bugün

Türk tarihi herkezin ilgisini çeker. destansı zaferlerimizi karı kız ile zenginleştirip birde entrikalarla dedikodu zeminleri ile taçlandırmışlar.. neyse ki sonuna geldik.
günümüz insanının bilgi birikimi yapma yolu görsellikten geçtiği için ne kadar aşk-ı memnu havasında geçse de insanlarda tarihi bilinçlenme konusunda ön ayak olmuştur. hatırla sevgilinin günümüz gençliğine denizleri hatırlatması gibi.
dizinin asıl amacı tarihi anlatmak değil önce bunu kavramalısınız.
Dizi gerek sahneleriyle gerek oyuncularıyla da gayet kaliteli fakat Osmanlı'nın adını karalamamaya az daha özen gösterilmelidir.
gerçeğe ne kadar sadıklar orası tartışılır. ancak sinyora mendes ile rüstem paşa eğer mercimeği fırına gerçekten verdiler de kanuni bunu işitmediyse osmanlı'da istihbarat iyi değilmiş diye üzüleceğim cidden. hele gerçekteki gibi mihrimah sultan öğrenip de babası öğrenemediyse bu istihbarati bir zaaftır.
oldukça fazladır.
iki tanesini söyleyeyim mesela;
merve boluğur'un sağ memesi ve yine merve boluğur'un sol memesi.
kesinlikle (tüm oyuncularda olmasa da) samimi ve başarılı bir oyunculuktur. dizi müziklerini de unutmamak gerek. şahsen bir kaçını mp3 olarak telefonuma indirdiğim doğrudur. (bkz: zahid bizi tan eyleme)
efendime söyleyeyim dizi tamamen saray yaşamını ve içerisinde geçen polemikleri, entrikaları anlatsa da bir tutam da olsa ecdadım ile gurur duymama sebebiyet verdiği de bir neden olarak gösterilebilir.
saçma sapan nedenlerdir.

nitekim herkesin bildiği gibi şanlı osmanlı devleti'nin en güzel yıllarının anlatıldığı dizide 5 milyon km2'ye hükmetmiş bir padişahı, at üstünden inmeyen padişahı adeta aşk adamı tarzında göstermeye çalışmışlardır. bizim insanımızın en büyük sorunu tarihini yanlış bilmesidir. bu diziyi izlemek bir türk insanı için onur kırıcı olmalı ancak görüyorum ki bir çok kişi aşk dizisi seyrinde diziyi izlemeye devam ediyor. ben bu duruma gerçekten üzülüyorum.

edit: yazım yanlışı.
güncel Önemli Başlıklar