bugün

sadece bir saat uzağındadır kordon'uyla alsancak'ıyla..gidemezsin aylarca,için kan ağlar,gelicem dersin,dönücem..zaman geçer ve artık çok az kalır,zaman azaldıkça hasret büyür.sabredersin,beklersin...
haftalık alış-veriş için markete uğradım, dün. aman allahım! bir de ne göreyim; altıbin kilometre uzaktaki memleketimden, ankara armudu gelmiş. anadolu'nun toprağıyla beslenmiş, suyunu kana-kana içerek büyümüş, güneşi ve havasıyla olgunlaşmış, sulu mu sulu, kokulu mu kokulu, bal tadında ankara armudu.

- yaşamayan, bilmez bu duyguyu! öyle bir aidiyet duygusudur ki sözcüklere sığmaz.

seni toplayıp, yetiştiğin ülkeden binlerce kilometre uzağa götürsünler ve yine bir anadolu insanına nasip ol! kısmete bak! dirseklerinden sularını damlata damlata, burnunda buram buram memleket kokusu, ağzında kıraç toprağın verdiği bal tadıyla;

- yer misin, yemez misin? arkadaş!
950 kilometre ötede kalan, havasını,suyunu hatta nemini bile özlemektir doğup büyünülen memleketin. pazarda ya da markette dolaşırken limon portakal sandıklarının üzerindeki etiketi okumaktır acaba memleketimin şimonu portakalımıdır diye. mersin adını her duyduğunuzda istemsiz bir şekilde kulak kabartmanızdır. özledim yahu gecenin bir vakti yine.
Bir türlü tadamadığım duygu. iç acıttığı söylenir.
tatmak için heveslenilmemesi gereken his.
şu an içinde bulunduğum durumdur. isviçre'yi çok özlüyorum be sözlük.
Memleketini özlemek karadeniz aşığı olan biri için yayalarından eksik balından uzak doğasından uzak anzer yaylası.
en kotusude uzaktan bakarken memleketin bir arap hayrani gurcunun pesine takilip gidenlerce nasil mahvedildigini gormek.
Okumakla bitse yine iyi, sonra başka ilde çalışmak zorunda kalıyorsun ve bu sefer memlekete hiç gidemiyorsun.
Şunu yaşayan bilir.
en masum duygulardandır. hele de çocukluğunu bırakmışsan oralarda en ufak bir anı-hatıra ağlatır insanı.