bugün

Dinden gelen ahlaktır ve insanoğlu göz önüne alındığında tehlikelidir.
Caner Taslaman ve Emre Dorman gibi yeni kuşak ilahiyatçıların Meral Kence gibi zayıf tartışmacılar karşısında mutlak ahlak ve ahlakın kaynağı konusunda dinleri ortaya koymaları ve görece bir üstünlük kurmaları çok doğal. işin şovanizmine kaçmaları da savundukları mutlak ahlakla örtüşmüyor. Bu konuda Richard Dawkins'in mutlak ahlak konusundaki fikirlerine cevap vermeleri daha hayırlı olacaktır.
Dindar bir kişinin tercih ettiği mutlak ahlak, zinaya karşı insanları taşlamayı, dinden çıkışa karşı ölümü yada cumartesi günü iş yapanları cezalandırmayı öngörüyor. Tüm bunlar dinler üzerine kurulan ahlak anlayışlardır.

Ben mutlak ahlak istemiyorum. Ben düşünülmüş, tartışılmış üzerinde kafa yorulmuş ve bir sonuca bağlanmış akıllı tasarım bir ahlak anlayışı istiyorum.

içinde yaşamak istediğimiz toplumun ahlakını kendimiz tasarlayamaz mıyız? 21. yüzyıldan beri insanlar tarafından kabul gören ahlak anlayışına bakarsanız, köleliğe inanamadığımızı, kadınların eşitliğini savunduğumuzu, kibar olmayı, hayvanlara iyi davranmayı inandığımızı görürsünüz. Tüm bunlar tamamen düşünülmüş şeyler. Diğer din kitaplarında bunlara temel oluşturacak çok az düzeyde şey var.

Din kitaplarında nadiren kabul edilebilir ahlak anlayışlarını rastlarsınız. işte bak gerçek bu din dersiniz. Böyle yaparak bu metinlerdeki tüm korkunç şeyleri görmezden gelirsiniz. Sonra dersiniz ki. Haa zaten biz onları -ilk cümlede yazdım- uygulamıyoruz dersiniz.

Sonra dersiniz ki onları tartıştık ve laik ve akılcı tartışmalar neticesinde uygulamama kararı aldık.