mazlumu getirin bana

ırkçı olduğunu düşündürten hümanizmden uzak kalmış yazar.

(#14727619) bu duruma gvhh hastalıgı denir

açıklaması graft versus host hastalığı

napacan mazlumu? bir tokatda sen mi atacaksın? mazlumun ahını alın zaten, "güçlüyü getirin bana!" diye haykıramadınız, haykıramazsınız.

yüreği sevgiyle dolu değildir, sevgisini değil nefretini konuşur. tanrı nefret ve kinin hüküm sürdüğü kurak gönlünden rahmeti eksik etmesin.

(#14797853) ama bu kadar da rezil edilmez ki ya, tebrikler yazarıdır.

100 kere izleyenin 100 kere daha izlese sıkılmayacağı, başrolde kemal sunal'ın bulunduğu güzide türk filmlerinden birinde geçen diyalogtur.

kemal sunal'ın mazlum'un aksine gösterdiği tavır ise herkesi güldürmektedir. kalbimizdesin kemal reyiz.

--spoiler--
Siz "sikecez, domaltacaz" derken iyi, buse terim "ateş bastı" deyince kötü..
--spoiler--

demiş.. bizim ağzımızdan öyle bir şey kolay kolay çıkmaz.
çıksa da itiraz etmeyiz, sikip geçeriz afedersin..

buse terim denilen hatun'a gelince ne dediği iyi mi kötü mü idrak edemiyorum açıkçası, kendisine bir sormak gerek bu konuyu..
iyi mi etmiş kötü mü?

(#14896098) tebrikler.

başlığı görmeyle beraber gülme eyleminin başlayabilmesidir.... aslında dayak istiyomuş bu adam ya..

(#15041362)

acımamış, acıtmış yazar... bravo.

asla eskimeyecek bir repliktir.

nickiyle dikkatimi çeken ve (#15088029) entarisiyle gözlem yeteneği sağlam olan yazar.

(bkz: kılıçdaroğlu bize abd den ucuz gaz getirsin/#15090353)

belki de haklı, ama sırf son cümlesi yüzünden eksiledim.
hakaret etmek yerine doğru düzgün anlatmayı deneseydi, belki sayesinde bir yanlışın farkına varacaktım, belki başkası görecekti yanlış yaptığını. *

(bkz: ali biçim)

(#15140084) detayı yakalayan, tuttuğunu koparan yazar.

--spoiler--
cahil bir orospu evladı tarafından katledilmiştir.

bunda mutabıkız ancak;

bu başlık uygun değil ama çok okunacağı için buraya yazıyorum;

-çok kibirlisin.
-çok ukalasin.
-hastaya saygısızsin.
-hastayı küçük görüyorsun.
-istisnasız hepiniz hastaya 'sen' diye hitap ediyorsun.
-işini yaparken lakayıtsın.
-işini yaparken kabasın.
-doktorlukla tüccarligi karistiranlariniz çok fazla.
-karsindaki hastayı, sözlüye kalkmış öğrenci psikolojisine sokuyorsun.
-hastayı kafadan cahil görüp hastalığıyla ilgili yeterli bilgi vermiyorsun, hasta soru sorunca anında tersliyorsun.
-içinde bulunduğunu söylediğin olumsuz koşulların müsebbibi hasta olmamasına rağmen, bunlardan hasta sorumluymuş gibi her fırsatta çalışma şartlarından dem vuruyorsun.
-hastaların karşına senin suratını çekmek için değil hasta oldukları için geldiğini unutuyorsun.
-hasta hakları diye bir şey var, sen değil hepimiz unutuyoruz.
-bir hastaya herhangi bir devlet dairesindeki memurdan farklı davranmıyorsun.

--spoiler--

gaziantep'te öldürülen doktor için nerdeyse "haketmiş " demiş. bir insan bunları yapıyorsa öldürülebilir yani öyle mi? çok acayip. yani yapacak yorum bulamıyorum. çünkü ne dersem az gelecek. sadece arada kaynamasın diye buraya aktardım. arada okur da kafa yapısı belki zamanla değişir diye.

bilmediğimiz olağanüstü bir dayanağı yoksa beni şaşırtan yazar arkadaşımız. (#15222780)

Yukarıda yazılan maddelerin ölen doktor için değil ve fakat bu mesleği yaptığını iddia edenler için genel olarak kişisel tecrübelerimden, gozlemlerimden, yasadiklarımdan ve cektiklerimdendolayı yazıldığını söylememe gerek yok demek isterdim ancak varmış.

