bugün

osmanlı sadrazamıdır. (Halep, ?-Travnik 1749) ilk tah­silden sonra Darphaneye alındı. Bir süre son­ra Darphane emini oldu.
Edirne vakasında zorbalar kendisini baş defterdar yaptılar (1703). Bu görevi çok kısa sürdü. Sonra sı­ra ile, Darphane eminliğinden başlayarak Mora defterdarı, Rumeli beylerbeyi ve Mora seraskeri oldu. Abdullah Paşa, Sadrazam Ali Paşanın ölümünden sonra istanbul'a dön­mek istedi. 1717'de kendisine kapıcılar kethüdalığı verildi. Aynı yıl veziriazam Ha­lil Paşanın kethüdası ve nişancı Mehmed Paşanın sadareti üzerine de onun yerine ni­şancı oldu. 1717'de vezaretle Vidin kalesi muhafızı, sonra Edirne'de yeniçeri ağası ol­du. Bir ara Kırım hanı Mengli Giray'ın yanında Bucak (Besarabya) nogaylarını te­dibe gitti. Patrona Halil isyanı sonrası is­tanbul'a davet edildi ve yeniçeri ağalığı ikinci defa kendisine verildi.
istanbul'daki ikinci ayaklanmadan sonra ağalıktan azlo-lundu, Adana valiliğine gönderildi; aynı za­manda Anadolu'nun teftişi ve şakilerden te­mizlenmesi görevi de kendisine verildi. Çe­şitli yerlerde valilikler ederken, 1737'de mührü hümayun kendisine teslim olundu. Daha sonra çeşitli muhafızlık ve valilik­lerde bulundu, 1746'da emekliliğini istedi. Abdullah Paşanın önce Varna, daha sonra Dimetoka'da * oturmasına müsaade edildi. Ni­hayet 1748'de beşinci defa Bosna valisi tayin edildi. Bu vilâyetin merkezi olan Travnik şehrinde öldü. Abdullah Paşa, Osmanlı dev­letinin okumuş ve askerî kudretten ziyade idarî işlerine vâkıf bir veziri idi. Vidin ve Bosna kalelerinde birer camii, Tırhala'da çeş­meleri vardır. Sadrazam muhsinzade mehmed paşa oğludur. *