bugün

Bir renk türüdür, Alfa romeo'larda kullanılır. (bkz: Monte Carlo mavisi)
brezilya'nın santa catarina eyaletinde bir şehir. Curitibanos küçükbölgesindedir.

eyaletin tüm bölge ve yerleşim birimleri için:

(bkz: santa catarina/#8657779)

- Instituto Brasileiro de Geografia e Estatística
- the world factbook
2011 yılında çıkması beklenen, katie cassidy ve leighton meester gibi iki güzel ve yetenekli başrol oyuncusunu barındıran film.
birleştirilmemiş şekline demonte carlo denir
sanki pet siseyi eritmisler de tutunle karistirip paketlemisler gibi. ictigim en igrenc sigara.
monte carlo içmek yerine samsun216 veya istanblue içmek daha iyi olur.
az buçuk paranız varsa, son kuruşuna kadar değecek sigaradır. tadı kötüdür, boğaz yakar ama zor günlerinizde yanınızdadır.
monaco'nun kumarhaneleri ile en ünlü ve en zengin semtidir. monaco nüfsunun %70'i bu semtte yaşamaktadır, o yüzden monaco'nun diğer ismi olarak ta kullananlar vardır.
fransız kasabası. Türkiye turnesine de çıkan bir sirki vardır. Ayrıca sigara markasıdır, öksürtür.
6 sene günde 1 paket tükettiğim sigaradır.
monaco'nun mahallelerinden birisinin adıdır. şehir falan degildir sallamayalım. Monaco zaten gemlik kadar bi yer, istesenizde içine şehir sığdıramazsınız. Nice den 100 numaralı otobüsle monaco'ya varabilirsiniz, biler fiyati an itibariyle 1 euro dur.
çok güzel arjantinin bir şehridir.
paris'e ve monte carlo'ya hiç ilginiz yokken şiddetle gitme isteği uyandıran film.
sigara içmeyen bir insana bile cazip gelebilecek sigaradır. tatlı bir yanı vardır. ayrıca sigaraya dair bütün o akıldaki iğrenç fikirlerinizi anlık olarak da olsa bir kenara fırlatıp atmanıza yol açabilir. ta ki ağzınızda bıraktığı o nahoş tada kadar, ki bütün sigaralar muhtemelen bu kötü tadı bırakmaktadır.
sonuç olarak: sigara içmeyelim ya!
dünyanın 2. küçük bağımsız devleti olan monaco' nun içinde yine küçük bir şehirdir monte carlo. monaco ise fransa'dadır. monte carlo, şehir rallileri ve kumarhaneleriyle ünlüdür. ayrıca monte carlo sigarası da vardır.
allah kahretsindir sigarası. ben hayatımda böyle sikindirik sigara görmedim. plastikten bozma tatsız boktan tütün sarması. gerzek kuzenimin sırf ismine kanıp almasıyla ağlaya ağlaya içtiğimi hatırlıyorum.
kırmızısı berbattır. ama 4 seneden beri lacivert slims içerim. bu sigaranın güzel bi yanı var.*
adı guzel kendisi eh iste olan sigaradir.
uzun olani kisasina gore daha hostur, sert bir sigaradir.
Mavisinin gideri olabilecek sigaradır. Eski sevgilim içerdi. Paketinin birini hala saklarım. Tabi o bilmez.
Yaz aylarında gidilebilecek avrupa şehirlerinden.
ben yine de eylül ayında gitmenizi tavsiye ederim. lüks binalarının yanı sıra havası da şahane oluyor o aylarda.

monaco'ya dolayısıyla monte carlo'ya türkiye'den direkt gidemiyorsunuz, önce fransa sonra monte carlo.
daha doğrusu önce nice, sonra trenle veya otobüsle monte carlo. otobüs dediğime bakmayın, mercedes özel yapmış sanki, inmek istemiyorsunuz.

vize alırken sorun çıkarmıyorlar, schengen'den mi kaynaklandı bilmiyorum ama.

fakirler için ve zenginler için iki çeşit kumarhane modülü var, zenginler için olana bakmayın bile, içeri almayı bırakın çok fena rencide ederler, acımıyorlar.