Pankreas kanserli babamın, 120 kilodan 65 kiloya düşmüş babamın tek bir tahlil sonucuna bakıp, "kan değerleri normal kemoterapi alabilir" demesi için kapısında 1 sene boyu her gittiğinde en az 1.5 saat bekleten doktorların yaşattığı tecrübeler sonucunda "böyle yapmayın artık" demek için yazılmış yazilardir.

Türk sinemasının büyük tiplemelerinden biri.

- tek hasta veya hasta yakını kendiymiş gibi düşünen yazar,
- doktorların günde kaç hastayla uğraştığını bilmeyen yazar,
- doktorların sadece hastalarla değil, hasta yakınları, eczaneler, sağlık bakanlığı, dekanlık, başhekimlik ve bunun gibi bir sürü kurumla uğraştığını bilmeyen yazar,
- doktorların her gün vizit yaptığın bihaber yazar,
- doktorların aynı zamanda ders verdiklerini ve bunun ciddi bir sorumluluk olduğunu bilmeyen yazar,
- doktorun tek işinin hasta bakmak olduğunu sanan yazar,
- doktorların da hastaların işi bir an önce olsun, herkes mutlu olsun şeklinde düşündüğünü bilmeyen yazar.

not: işbu entrydeki doktorlar üniversite hastanelerindedir, ama en küçük sağlık ocağından en büyük devlet hastanesine kadar her yerde doktorlar ciddi sorunlarla karşılaşmaktadırlar.

dahiliye ve onkoloji bölümlerinin heryerde yoğun olduğu bilmeyen yazardır.
ayrıca tam gün yasasından sonra devlet hastanelerinin hekim kaybettiğini bilmeyen yazardır.

ben de her hastasına kendi yakınıymış gibi davranan, günde ortalama 300 hasta bakan(300 kişeye sadece merhaba nasılsın dediğini düşün yoruldun di mi) bir doktor eşi olarak yazıyorum ki 2 tane kötü doktora denk geldi diye tüm doktorları aynı kefeye koymak sabit fikirliliktir. hangi mesleğe, hangi insan topluluğuna bakarsan bak iyisi de vardır kötüsü de dediğim, fakat sözlerimden pek faydalanabileceğini düşünmediğim yazar.

Ben burada -üstelik kendi basligimda- ajitasyon ve trollük maksadıyla bulunmuyorum ve yazmıyorum.

Yaş olarak çok fazla tecrübe biriktirebilecek yastayim.

Mesleğinin erbabı, işinde usta, on numara yetenekli çok doktor gördüm. Babamı ameliyat eden ki whipple yöntemiyle yapılan bu ameliyat çok zordur, bunlardan biriydi ve o doktor da dahil gördüğüm yuzlercesinden hiçbiri insanı değerler açısından 5 para etmezdi. Ben burada yetenekten bahsetmiyorum, hastaya yaklaşımdan bahsediyorum.

Yukarıda doktorlugun zorluklariyla ilgili yazılan maddeler ise tek kelimeyle umrumda değildir.

Ben hastayım ve sen bana -üstelik de bana saygı duyarak ve hor görmeyerek- en iyi hizmeti vermekle yukumlusun.

Nokta.

Ben pankreas kanserli bir hasta olarak karşindaysam, senin günde kaç hasta baktığın sikimde olmaz afedersin.

Sen onu bashekimle konuş, sağlık bakanlığıyla konuş..

Ben karşına böbrek kanseri şüphesiyle geliyorsam yaptığın vizitte umrumda olmaz, yetiştirdiğin öğrenci de..

Mantığa bak; belki 5 ay sonra öleceğim ama doktor benden çok çalıştığı için anlayış bekliyor..

Üniversite sınavında tıp fakültesi yazarken bilmiyor muydun koçum şartları.

Ama adından önce "doktor" sıfatını söylemenin forsu tatlı tabii..

Ayrıca çok merak ediyorum, mesleğinin zorluklarindan bahsetmeyecek kimse var mıdır..

Doktor beyler acaba satın aldığı ev dandik çıkarsa gidip mühendisin " ama çok çalışıyoruz" bahanesini dinler mi?

(#15222993) madem yeterince erbabısın hekim seçme hakkı diye bişeyi duymuş olduğunu varsayıp bok attığın doktorlardan uzak durup iyi araştırıp öyle seçersin hekimini.

tıpı kazanamadığı için komplekse girdiğini düşünmeye başlayacağım yazar.