melih gökçek'i sevmeyip şehrinde yaşamak

kafirliktir, yediği kaba pislemektir. halkın oyları ile yıllardır ankara'nın büyükşehir belediye başkanlığını başarı ile yapmasına rağmen ona saldırmaktır, aslında ülkeye saldırmaktır.

melih gökçek gibi bir bey efendiyi sevmiyorsanız, lütfen onun başkentinde yaşamayın. ve onun şehrini daha fazla kirletmeyin.

şehiri belediye başkanına ait sanma hezeyanında ki kişinin beyinsel sıçması.

(bkz: melih gökçek in abdest suyunu içmek)

(bkz: trollere artık eksi bile vermemek)

bir tuvalette sıçtıktan sonra orada tuvalet kağıdı olmadığını fark edip mecburen elini kıçındaki boka temas ettirmek gibi, gecenin bir yarısı karanlık balkonda son sigaranı tersinden yakıp o iğrenç tadı aldıktan sonra mecburen ters çevirip içmek gibi, banyonun tam ortasında suların kesilip, kalan kısmı soğuk içme suyuyla tamamlayarak beyin hücrelerini öldürmek gibi, çok soğuk günlerle donan ellerinizle sıcak bir ortama girdiğinizde ellerinizdeki o namussuz uyuşma ve yanma hissi gibi, malum terör örgütünün bir eylemi ardından genelleme yaparak faşist bir milliyetçilik söylemi ile tam gaz söverken, yanınızdaki arkadaşın kürt olduğunu hatırlamak gibi, muayyen ve en sivilceli döneminizde, saçınızdan bir pişirimlik yemeklik yağ çıkabilecek durumdayken, çamaşır suyuyla lekelenmiş ve yer yer delinmiş eşofmanınızla "amaaaannn sende" diyerekten markete çıktığınızda "ahaa! hayatım boyunca aradığım adam!" diyebileceğiniz bir tiple burun buruna gelmek gibi, misafir konumunda gittiğiniz bir evde banyoda elinizi yüzünüzü yıkadıktan sonra havlu olmadığını görüp mecburen kapı arkasındaki ev sahiplerinin bilmem nerelerini kuruladıkları bornoza kurulanmanız gibi... sonuç olarak kötü bir histir.

Melih Gökçek'te taşağımın sol yumurtası kadar yürek varsa almasın beni o şehre diyerek iddiamı ortaya koyarım arkadaş. Anıtkabir'de yatan kalkar da dile gelirse eyvallah ama Melih'i bakkal sepeti niyetine sallamam. Günahım kadar da haz etmem. beyin olsa nasihat vereceksin ama bunu kendi haline bırakmak daha iyi. Süzülsün biraz daha doğaya karışarak yok olması en iyisi.

(bkz: nasıl yani lan)

yazarın espri yapmaya çalıştığını düşünerek diyorum ki ''şehir melih'in ise fersah fersah uzaklaşmak üzere pozisyonumuzu aldık''.

(bkz: başlık sıçmak) melih gökçek ankaranın sahibi mi azcık yaşamayak mı yani.

nabalım amk adamı sevmiyoruz diye kalkıp ankara'dan mı taşınalım dedirten durumdur.

Başbakanı sevmeyip aynı ülkede yaşamak, Nihat Doğan'ı sevmeyip aynı gezegende yaşamak gibi benzer örnekler sunulabilir.

Tek kelimeyle ihanettir.

atatürk ü sevmeyip kurduğu ülke topraklarında yaşamaktan daha adice değildir.

ne salakca bir baslik bu. onu sevmeyenler, hatta nefret edenler bu kadar cok oldugu halde onun belediye başkanı olmasidir esas ayip ve yanlış olan. sanki ankara onun mülkü.

Oylarin yarisindan coğunu alan bir belediye başkanini, nasil oluyorda 10 kişinin 10 u da sevmiyor anlamiş değilim. Ulan sen sevmiyorsun, ben sevmiyorum, o sevmiyor da nereden geldi bu adama bukadar oy 4 sezondur üst üste hemde. Anlamak mümkün değil.

Ayrica (bkz: başlık sıçmak). Ne yani sevmiyoruz diye ankara'yi terk mi edelim?
Ama "Şehrinde" kelimesi gayet dogru bir kullanim. Evet adam şu an ankara'nin ortagi. bi 4 sezon daha secersek tapusunu komple vercez güzel şehrimin. Ha gayret.

(bkz: başkentin anahtarının gökçek te olması)

melih gökçek in şehri mi varmış sorusunu akla getiren durumdur. burada kastedilen belediye başkanı olduğu şehirse onu oraya başkan yapan o şehrin halkıdır oturduğu koltuktan indirip kıçına tekmeyi basacak olan da yine o şehrin sahibi olan halktır.