şehrin yerlisi o kadar çok alışmış ki sokaklardaki lüks arabalara, ferrariler veya lamborghiniler geçerken bakmıyorlar bile. andaval turistlerin ise gözleri fırıl fırıl tabi, bildiğin düz renault clio bile adamın gözüne güzel gözüküyor. zaten aşırı derecede ufak araba dolu bir şehir. fiat 500, smart, peugeot 107, citroen c1 kaynıyor her yer. ee hava kararınca ağır abiler* de çıkmıyor değil.

gezilecek çok fazla bir yeri yok, zaten ufacık şehir 2-3 gün tatil için çok yeterli. oteller ateş pahası. bildiğim 500€ falan normal odalar var. gençler için hosteller mevcut, Hauts de la Principauté var gerçi o bile 50-60€'dan aşağı değil ama yapacak bişey yok. boşuna jet sosyete mekanı değil.

gidin, götürün, güzel yer.

görsel

görsel
bir ara "monte carlo kanser ediyormuş", "monte carlo kısır yapıyor lan" gibi söylentiler sebebiyle gülmekten de öldürebilen bir sigaraydı. monte carlo kanser ediyor da marlboro ölümsüzlük üflüyor sanki.
monte carlo tabiki kumarhaneleriyle (casino) ünlü. Ama eğer monaco vatandaşıysanız kumar oynamanız yasak. Sadece turistler oynayabiliyor. Kumarhaneye giriş, en azından alt kata giriş, ücretsiz. Alt katta sadece makinalar var, ve sade vatandaşlar yalnızca alt kata girebiliyor. Asıl kumar üst katta dönüyor. Kumarhaneye fotoğraf makinası sokmak yasak. Ayrıca kumarhanenin içinde kameralar var. Bir şekilde makinanızı içeri soksanız bile illa fotoğraf çekcem diyorsanız dikkatli olun. Benim birlikte gittiğim grupta makinaya 10 euro verip 150 euro alan oldu. Fakat, kaybedip morali çok bozulanlar da oldu. insan 10 euro bile kaybetse kendini şanssız hissedebiliyor.

Casinonun tam karşısında bir saray ihtişamına sahip otel paris var. Aynı meydanda bir de kafe var. Cafe de paris. Cafe de paris’de en ucuz olan, sıradan bir sandwich 17 euro (menüdeki en ucuz seçenek). Bu nedenle buraya ya tok gelmeli, ya da yanınızda yiyecek bir şey getirmelisiniz bence. Aşırı zengin ve pahalı bir şehir. Casino, cafe de paris ve paris otelinin bulunduğu meydanda sayısız ferrari, lamborghini ve porsche görmeniz mümkün. Şaşırtıcı ve sevindirici bir şekilde bu araçların üçte birini bu yaz kadınlar kullanıyordu. Ayrıca, bu arabalarla ilgilenen vale hep çok mutlu çünkü her bir arabadan yaklaşık 100 euro bahşiş alıyor. Bir an türkiye’deki işimi bırakıp burada vale olmayı hayal etmedim değil. Bu arada bu ünlü arabaları isteyen 15 dakikalığına kiralayabiliyormuş. Ama ücretini tam bilmiyorum.

Burada insanlar genelde çok şık. bu nedenle buraya gelmeden önce giydiklerinize özen göstermenizde fayda var. Kadınların tuvalet, beylerinse takım elbiseyle gelmesi önerilir, özellikle kumarhaneye girecekseniz. Bir de boynuna hıncal eşarbı takmış yaşlı, zengin beylerle kollarında genç, mankenimsi hanımlar görmeniz kuvvetle muhtemel. Kendimi pretty woman filminin bir sahnesinde gibi hissettim burda. Kısacası burası bizi bozar.
avrupa'nın las vegas'ıdır. ayrıca bir çok ünlü kişiye, dünya liderlerine, mafya babalarına, multimilyoner "emeklilere" eve sahipliği yapar.

deyim yerindeyse göt kadar memlekettir ama dünyanın en prestijli yeridir. ayrıca formula 1 takviminde de en prestijli yarışa ev sahipliği yapmaktadır.
içicileri yavaş yavaş başka sigaraya veya monte carlo slender'a kayan sigara.
fiyatına göre müthiş bir sigara, winston la çekiişir.