bugün

kişinin doğuştan sahip olduğu hak. şu günlerde hiç de tek başına kullanılamamaktadır. uzaktan uzağa fotoğraflara bakıp kullanılmaya çalışılmaktadır.
mutlu olmak ya da acı çekmek yapılan seçimlerden kaynaklıdır. dedelerin ninelerin, ilk insanların, yeni nesillerin ve bundan sonraki nesillerin sayesindedir bu hisler.
hak da yoktu hukukta. insanların hoşuna gitmeyen davranışlarda bulunulmaması için yine insanlar tarafından uydurulmuş bir kurallar bütünü: inançlar, ibretler, krallıklar, padişahlıklar, cumhuriyetler insanların kurduğu böyle daha mutlu oluruz mantığı ile mutluluğu özgürlüğü ön plana alarak kendi kendini yönetmesi, yönettirmesiyle alakalı olsa gerek.

örnek okul. belki çok iyi bir şey, ama olmasaydı başka çözümler bulunurdu; ya da hep aynı kalsaydık birbirimizi öldürürdük, hayvanlarla iç içe yaşardık vs. ama yine mutlu olabilirdik. mutluluk gelip geçici. hayatın her devresinde mutlu olmak için acı çekiyoruz.
sabahları erken uyanıp işe gidiyoruz, mutlu olalım diye. mutluluk satın alınıyor artık.
çeyizlerin, aşkında satın alındığı gibi.

mutlu olmayı çok şekilde yorumlayabiliriz. eleştirebiliriz.
ailen varsa, ya da bir köpeğin, ya da karşılıklı sevgin, yoluna yoldaş birileri var ise, çayını kahveni huzurlu bir şekilde içip, nefes alabiliyorsan ki sağlığın yerindeyse değme keyfine.
ama bunlar için acı da çekeceğiz, çalışıp yeri gelince öleceğiz başkaları tatsın diye.
her neyse, aslında olmayan bir hak için kelimelere vuruyoruz kendimizi. fani bir mutluluk için.

Allah ın gücüne gitmesinde, cennet vaad edildi, cehennem vaad edildi.
tehdit demeyelimde, bir korku da var üzerimizde.
mutlu olmak cennetteyse, mutsuzluk cehennemde ise ki dünya da mutlu olmak için debelleşiyorsak cennet niye, cehennem niye.
hadi diyelimki sınanmaya geldik. bu mutluluk hissini gıdım gıdım tadıyoruz. tattırıyor yaradan, cennette daha güzeli var diyor.
ama bu nasıl bir sınav ki, herkes kalıyor?
(bkz: herkese verilmeli).
Her insanın mutlu olamaya hakkı vardır. insan mutluluğu nerede aramalı ?
Tam tersini savunduğumdur.
Bütün dünya, reklamlar, kişisel gelişimciler(!) bireyin mutluluğunu ulaşılacak asıl amaç, asıl gerçek varsaymakta. Oysa dünya böyle bir yer değil. Sonsuz mutluluk ya da mutlu olma hakkı diye birşey yok. Bırakınız mutsuz da olalım. Bırakınız nasıl oluyorsak öyle olalım.
O hak başkalarına verildiği için biz hep suçlu ve haksız oluyoruz azizim.
yaparken kendinizden geçtiğiniz, içine gömüldüğünüz, sonucunu düşünmeden sadece yapmaktan hoşlandığınız bir çabanız yoksa mutlu olamazsınız.

mutluluk bir sonuç değil bir süreçtir.
olmayan bir haktır. hayat bize güzel değil.
Çirkinlerin yoktur.