bugün
- dünyanın en güzel kızlarının olduğu ülkeler10
- özgür özel8
- travesti ile evlenmenin avantajları10
- bamya seven insan18
- ayet ile hadis çelişirse hadisten hüküm alırım14
- arap milliyetçiliği19
- anın görüntüsü14
- jose mourinho39
- memati192318
- gideon reid morgan jj silik yesin kampanyası10
- magnum un 2 tl olduğu yıllar16
- artık kadınlardan uzak duruyorum11
- hiç kavga oluyormu sözlükte8
- türk kızlarının türk erkeklerinden nefret etmesi15
- aydinoglu bombala25
- sözlük yazarlarının kaç flörtü var11
- kel kadın olmaması9
- gideon reid morgan jj27
- sözlük erkeklerinin fotoğraf atmaması36
- true'ya vurmak isteyen sözlük erkekleri tam liste8
- dinsiz kitapsız kafir ve küresel ıkınma ilişkisi8
- dolar neden düşmüyor avradnı sikiyim8
- insanlara nasıl faydalı olurum8
- 12 haziran 2024 istanbul sıcağı13
- eşcinsel bir erkeğe küresel'in fotosunu göstermek16
- neden fenerbahçeliyim8
- yeşil pasaportlu koca arayan hanım abla17
- bik bik kiraz yerken siz fakirler ne yapıyorsunuz16
- erkeklerin çoğunun yalnız olması13
- hakemlerle şampiyon olmak12
- manyak olmaya karar verdim9
- sözlük erkeklerinin fotoları başlığına bakan erkek8
- yazarlardan akıl almak18
- kürt milliyetçiliğinin çok komik olması9
- siradansiradisibiri8
- kuresele yavsayan gotler tam liste24
- küresel ısınmanın erkek kökünü kurutacak olması11
- rte türkiyenin geleceğinin garantisidir8
- galatasaray'ın ünlü bir hakemle anlaşması15
- beyler moralim bozuk yardımcı olur musunuz9
- türbanlı bacımızın milletin ortasında öpüşmesi22
- bizi tanrı değil bilim kurtaracak9
- bir kızın sizi sevip sevmediğini anlama yöntemleri9
- tebliğcilerin insanların giyimine karışması15
- üstteki yazar sevdiği ve sevmediği iki şey11
- allah'ı seven insan8
- vatanınızın kıymetini bilen diyen gurbetçi16
- ramazanda anne sütü içmeyen oruçlu bebek12
- tehlike içermeyen köpeği götüreni durdurmak15
- ağzı göt gibi kokan erkek8
Çok güzel, çok değişik, uzun uzun yazılmaya deger bir konudur bu.
"Okuma tembeli" sözlük yazarını fazla üzmemek için mümkün olduğunca kısaltmaya çalışalım, ama tahminim kısaltsak bile, o kadar değişik konulardan dolayı özeldir ki bu hırsızlık, entry gene de çok uzun olabilir, zira bu sensasyonel hırsızlık üzerine kalın kalın kitaplar yazılmıştır, bu konu da bu sözlükte yer almayı hakeden çok güzel bir konudur.
Öncelikle tanım ; vincenzo perruggia, dünyanın en ünlü müzesi paris louvre'den, dünyanın en ünlü tablosu mona lisa'yı gerçekten çalmış tek kişidir!!
Hatta louvre'den, louvre'nin, bütün fransa'nın, hatta bütün dünyanın, en ünlü tablosunu çalmayı geç, en basit bir şeyin bile bugüne kadar çalındığı vaki diildir !!
Vincenzo perruggia, bugün bile italya da bir "halk kahramanı"dır!!...
2011 yılında vefat eden kızı celesta perruggia bu yüzden italya'nın en saygın leydilerinden biri kabul edilmişti.
