçlarını düşünmek bile istemiyorum.
-ibo ne oldu topallıyorsun
+arabaya çarptım patron, allahtan kaskosu varmış arabanın.
gerçekçi olmayan reklamın anlamsızlığa kaymasına yol açabilecek durum. avrupanın en yavaş 3. internet hızıyla 15 dakikada halledeceğiniz işi ibo'da, hasan'da, hüseyin'de 15 dakikada halledecektir emin olunuz.
ibo nun kolaylıkla altında kalkabileceği bir vazifedir bu.

kendisi 'bir de iyi orta yapsam zaten real madrid de oynardım' diyebilecek kadar özgüvenli, sol çizgide herhangi bir verim ortaya koymaksızın* 1341 kere gelip gidebilecek kadar özverili, mağlubiyetten hemen sonra önündeki maça bakabilecek kadar motive bir topçumuz olduğu için müdürün onu sağa sola göndermesi ve vazifesinin altından rahtlıkla kalkması beni hiç şaşırtmayacaktır.

bir de ben tanıyorum bu adamı zaten; o reklamda oynasaydı carlos a bin basardı. en başta giyimi reklamın konseptine daha uygundur. adam özel hayatında kırmızı converse giyer, engineered kotla takılır falan.
ya yolu bulamamasıyla ya da bankayı bulup faturayı yatıramamasıyla son bulacak görevdir. lan adam senelerdir son çizgiye iniyo daha bir kez orta yapamadı, banka işini nasıl halletsin?
ibo kuyruğa girer ve arkasındakileri iki elini yana açarak engellemeye çalışır. sonra tuttuğu birinin üzerinde ne varsa çekmeye başlar ve kendini yere atar. müdürün verdiği parayı da sıra fişi veren makinenin üzerine koyar ve tekrar müdürün yanına gitmek ister ama bulamaz.
kafa hep önde olduğu için muhtemelen daha bankaya varamadan bir direğe çarpıp bayılır.
- ibo ne oldu kafan yarılmış
+sorma patron servet * sümkürmüş kaydım.
kafa önde koşan birisinin doğal akıbeti olarak, sittin sene o bankayı bulamayacaktır.
(bkz: roberto carloslu garanti bankası reklamı)
akabinde ibrahim toramanla birlikte maskeleri çekip bankayı soyma olasılığıda vardır. nede olsa beşiktaştan kovulmak üzereler. çılgın şeyler sizi.
-ibo!
+buyur abi
-git benim kredi kartı taksidini yatır.
+öyle emir verir gibi konuşma ağzını kırırım. ben kaptanım lan!
-ibo !
+ne var lan ? şey yani patron ne oldu ?
-git şu çeki bankaya götür.
+neden ben ?
-başka gönderebileceğim kimse yok şu anda da o yüzden.
+öbür ibo gitsin.
-hangi öbür ibo ?
+o işte.
-hangi ibo oğlum ?
+toraman.
-o yok. kovdum onu.
+neden ?
-işe terlikle geliyordu.
-ibrahim boşuna havale parası ödüyoruz yavrum ya
+neden müdür bey?
-sana mecidiyeköy şubesine git dedik sen adapazarı'na yatırmışsın
+vallahi köprüyü bile farketmedim
-kaldır yavrum kafanı az..
yolda gördüğü çocuklarla top oynarken,topla esnafın camını kırardı.*