bugün

her üniversite okuyan, mezun olmuş veya iş-güç sahibi yazarın kafasını kurcalayan durum. yahu sen daha reşit bile değilken, annen "akşam ezanından önce evde ol." diye uyarıyorken, aldığın kararları kendi başına veremiyorken, sözlükte kime ne bilgi vereceksin, kimi aydınlatacasın allah aşkına?
sen daha "hocam ödev vermiştiniz diyen öğrenci" başlığında bile ne kadar sorumsuz, tembel olduğunun sinyallerini veriyorken burada bize verebileceklerin nelerdir? haydi, yavaşça terk edin burayı.
senin benim gibi yaziyorlar diye cevap verilesi sorudur.
bütün liselileri bebe sanan yazarların sorduğu sorudur. daha 14 yaşında eminönü iskelesinin önünde kartpostal satmaya başlayan, 16 yaşında omo fabrikasında işçi olarak çalışan ve bütün gelirini annesine-babasına veren, bu parayla hem okuyan hem de babasının kendi çalıştığı parasıyla ''oğlum bu parayı sen bana ver'' , ''ay sonu sana av tüfeği alırım birlikle avlanmaya gideriz.'' cümlelerini hiç unutmayıp bütün gençlik sorunlarını içine atan ve bunun benzeri tüm sorunlarla hayatının her gününde dövüşen bireylerin gülüp geçeceği sorunsal.
(bkz: bin bilsende bir bilene sor)