Olay;
Vincenzo perruggia, italya doğumlu basit bir kimseydi. Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Italya da çok denemesine rağmen hiçbi işde dikiş tutturamadı. Herzaman italya'dan daha zengin bir ülke olan fransa da şansını denemek için fransa'ya gitti. Çok çabuk fransızca öğrendi. Birçok iş yaptı, başarılı oldu. Sonra paris'e gitti. Sanata çok meraklıydı, sanatçıların semti pigalle'de dostlar edindi, kız arkadaşları oldu.
1909 yılında louvre'ye işçi olarak girdi. Bunu nasıl becerdiğini bilmiyoruz.
Sonradan mahkemede verdiği ifade de, leonardo da vinci de dahil birçok italyan üstadının eserlerinin louvre de asılı olduğunu gördüğünü, sırf fransa daha zengin diye italyan tablosunun fransa da asılı olmasının "büyük haksızlık" olduğunu düşündüğünü, söyledi!!
Ona göre, madem fransa, italya'dan böyle büyük eserleri "çalmayı" kendisine hak görüyordu, o halde fransa'dan o tabloları çalmak da ülkesini seven bir italyanın "boynunun borcuydu" !!
Louvre, sadece en ünlü müze diildi, giriş ücreti en pahalı müzelerden de biriydi (ki bugün de bu böyledir), fransa italyan usta üzerinden her yıl büyük bir servet kazanmaktaydı, buna çok üzülüyordu vincenzo.
Evet...mona lisa'yı leonardo yapmıştı, bu yüzden mona lisa fransa da diil italya'da bir müzede asılı olmalıydı!!
Iki yıl gayet normal bir işçi olarak louvre'da çalıştı vincenzo. Güvenlik sistemlerini öğrendi.
Louvre da tablolar, ağırlıkları belli kancalara asılıyordu, bu ağırlık değiştiği anda alarm çalıyordu, bu problemi nasıl aştığı hiç açıklanmadı, başka hırsızlara yol göstermiş olmamak için...
Fransa'nın resmi tatil günlerinden birinde, müze halka kapalıyken, 21 temmuz 1911'de, çaldı vincenzo perruggia, mona lisa'yı !! Bir pazartesi günüydü. Louvre tablonun çalındığını 1 gün sonra, salı günü, anlayacaktı...
Çalışacağı günde de gayet normal bir şekilde louvre'da işe geldi !! Dedektiflerin sorularını yanıtladı...hiç kuşkulanmadılar. Louvre da çalışan herkesin evlerini didik didik aradılar, vincenzo'nun da...bulamadılar "mona lisa"yı!
Louvre inventar 316 no'lu "mona lisa" kayıptı!!
Fransa, tabloyu getirene 55 bin franc (bugünkü parayla 370- 400 bin euro!!) Ödül vadetti. Kimse reaksiyon göstermedi.
Iki yıl daha çalıştı perruggia louvre da!!
Vincenzo perruggia saf, düz bir adamdı. Bu yaptığı işle dünya çapında bir sansasyona sebep olacağını hesap edememişti. 1911-13 yıllarında ana ulaşım aracı tren'di, gel gör ki Bütün tren garları alarma geçmişti.
Tabloyu italya'ya nasıl götürecekti?!
Yıllık iznini kullandı perruggia. Ve kendi söylediğine göre, gerçekten trenle (!!) italya'ya götürdü mona lisa'yı.
29 kasım 1913 tarihinde, floransa'daki ünlü antika avcısı alfredo geri bir mektup aldı..."vincenzo leonardo size ünlü mona lisa'yı 500 bin liret (1,5 milyon euro!!) karşılığında satmaya hazır!!"...geri, bunu ilkin bir şaka sandı, ancak içine de bir kurt düştü. Bir sanat uzmanı arkadaşı ve floransa müzesi müdürüyle 10 aralık 1913'te prioli otelinde buluştular...getirilen tablo üzerinde yaptıkları incelemede üstad da vinci'nin eşsiz fırça darbelerini gördüler ..
Otel odasının yatağının üzerindeki tablo, leonardo da vinci'nin "mona lisa" sının ta kendisiydi!!
