bugün
- 19 mayıs 2024 fenerbahçenin bütün oyunları bozması13
- karınız olsa döver misiniz10
- anın görüntüsü18
- fenerbahçe'nin attığı golde faul olması13
- fenerbahçe15
- yeşil gözlü erkek olmak11
- rusların en iyi olduğu şeyler12
- alex de souza vs fred9
- hani u19 gelecekti ühühühühühühü10
- jayden oosterwolde10
- cumhrbaşkanm sizi dünya yenemedi ben nasıl yeneyim13
- fulya öztürk9
- bir galatasaraylının kulağına fred diye fısıldamak8
- iran cumhurbaşkanının helikopter kazası43
- icardi190533
- maldivlere gitmek varken eminönü nde takılan martı10
- insanlara olan inancınızı ne zaman kaybettiniz19
- dursun özbek19
- erkeklerin hep fotoğraf istemesi24
- yazarların bugün içtiği sigara sayısı13
- akpnin hala bedava kek vaadini tutmaması8
- galatasaray11
- 19 mayıs 2024 galatasaray fenerbahçe maçı107
- izmir sıcağı9
- fethullah gülen şu an ne yapıyordur17
- sevgilinin kız arkadaş lobisi9
- karıya kıza doymuş erkek31
- bir şarkı sözü der ki10
- mert hakan yandaş31
- ibrahim reisi13
- siz türkler şerefsizsiniz müslüman değilsiniz13
- erecto'nun trafik kazası geçirmesi13
- arkadaşlar damatlık bakıyorum da sizce bu nasıl17
- yozgatlı sevgiliyle yapılacaklar8
- akp'nin fenerbahçe ve beşiktaş düşmanlığı9
- türkiye cumhuriyeti islam devleti olarak kuruldu14
- fenerbahçe büyüklüğü9
- panathinaikos'un atatürk düşmanlığı9
- fenerbahçe taraftarı26
- dokunmaya kıyamadan sevmek21
- kadınlar olarak erkeklerle sevişmiyoruz14
- bik bikinize ne dikersiniz13
- mühendis erkeklerin genel özellikleri8
- bik bik'in cinsiyeti16
- ruh varsa neden görünmüyor13
- aşık olmadan sevişmek17
- en çok yaşamak istenilen şehir11
- bik bik için diktiğim keten pantolon10
- karın gözünün önünde biriyle olursa büyü bozulur8
- erkolar kapatılsın15
ilk olarak gazetede tefrika edilmiş ve sonrasında 1900 yılında basılmış joseph conrad romanı. conrad, önsözünde ilk olarak gerçek bir olaydan esinlenerek yazdığı hikayeyi başka hikayelerle destekleyerek bu romanı dönüştürdüğünü anlatır. bizden biri diye bahsettiği jim'e ilham olan kişi limanda gördüğü herhangi bir denizcidir.
--spoiler--
jim, denizci olup maceralara atılmak için evinden ayrılır ve bir süre sonra iyi bir denizci olur. doğu denizlerinde çalışmaya başlar. kaptan yardımıcısı olarak girdiği patna mekke'ye yüzlerce hacı götürmekte olan bir gemidir. gemi, bir gece bir şeye çarpar ve su almaya başlar. kaptan, makinistler ve tayfalar yolcuları uyarmadan gemiden kaçmaya çalışırlar ve tereddütte kalan jim de sonunda onlara katılır. batacağı sanılan gemi batmaz. ertesi gün bir fransız gemisi tarafından içindeki yolcularla birlikte limana çekilir.
yaşadığı bu korkaklık jim'in hayatında bir dönüm noktası olur. onuruyla korkaklığı arasında sıkıştığı o olay gittiği her yerde karşısına çıkar.
