misafirliğe gidilen evde sifonun çalışmaması olayının bir üst level halidir. ne yapacağını bilememek, ''lan nasıl açılır bu'' düşünceleri arasında geçen zaman, kapının meraktan çalınması ve olayların gelişmesi.
tıkanan tuvalet eğer taşmadıysa duruma şükredilmelidir. ilk önce tuvalette lavman aracı olarak kullanılabilecek bir eşya bulunmalıdır. eğer eşya bulunduysa ve lavman işlemi başarıyla gerçekleştirilebilirse eşyadan kurtulmanın en pratik yolu banyo camından aşağı atmaktır. hadi eşya yok diyelim, o zaman lavmanı ellerinizle yapmaktan başka çare yoktur. başarılı olunursa kurtulmanız gereken tek şey bok kokusudur. ancak nacizane tavsiyem, en en en pratik yolu, tuvaletten sessizce çıkıp, sokak kapısına doğru sıvışıp, olanca gücünüzle kaçmanız ve evsahibi ile tüm organik bağınızı koparmanızdır. ha pardon bir parçanız kaldı..
berbat bir durumdur. insan panik yapıp, ne yapacağım, ne yapacağım diye düşünür. afedersiniz o bok parçacıklarını nasıl göndereceğim diye tripten tribe girersiniz. üstüne, tuvalet kağıdının olmaması, sifonun çalışmaması, maşrapa olmaması gibi sorunlar çıkarsa iyice sıçıp sıvamaktır.

kendi evimde fazla değil ama hem b*klu hem de sifonun suyunu kısıp[akıtıyordu] bıraktığım banyodaki alafranga tuvalete daha yeni tanışılan annemin arkadaşı girmiş ve içeride yarım saat kalmıştı. ne yaptı bilmiyoruz ama çıkınca tuvalet çok temizdi. selam ederim buradan teyzecim..
aha şimdi sıçtık denilen durum.
geldiğine, sıçtığına hatta doğduğuna pişman eden, bir bok tanesi olup klozetin içindeki kalabalığa karışıp gitme arzusunu doğuran berbat bir durumdur.
insanın çaresizce ölümü beklemesi gibidir. yapabileceğiniz hiç bir şey yoktur ve sular giderek yükselmektedir .