Perruggia'ya, istediği parayı vereceklerini, ancak parayı bütünleştirmelerinin iki gün daha süreceğini söylediler. Perruggia inandı buna, 12 aralık günkü buluşmada polis vincenzo perrugia'yı tutukladı !!
"Mona lisa" fransa'ya iade edilmeden önce floransa, roma, milano gibi italyan şehirlerinde sergilendi.
Italyanlar bu "üşütük" italyan'a oldukça düşük bir ceza verdiler - mahkeme tutanakları da mevcut ama girmeyelim ona-.
1,5 yıl kadar ceza yedi, 8 ay sonra çıktı vincenzo peruggia!!
Yapılan incelemelerde, mona lisa'nın en ufak bir zarar görmediği, itinayla 2 yıl boyunca saklandığı tespit edildi....peruggia tabloyu, tam olması gerektiği gibi ne çok nemli, ne çok kuru, ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan bir yerde saklamıştı...buradan mahkeme zanlı 'nın çaldığı tabloya büyük bir sevgi ve saygı duyduğu sonucunu çıkarmıştı.
Mona lisa, louvre'a döndüğünde pekçok parisli mutluluktan ağladı!!
Bu ünlü tablonun inventar numarası hala 316 !!
"Okuma tembeli" sözlük yazarını fazla üzmemek için mümkün olduğunca kısaltmaya çalışalım, ama tahminim kısaltsak bile, o kadar değişik konulardan dolayı özeldir ki bu hırsızlık, entry gene de çok uzun olabilir, zira bu sensasyonel hırsızlık üzerine kalın kalın kitaplar yazılmıştır, bu konu da bu sözlükte yer almayı hakeden çok güzel bir konudur.
Öncelikle tanım ; vincenzo perruggia, dünyanın en ünlü müzesi paris louvre'den, dünyanın en ünlü tablosu mona lisa'yı gerçekten çalmış tek kişidir!!
Hatta louvre'den, louvre'nin, bütün fransa'nın, hatta bütün dünyanın, en ünlü tablosunu çalmayı geç, en basit bir şeyin bile bugüne kadar çalındığı vaki diildir !!
Vincenzo perruggia, bugün bile italya da bir "halk kahramanı"dır!!...
2011 yılında vefat eden kızı celesta perruggia bu yüzden italya'nın en saygın leydilerinden biri kabul edilmişti.
Olay;
Vincenzo perruggia, italya doğumlu basit bir kimseydi. Yoksul bir ailenin çocuğuydu. Italya da çok denemesine rağmen hiçbi işde dikiş tutturamadı. Herzaman italya'dan daha zengin bir ülke olan fransa da şansını denemek için fransa'ya gitti. Çok çabuk fransızca öğrendi. Birçok iş yaptı, başarılı oldu. Sonra paris'e gitti. Sanata çok meraklıydı, sanatçıların semti pigalle'de dostlar edindi, kız arkadaşları oldu.
1909 yılında louvre'ye işçi olarak girdi. Bunu nasıl becerdiğini bilmiyoruz.
Sonradan mahkemede verdiği ifade de, leonardo da vinci de dahil birçok italyan üstadının eserlerinin louvre de asılı olduğunu gördüğünü, sırf fransa daha zengin diye italyan tablosunun fransa da asılı olmasının "büyük haksızlık" olduğunu düşündüğünü, söyledi!!
Ona göre, madem fransa, italya'dan böyle büyük eserleri "çalmayı" kendisine hak görüyordu, o halde fransa'dan o tabloları çalmak da ülkesini seven bir italyanın "boynunun borcuydu" !!
Louvre, sadece en ünlü müze diildi, giriş ücreti en pahalı müzelerden de biriydi (ki bugün de bu böyledir), fransa italyan usta üzerinden her yıl büyük bir servet kazanmaktaydı, buna çok üzülüyordu vincenzo.
Evet...mona lisa'yı leonardo yapmıştı, bu yüzden mona lisa fransa da diil italya'da bir müzede asılı olmalıydı!!
