bugün

babam kaynaklı durum. rahmetli aşırı titizse demekki, beni pek iterdi bu konuda.
olayın aslı da şu.
ezelden beri yeni giysilerden nefret ederim. sevmem. o yeni giysinin üzerindeki aprenin verdiği katılıktan, naylon hissinden nefret ederim. o yüzden de eski giysilerimi uzun süre giyerdim.
zaten çocuğuz, akşama kadar sokakta, uzun tatillerde de doğru köye.
rahatlık her şeyimdi. konfora hala 1 milyon basarım.
şimdi insanlar yaşlandıkça, gençken edindiği huyları daha da katılaşıyor. adam gittikçe bu konuda katılaştı. yüzüme yüzüme ayrıca her fırsatta ve herkese bundan bahsetmeye başladı iyi mi?
umurumda değil tabi. gerçi bende de suç var.
nişantaşında okuyorum. teşvikye camisinin duvarına 3-5 arkadaş oturmuşuz. sürekli gittiğimiz şuayip in büfeden tostlanmış poğçamızı, cayımızı almışız. gırgır şamata yiyoruz, içiyoruz.

dvm edecek dineleneyim de.
neyse biz gırgır şamata yaparken nur yüzlü ama hakketen nur yüzlü bi teyze geldi yanıma oğlum gel biraz bişey diycem sana dedi.
cami bahçesine çekti beni.
para çıkarttıi oğlum al bu parayı kendine ayakkabı al dedi.
ya teyze dedim benim durmumum iyi ayakkabıma bakma sen. ben öyle seviyorum.
yok ısrar ediyor teyze dedim hakkaten iyi durumum başkasına ver sen onu daha makbule geçer. neyse teyze zar zor ikna oldu gitti.
başkası olsa gururu kırılır di mi?
zerre bi şey hissetmedim.
tabi şimdi düşündüğümde teyzenin hassasiyetine şapka çıkartıyorum. orası ayrı.

dvm edecez inş.
neyse ben tabi kendi meşrebimce yaşıyorum. kimseyi takmam. ben rahatsam kim ne diyor önemli değil.
banyo meselesi var bi de. eskiden kalma alışkanlık, haftada bir yıkanırdık, sıcak su şimdiki kadar kolay temin edilmiyrdu.
hala da haftada bir yıkanırım.
sözlüklerde bakıyorum. her gün duş alanlar var.
lan oğlum nasıl bir vücut yapnız var da her gün kirleniyor.
ben haftada bir yıkanıyorum. ne kokuyorum ne de derimde kir birikiyor. sacım ancak 6. günde yağlanır gibi oluyor. ertesi gün de yıkanıyorum zaten.

dvm ı var.
saçımda şimdiye kadar bi tane kepek tanesi görmüş insan değilim.
yaşıtlarımın yüzü bumbar dolması gibi kırıştı benimki davul gibi gergin.
şampuna son senelerde başladım. o da mercimek kadar. hep yeşil sabun kullandım.
tabi şimdi peder böyle propaganda yaptikca çevremdekiler de o görüşe sahip oldu. hatta pederi kat kat sollayanlar oldu.
işte o sollayanlardan birinin son günlerine şahit oldumç afedersin aylarca altını kirleterek yaşadı.

sonuç: kimseyi aşağılamamak lazım hele ki sizin gibi davranmıyor diye asla aşağılamamak lazım.