--spoiler--
yazar kısa bir bölüm üçüncü şahıs ağzından anlattığı romanı, sonrasında bir 250 sayfa kadar Marlow adlı karakterin ağzından bir sohbette pek çok insan karşısında anlattırır. conrad'a bir kişinin bu kadar uzun konuşamayacağı ya da karşısındaki insanların onu bu kadar uzun süre dinlemeyecekleri dolayısıyla bunun gerçekliği bozduğu yönündeki eleştiriler yöneltilmiştir. conrad bunun olabileceğini düşündüğünü söyler. bence de bir karakterin bir cemiyette bu kadar uzun süre konuşması pek olası değildir. ayrıca anlatımı bir sohbetten çok yazılı bir ürüne daha çok benzemektedir. yaptığı benzetmeler ve insan psikolojisine dair derin izlenimleri pek de sohbetlerde yapılabilecek konuşmalara benzemez. conrad, son 80 sayfalık bölümü ise marlow'un jim'in hikayesinin sonunu bir mektupla anlatmasıyla biter.
bu açıdan baktığımızda, roman pek çok açıdan kurgusal bir plansızlık içinde ilerler. sanki yöntemler baştan yanlış seçilmiş ve her düzeltilmeye çalışıldığında ise iyice karmaşıklaşmıştır. joseph conrad'ın romancılığı tartışılmaz ama bu eseri diğerlerine oranla*casus* oranla daha amatörcedir. romanın içine sıkıştırdığı denizci hikayeleri cesaret konulu olmaları açısından bağlayıcıdır ama ana karakter jim ya da marlow'la ya da olayların akışıyla bir bağlantısı yoktur. bu kopukluklar nedeniyle roman sanki haddinden fazla uzatılmış görüntüsü vermektedir.
pek çok kusuru var gibi görünse de conrad'ın insan doğası, onur ve cesaret üzerine müthiş tespitleriyle dolu, denizcilik hikayelerini sevenlerin çokça hoşuna gidecek bir roman.
--spoiler--
jim, denizci olup maceralara atılmak için evinden ayrılır ve bir süre sonra iyi bir denizci olur. doğu denizlerinde çalışmaya başlar. kaptan yardımıcısı olarak girdiği patna mekke'ye yüzlerce hacı götürmekte olan bir gemidir. gemi, bir gece bir şeye çarpar ve su almaya başlar. kaptan, makinistler ve tayfalar yolcuları uyarmadan gemiden kaçmaya çalışırlar ve tereddütte kalan jim de sonunda onlara katılır. batacağı sanılan gemi batmaz. ertesi gün bir fransız gemisi tarafından içindeki yolcularla birlikte limana çekilir.
yaşadığı bu korkaklık jim'in hayatında bir dönüm noktası olur. onuruyla korkaklığı arasında sıkıştığı o olay gittiği her yerde karşısına çıkar.
--spoiler--
yazar kısa bir bölüm üçüncü şahıs ağzından anlattığı romanı, sonrasında bir 250 sayfa kadar Marlow adlı karakterin ağzından bir sohbette pek çok insan karşısında anlattırır. conrad'a bir kişinin bu kadar uzun konuşamayacağı ya da karşısındaki insanların onu bu kadar uzun süre dinlemeyecekleri dolayısıyla bunun gerçekliği bozduğu yönündeki eleştiriler yöneltilmiştir. conrad bunun olabileceğini düşündüğünü söyler. bence de bir karakterin bir cemiyette bu kadar uzun süre konuşması pek olası değildir. ayrıca anlatımı bir sohbetten çok yazılı bir ürüne daha çok benzemektedir. yaptığı benzetmeler ve insan psikolojisine dair derin izlenimleri pek de sohbetlerde yapılabilecek konuşmalara benzemez. conrad, son 80 sayfalık bölümü ise marlow'un jim'in hikayesinin sonunu bir mektupla anlatmasıyla biter.
bu açıdan baktığımızda, roman pek çok açıdan kurgusal bir plansızlık içinde ilerler. sanki yöntemler baştan yanlış seçilmiş ve her düzeltilmeye çalışıldığında ise iyice karmaşıklaşmıştır. joseph conrad'ın romancılığı tartışılmaz ama bu eseri diğerlerine oranla*casus* oranla daha amatörcedir. romanın içine sıkıştırdığı denizci hikayeleri cesaret konulu olmaları açısından bağlayıcıdır ama ana karakter jim ya da marlow'la ya da olayların akışıyla bir bağlantısı yoktur. bu kopukluklar nedeniyle roman sanki haddinden fazla uzatılmış görüntüsü vermektedir.
pek çok kusuru var gibi görünse de conrad'ın insan doğası, onur ve cesaret üzerine müthiş tespitleriyle dolu, denizcilik hikayelerini sevenlerin çokça hoşuna gidecek bir roman.
güncel Önemli Başlıklar