bugün

toplu taşıma aracı olan metrolarda yaşanan aşklardır.

aslında tam aşk denemez ama başka şekilde tanımlayamadım. vagonda birisiyle karşılaşırsın, karşılıklı olarak gözlerinizi alamazsınız birbirinizden. çok sade ve tatlıdır, aynı şekilde o da sana mahcup gözlerle, utangaçlığıyla bakmaktadır. ama ne yazık ki; ''bu istasyon bu tren için son istasyondur, lütfen trenden ininiz'' anonsunu duyunca, adalete nalet edersin.
bir sonraki durağa kadar süren aşklar.
tek duraklık ilişkilerdir.
aslında bir nevi yaşadığımız ilişkilerin kısa özetidir, haytımızda kimisi bir kaç durak bizimle olur, kimisi ise son durağa kadar sizinle olur.
ego tatmini sağlayan ilişki türüdür. açıklayayım, güzel bir kız görür duruşunu düzeltirsin sonra suratında tek başına moğol işgalini durdurmuş da umrunda değilmiş gibi bir hava takınırsın.* kravatını düzeltir elindeki evrakları gözden geçirirsin ki önemli bir iş yaptığın belli olsun*. tabi arada kızla ilgilendiğin belli olsun diye o taraflara bakarsın gülümseyerekten. sonra kafanı çevirir dışarıyı izlersin, yok lan camda kendi yansımana bakıp ne kadar yakışıklı olduğunu düşünürsün. bir anda bir şey görmüş gibi kıza dönersin sonra, tabiki sana baktığından hazırlıksız yakalanır, yanakları kızarır nereye bakacağını şaşırır. sonra bu iş biraz daha tekrar eder, aniden kafa çevirme olayını fakat abartmamak lazım tabi, tik varmış gibi yapmamak lazım. eninde sonunda kız iner metrodan son kez camdan size bakar, yamuk bir gülüşle karşılık verirsiniz. ve biter, size kalan çekiciliğinizin hala yerinde olduğunu hatırlamaktır... hele ki akşam 6 da işten eve dönerken.

bonus; kızın yatmadan önce sizi düşündüğünü bilmek.

yasal bilgilendirme: "geçenlerde nasıl narsist oldum" kitabından alıntıdır.
Bu tür anıları olanları okumayı dinlemeyi severim, ilk görüşte aşk örneklerinden biridir, yani ben hiç yaşamadım yaşayan varsa doluşsun bu başlık altına.
en fazla yarım saat süren, kaçamak bakışlarla sürdürülen aşklardır. vagondan inilince unutulur.
akıl ve ruh sağlığı için uzak durulması gereken aşklardır.
beni bir hafta boyunca aynı saatte, aynı durakta bekletmiştir. ne yazık ki o kişiyi bir daha göremedim.