Iki yıl gayet normal bir işçi olarak louvre'da çalıştı vincenzo. Güvenlik sistemlerini öğrendi.
Louvre da tablolar, ağırlıkları belli kancalara asılıyordu, bu ağırlık değiştiği anda alarm çalıyordu, bu problemi nasıl aştığı hiç açıklanmadı, başka hırsızlara yol göstermiş olmamak için...
Fransa'nın resmi tatil günlerinden birinde, müze halka kapalıyken, 21 temmuz 1911'de, çaldı vincenzo perruggia, mona lisa'yı !! Bir pazartesi günüydü. Louvre tablonun çalındığını 1 gün sonra, salı günü, anlayacaktı...
Çalışacağı günde de gayet normal bir şekilde louvre'da işe geldi !! Dedektiflerin sorularını yanıtladı...hiç kuşkulanmadılar. Louvre da çalışan herkesin evlerini didik didik aradılar, vincenzo'nun da...bulamadılar "mona lisa"yı!
Louvre inventar 316 no'lu "mona lisa" kayıptı!!
Fransa, tabloyu getirene 55 bin franc (bugünkü parayla 370- 400 bin euro!!) Ödül vadetti. Kimse reaksiyon göstermedi.
Iki yıl daha çalıştı perruggia louvre da!!
Vincenzo perruggia saf, düz bir adamdı. Bu yaptığı işle dünya çapında bir sansasyona sebep olacağını hesap edememişti. 1911-13 yıllarında ana ulaşım aracı tren'di, gel gör ki Bütün tren garları alarma geçmişti.
Tabloyu italya'ya nasıl götürecekti?!
Yıllık iznini kullandı perruggia. Ve kendi söylediğine göre, gerçekten trenle (!!) italya'ya götürdü mona lisa'yı.
29 kasım 1913 tarihinde, floransa'daki ünlü antika avcısı alfredo geri bir mektup aldı..."vincenzo leonardo size ünlü mona lisa'yı 500 bin liret (1,5 milyon euro!!) karşılığında satmaya hazır!!"...geri, bunu ilkin bir şaka sandı, ancak içine de bir kurt düştü. Bir sanat uzmanı arkadaşı ve floransa müzesi müdürüyle 10 aralık 1913'te prioli otelinde buluştular...getirilen tablo üzerinde yaptıkları incelemede üstad da vinci'nin eşsiz fırça darbelerini gördüler ..
Otel odasının yatağının üzerindeki tablo, leonardo da vinci'nin "mona lisa" sının ta kendisiydi!!
Perruggia'ya, istediği parayı vereceklerini, ancak parayı bütünleştirmelerinin iki gün daha süreceğini söylediler. Perruggia inandı buna, 12 aralık günkü buluşmada polis vincenzo perrugia'yı tutukladı !!
"Mona lisa" fransa'ya iade edilmeden önce floransa, roma, milano gibi italyan şehirlerinde sergilendi.
Italyanlar bu "üşütük" italyan'a oldukça düşük bir ceza verdiler - mahkeme tutanakları da mevcut ama girmeyelim ona-.
1,5 yıl kadar ceza yedi, 8 ay sonra çıktı vincenzo peruggia!!
Yapılan incelemelerde, mona lisa'nın en ufak bir zarar görmediği, itinayla 2 yıl boyunca saklandığı tespit edildi....peruggia tabloyu, tam olması gerektiği gibi ne çok nemli, ne çok kuru, ne çok sıcak ne de çok soğuk olmayan bir yerde saklamıştı...buradan mahkeme zanlı 'nın çaldığı tabloya büyük bir sevgi ve saygı duyduğu sonucunu çıkarmıştı.
Mona lisa, louvre'a döndüğünde pekçok parisli mutluluktan ağladı!!
Bu ünlü tablonun inventar numarası hala 316 !!
teslim edilmeden önce 12 adet sahtesinin yapıldığı da rivayetler arasındadır.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar