bugün

1950'li yılların ortalarına kadar çalışanlarının maaşlarını cia'nin ödediği,her darbe sonrası devletten daha doğrusu ikitardan özerklik kazanmış ve ülkedeki bir çok siyasi fail-i meçhul cinayetlerin perde arkalarını bilmelerine rağmen devlet sırrı gerekçesiyle açıklamayan istihbarat örgütü.
(bkz: çetin emeç)
kırmızı bülten'le aranan, fakat gezmediği yer kalmayan, gazetecilerin neredeyse röportaj yaptığı dursun uyar'ı yakalamaktan aciz kurum.

sonra bunlar çıkacak, bana pkk'nın yöneticilerini yakalayacak öyle mi?
uzun yıllardır cia'nin türkiye'de her türlü karanlık ve provokasyon içerikli operasyonlarında kullandığı, çalışanlarının zamanında maaşlarını bile cia yetkililerinden aldığı teşkilat.
yoğun istihbarat çalışmalarım sonucu ulaştığım fıkraya konu olmuş teşkilatımızdır.
mossad , cia ve mit'in de içinde bulunduğu istihbarat teşkilatları arasında yarışma yapılmaktadır.
yarışmada amaç balta girmemiş ormanda en kısa sürede bir zürafa bulup getirmektir.
mossad üyeleri ormana dalar ve yarım saat sonra yanlarında bir zürafa ile dönerler.
sıra cia ajanlarına gelmiştir. onlar da bir saat sonra yanlarında bir zürafayla geri dönerler.
bu sefer de sıra bizim teşkilata gelmiştir. bizimkiler ormana dalar ve saatler geçmesine rağmen hala geri dönmemişlerdir. tam umudun kesildiği anda teşkilat üyelerimiz, yanlarında kanlar içinde bir fil'le geri dönerler.
yarışmayı yönetenler- ya nerde kaldınız ? hem biz size fil değil zürafa getireceksiniz demiştik.
teşkilatımızın asil bünyesi fil'e dönerek .. konuş lan !!!
fil - abi vallahi ben zürafayım ...
bugun bir arkadaşımla yıldız sarayını ziyaret ettikten sonra cihanuma'dan aşağı sahile doğru inerken gördüğümüz çetrefilli bir binayı dikiz ederken birden bire siyah transporter marka araçtan inen takım elbiseli kişilerin ne arıyorsunuz lan burada kimsiniz? sorularına ters bir cevap vermiş olacağız ki kendimizi binanın içinde bulduk. nufus cüzdanlarımızı alıp yaklaşıp 1 saat civarı bir oda'da bekletildikten ve tüm seceremızın yüzümüze okuduğu klasik devlet dairesi klasörünün önümüze atıldığı an nerden bilebilirdik mit içinde olduğumuzu.
biz sizi hep takdir etmişsizdir ağabey,bi kabahatimiz mi oldu? sorusuna soğuk bir tebessümle karşılık bulup, ortalık karışık dikkat edin nasihatini aldıktan sonra yolumuza koyulduk.
hani ilk defa bir mit memuruyla muhabbet etme imkanına eriştiğimdem midir? ya da ne bileyim adamın karizmasından mıdır nedir bilmem ama ben hayatımda böyle bir hissiyata kapılmadım. allah emirlerine düşürsün'de ellerini düşürmesin.

edit: mit memuru bi yazar arkadasın söylemıne göre orası serencebey kampüsüymüş. ve biz ilk değilmişiz.
Ankara yenimahallede ki binası bordo bereliler tarafından korunur. 5 - 10 m. de bir kamera ve bordo bereli vardır.
mit (kıs.) aynı zamanda massachussets institute of technology nin de kısaltmasıdır.kendileri üniversite olup abd de bulunmaktadır. bir çok ünlü prof bu üniversitede çalışır .
(bkz: bu kadar araştırdın bunu mu buldun)
üyelerinin tc uyruklu olmayan biriyle evlenemedigi kurum.
fıkrası vardır.

bilim adamları, bir gün mağarada yaşı 1.582.903 olan bir insan fosili bulurlar ve bu fosili istihbarat teşkilatlarını sınamak amacıyla kullanma kararı alırlar.
önce japon istihbaratı mağaraya girer ve 15 dk sonra dışarı çıkıp derler ki;
- bu fosilin yaşı 1.400.000 ila 1.600.000 arasında...
daha sonra cıa girer ve 12 saat sonra baya bi havalı şekilde çıkarlar:
- bufosilin yaşı 1.500.000 ila 1.600.000 arasında, derler...
hemen ardından kgb girer ve sırf amerikalılara inat içerde 2 gün kalırlar. 49. saatte çıkar derler ki;
- bu fosilin yaşı yaklaşık olarak 1.550.000 ila 1.600.000 arasında...
en son olarak bizim mit girer. aradan bir hafta geçer mağaradan ses yok, 1 ay olur ses yok, 1.5 ay olur ses yok. mağaranın dışında bekleşen gazeteciler daha fazla beklemeyip içeri girerken bizimkilerden biri çıkar dışarıya... yaka paça dağılmış gömleğin yarısı dışarıda... sigarası için bir ateş ister, sigarasını yakar, o sırada gazeteciler heyecanla;
- içeride çalışmalar nasıl efendim? fosilin yaşını bulabildiniz mi?
bizimki sigaradan bir fırt çeker ve;
- fosilin yaşı tam olarak 1.582.903, der.
bunu duyan gazeteciler şaşkınlıkla sorarlar:
- nasıl başardınız bunu, fosilin yaşını tam olarak nasıl tahmin ettiniz?
bizimki sigaradan derin bir nefes çeker ve derki;
- zor oldu ama konuşturduk pezevengi.
web sitelerinde tuhaf bir hata aldığım kuruluştur.

"beni burdan kurtar" "ayrıcalık tanı"

bu ikisinden birini seçme zorunluluğu vardır.

http://img243.imageshack.us/my.php?image=123du9.png
ne yazıkki 1950lerden sonra cıa'nın türkiye şubesi olmuş başbakanlığı bağlı, bütçesi gizli olan gayet sır bir kurumdur. çalışanlarının maaş ödemeleri dahil hiçbir bilgisi aleni değildir.

darbe öncesi dönemde en çok kurum içi çatışmadan çekmişlerdir. nuri gündeş-hiram abas kavgası en bilinenidir. nuri gündeş "bu kavga için mit'te kalemşörler ve silahşörler vardır. bu kavgayıda kalemşörler kazandı diye tarif etmiştir." hiram abas'ın görevine son verilmesinden sonra sarfetmiştir bu sözü.

çalışmaları gizli olması gerek, ancak ülkemizin bazı aydınları, münevverleri hukuk devleti ilkesi gereğince bunların aleni olmasını ister. hukuk devleti var, ne demek gizli istihbarat tadında savları vardır bunların.
hani tamam her şey iyi güzel hoş da gizli olması gereken bu güzide teşkilatımızın lojmanlarına bir türlü anlam verilememektedir. hacı derdiniz ne? "ben mitteyim gelin bizi bulun" mu?

düzeltme: (bkz: saygılar) * * *
dünyanın en başarılı istihbarat teşkilatlarındandır. türkiye de her türlü fizikten insan yetiştiği için, hiç olmadık yerlerde/ülkelerde/örgütlerde adamlarının olması mümkündür.

türk dilinin ve milletinin diğer dillere yatkınlığı apayrı bir önemli özelliğidir.
Kaynak:Vikipedi

Milli istihbarat Teşkilatı, Türkiye Cumhuriyeti'nin bölünmez bütünlüğüne, anayasal düzenine, varlığına, bağımsızlığına, güvenliğine ve Millî gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı içten ve dıştan gelecek mevcut ve muhtemel tehditler hakkında bilgi toplamak, önlem almak ve gerekli durumlarda ilgili makamları uyarmakla görevli teşkilâttır.

Atatürk'ün 1925 yılında "...muasır devletlerde olduğu gibi, bizde de modern bir istihbarat teşekkülü kurmak mecburiyetindeyiz..." direktifi doğrultusunda kurulmuştur.

Ön bilgimizi bu şeklide bir referans alarak doğrulayalım.

Bir de Türk Muvakemet Teşkilatı (TMT) vardır ki tamamem ayrı konudur.Ayrıca bu teşkilatın temelleri Teşkilat-ı Mahsusa ve Karakol Cemiyeti isimli iki oluşumdur
kurucusunun enver paşa olduğu teşkilat. teşkilat-ı mahsusa idi o zamanlar.
gizli servis kavramı kulağa güzel gelse de bir zamanlar kurumun adı "milli amele hizmeti" olmuştur. çeşitli dönemlerde tasfiyeler yaşamış, bunun sonucu da çok yıpratılmak istenmiştir. bugün en güvenilmesi gereken kurumlardandır.
ergenekon korkusuna kimsenin hakkında kolay kolay entry girmediği istihbarat örgütü.
artık ulusal güvenlikten öte yurtdışı istihabartıyla ilgilenmekte olan kurumdur...
Çok gizli ama o derece şeffaftır ki hile yapacağını alenen belirtir. Asker ve diplomat yakınlarını "sınavsız" olarak kuruma almak için harekete geçtiğinden bu yana -belki eskiden de öyleydi- bir şeyi halledebildiği yoktur. 12 ay 24 saat açık başvuru formu vardır. Hatırı sayılır bir yakınınız vasıtasıyla girebilirsiniz. Maaş ve koşullardan öte elinizdeki kimlik her kapıyı açar.
günün birinde bende onlardan biri olacağım dediğim katılmak istediğim türk istihbarat teşkilatı..
türkiyenin en güvenilir kurumlarından bir tanesi. evet evet, yanlış duymadınız! yaptığı işlerle, hazineden aldığı bütçeyi karşılaştırdığınızda ne kadar az olduğunu görürsünüz. şeffaf bir kurumdur, herkesin bildiği bir yönetim şeması ve misyonu vardır. doğal olarak herkesten saklanan da özel birimleri vardır. kadrosuna eleman katarken çok titizdir, sabıka ve sicil kaydınız cillop gibi olmalı ve sülalenizde siyasi suçtan ceza almış kimsenin bulunmaması gerekir. e tabi cinayet minayet cart curt da var, boşuna saymayalım cillop gibi dedik ya. üniversite mezunu olmanız şarttır girebilmek için, yabancı dil biliyorsanız daha kolay girebilirsiniz. diksiyonunuz çok ama çok iyi olmalı, atik ve kararlı bir yapınız olmalı. hadi diyelim mit'e girmeyi başardınız, sevinmeyin. 1.6 bin lira ile işe başlarsınız ve her şey filmlerde gördüğünüz gibi değildir.

edit: sabahın şu saatinde hızır gibi eksi oy veren arkadaş yenimahalle / mit binası önündeki dilenci olmalı.*
Hakkında birşey bilmeyenlerin sürekli atıp tuttuğu kurumdur,sanılanın aksine aile geçmişiniz vede kendi geçmişiniz sağlam ise lise mezunu bile olsanız girersiniz.
belli ki mit bizim sözlükteki bazı bebelere gelip rapor veriyor.

efendim bu yıl süperiz. yok bu yıl sıçtık batırdık gibi.

ya arkadaş neye göre sıçtı batırdı mit bir anlatsana hele ? yani kaynak göt tabi sıkılır da bu kadar da desteksiz sıkılmaz ki be kardeşim.

mit tabiki siviller tarafından yönetilen ülkelerde oldugu gibi sivil bir kurum olacak ve başbakanlığa bağlı olacak.

edit: ayrıca milli istihbarat teşkilatının görevi istihbarat toplamaktır evladım adı üzerinde. bombalı saldırı olacaksa gidip bombalı saldırıya bizzat müdahale etmez. istihbaratı toplar gerekli yerlere iletir. ondan sonra ne olacağı ilettiği kuruma bağlıdır.

ayrıca hiçbir istihbarat kurumu kusursuz değildir. istihbarat teşkilatları her şeyi bilecek her şeyden haberleri olacak diye bir durum yok. bakın daha geçenlerde cia dan onlarca üst düzey ajan öldü bombalı saldırıda hepimiz gazetelerden okuduk. bunlar olabilen şeyler.

şimdi hükümete laf sokacağım diye bilgi sahibi olmadığınız konularda saçmalamanın lüzmu yok. bilmiyorsanız susun oturun. bizim zeka seviyemiz sizi katlamaya yeter de artar bile.
göründüğü gibi olmayan kurum.

elemanlar seçilirken aranan tek özellik atatürk ilke ve inkılaplarıdır. görev yerine göre memleket seçilir.
bay pipo adlı kitaptan :

yıllar geçti ama uygulama hiç değişmedi. mit binaları çoğu zaman espri konusu olmaya hala devam ediyordu : beyaz eşya satan trabzonlu bir esnaf, mağazasını başka bir yere taşımış, boşalttığı dükkanın camına da " yeni yerimiz mit'in tam karşısıdır " yazmıştı.
27 nisan 1999 tarihli milliyet gazetesi'ndeki küçük ilan dikkat çekiciydi : demetevler'de geniş, mit manzaralı şahane daire, acilen satılık.
diyarbakır'da ise dolmuş şoförleri, mit'in bulunduğu bölgeye giderken " mit'ee mit'ee " diye bağırarak yolcu topluyorlardı. aynı durum ankara bahçelievler semti için de geçerliydi ...
sayfa 317, 318.
ülkemizin teşkilatlarının yüz aklarından biri.

(bkz: mit)