bugün

en bilinen yolu; sigara içmek.

en bilinen ikinci yolu; sigara üstüne sigara içmek.

benim tavsiyem üçüncü yol; sadece ilk sigarayı yakarken çakmak kullanmak...
En sevdiğinle gece sahilde yapılan yürüyüş her şeye ilaçtır.
Hem konuşursun hem sarılırsın.
Hepsi bir arada moral giderme paketi gibidir.
an itibariyle sarıyer sahilde oturabilirsin. Güneş banyosu ve boğaz iyi gelir. koşu yapan insanlara ve köpeğini gezdiren teyzeye gözün çarpar.muhabbet edecek bir amca da bulursun. Süzgeçten geçmiştir onlar. Sohbeti sağlamdır.

Olmadı en yakın hastaneye gidip, acil servisleri gezebilirsiniz.
evde son ses müzik açarak dengesizce dans etmek moral bozukluğunu azaltır, vücudu enerjik kılar.
morali düzeltmek için başvurulan yöntemlerdir..

benim için bu şudur.. sağlıklı olduğum için hep çok şükretmisimdir.. ve bu ben ne kadar üzgün olursam olayım beni ayakta tutmuştur...herzaman......
iyi bir dinleyiciye patır patır dökülmektir.
en iyisi git yarım kilo mama al bi sokak köpeğini besle sarıl bi hayvana tak peşine çık koşuya eşlik edecektir oda.
Cikolatali pasta yemektir. Bana iyi geliyo bilmiyorum.
Sizi gerçekten samimi bir şekilde dinleyip sizi anladığını ve herseyin geçeceğini söyleyecek bir insana derdinizi anlatmak ve hayatta sahip olduklarinizi düşünüp bunun için şükretmek.
ani bir karar ile çalışıyorsan işi kır, eller cepte dolaş, acıkınca yemek ye, telefonunu kapat, tanımadığın insanlarla diyalog kur ve ilerletmeye çalış ama bunu tek seferlik yap.
sonra bir masaj salonu bul güzel ovdur kendini.
havaların dengeli ve güneşli olduğu bi yere yerleşmek.
şu ara moral bozukluğundan çoğu kişi şikâyetçi, ben dahil.
sebebi ne pek belli değil.
uyumak.. ustaca tasarlanmış en etkili kaçış yolu bikaç saatlik de olsa..
Abi olmuyor ya. öyle sigarayla manzarayla geçmiyor. sadece uyuşuyorsun. acı orda ama hissetmiyorsun. sonra en ufak bi hatırada kan beynine gitmeye başlıyor ve en başa sarıyorsun. unutmuyorsun abi. evlensende orda bir yerde hep duruyor. her kavgada her mutsuz olduğunda aklına geliyor. keşke diyorsun. belkide farklı olurdu diyorsun. iş güç derken kendini düşünemiyorsun. sonra tekrar uyuşuyorsun. boşuna uğraşmayın. her şeyi olduğu gibi kabul edin. hayat ancak böyle devam ediyor.
https://www.youtube.com/watch?v=UxlyZJyClTM
Çık dışarı çık çık çık. Ev de oturupda kendi kendini mi yiyeceksin dedigim başlıktir.
(bkz: moral bozukluğu ve 31)
(bkz: metro fm) (bkz: fenomen)

Harekeli şarkılar dinlemek.
KAFANIZI TAŞLARA DUVARLARA VURACAKSINIZ kendinizi yerden yere atacaksınız sabaha kadar ağlayacaksınız yemeyeceksiniz içmeyeceksiniz hayattan bağınızı keseceksiniz kendinizi bi odaya kapatıp duvarları yumruklayacaksınız.
öldürmeyecek ama can yakacak yükseklikte bi mesafeden atlayacaksınız. sonra bi bakacaksınız ki hasta olmuşsunuz çökmüşsünüz ya da hastanelik olmuşsunuz.
ve sonra bi bakacaksınız ki hiç bir şeye faydası olmamış hiç bir şey değişmemiş elinizde fazlasyıla zarar kalmış en sonunda diyeceksiniz ki lan gerizekalı niye canını sıkıyosun ne değiştiki kendine zarar vermekten başka sadece sabret ve tevekkül et diyeceksiniz gerekirse tövbe edeceksiniz. hayatınıza devam edeceksiniz.
bunu bir kere yaşadığınızda gerçekleri öğrenip haaaa demekki hiç gerek yokmuş deyip bundan sonraki hayatınızda can sıkmaya hiç gerek yok diyerek moralinizin bozuntusunu azaltmış ve bir nebze olsa gidermiş olacaksınız.
dans et. ve yine dans et, yeniden ve bir kez daha dans et.
Müzik dinleyerek uyumak.
luna parka gidip ranger tarzı aletlere binmektir. havadayken ailenizi bile düşünecek durumunuz olmuyor. indiğinizde aşırı adrenalin salgılanmasından ne dert kalıyor ne tasa.
50lik bir redrebul ile yanında 100cc burn homejenize edip fondip ile marlbora classic fena morel düzeltir yalnız üzülmemeyi öğren bro, değmez hiç bişeye yekten takıl kendi kendini motive et yani.
eğer mümkünse sevişmektir.
ya da porno arşivinden ilk 5 listesinden birini random seçip izlemek keyiflidir.
büyük abdest yapılmak üzere tuvalete akıllı telefonla girilip, kelimelik adlı oyunu oynamak
tanidiginiz bir bebek varsa onu düsünün yoksa bebek videolari falan izleyin. insana hayat veriyorlar.