bugün

şahap cenabettin. ay pardon.
görsel
Namik Kemalmiş.
Halit Ziyaymiş.
Reşat Nuri imiş.

Vs vs... bunlar aklimda kaliverdi..
failatün mufailatün failin şeysi.
aruz ölçüsü.(hala ne olduğunu bilmiyorum)
gazel, kaside, beyit.
koşuk, sagu, destan. (bunlar islamiyetten önceki türk edebiyatıyla ilgiliydi)

türkçe'nin ural-altay dil ailesinden olması, japonca'nın da bizimle aynı dil ailesinden geldiği.
tanzimat dönemi edebiyatı, cumhuriyet dönemi edebiyatı, falan filan.
Cenabettin şahap. Bi de Nazım Hikmet'in annesine aşık olan Yahya Kemal . Hoca bunu söyledikten sonra arkadan bir arkadaş " ooo my friends hot mom " diye bağırmıştı. Unutulmayan lise yılları ...
Edebiyat derslerinde full uyuyodum o yuzden hic bi sey hatirlamiyorum.
Fenasi kerim.
Aa
Ba
Aa
Ba

Gibi birşey vardı.
her şeyin öncüsünün şinasi olması. tevfik fikret ile mehmet akif'in atışmaları. Nefi'nin ünlü siham-ı kazası ...
şenap cenabettin.
Ömer seyfettin- semaver.
"divan edebiyatındaki şarap mecazidit" yersen.
Abdülhak Hamit Tarhan'ın ölen hanımına yazdığı makber ve ölümden 1 hafta sonra başka bir hanımla izdivaçta bulunması. Adamlık overdose ndkdjdkdj.
görsel
(bkz: Muallim Naci)

Burada lisesi var.
şair evlenmesi, dede korkut hikayeleri ve en önemlisi edebiyat öğretmenimiz bizd "cancazım" diye hitap ederdi.
ilk modern bişey yazarı: nurullah ataç.

ataç tan kodlamıştık kafamıza.
Lys e hazirlanirken yazarlarin eserlerini hikayelestirmistim.
(bkz: peyami sefa) ilk aklima gelen.
alper tunga öldü mü,
ıssız acun kaldı mu?

oğuz kağan destanında oğuz kağan'ın küçük yaşında şarap içmesi.

ali süavi'nin çapkınlıkları.

nazım hikmet ile necip fazıl'ın ezeli rekabet ve ebedi dostluğu.

yahya kemal'in istanbul aşkı.

bu sebepten 63'te girdim yere.

bir de hüseyin rahmi gürpınar'ın deli filozof adlı romanı.
Men lebin muştakıyam, zühhad kevser talibi. Sadece bu mısrası.
Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su..
Şinasi.
Müdür müdür müdür?
Serveti funun .
Edebiyat dersimize giren hocalardan biri derse her gelişinde "oturanlar kalksın, kalkanlar otursun. Günaydın... Alperen!" derdi. Dersin ilk 3-4 dakikasında sohbet ederdik hocayla. Sınıfın en çok hoşuna giden kısımlardan biriydi, o zamanlar esprilerime gülünürdü, hâlâ gülünür.

Mani yazma ödevi vermişti bir ara bu hoca, sınıfta 8-10 kişinin manisini ben yazmıştım. Hoca ödevleri toplarken "Alperen bunlar aynı kalemden çıkmadı değil mi?" diye sormuştu. "Hepsi aynı kalemden çıksa Atsız Mecmua'da yayımlardık hocam" dedim. hoca efendi sol görüşlüdür, "yayımlamazdık" dedi. Sonra güldük falan, daha fazla da cevap verilmez, ayıptır, geçtik o konuyu.

Her ortak sınav gibi edebiyat sınavında da 150 kişilik salona doluşur, bütün gruplar birlikte sınava girerdik. Başımızda 8-10 hoca dolanır dururdu. Bizim bu edebiyat hocası da ara ara gelir, "nasıl gidiyor Alperen?" derdi. Beni çok severdi be o adam, ben de onu pek severdim.

Lise 3'teyken başka bir edebiyat hocası beni çağırmıştı, "Alt sınıftan bir arkadaşının kolu kırık, sınavına yardım edecek birisi lazım, sen yardımcı olur musun?" dedi. "tabii hocam" dedim. "O söyleyecek, sen yazacaksın. Ama kopya falan vermek yok ha" dedi. "Tamam" falan dedim de, o da inanmamıştır herhâlde. Verdim bazı soruların cevaplarını. Çocuk sınıf ortalamasının 15-20 puan üstünde aldı, galiba 65 almıştı. Ben de her şeyi söylemedim şimdi, birazını da kendisi yapsın.

Lise 1'de Dil ve Anlatım derslerine giren bir hoca vardı. iri yarı, Pavarotti gibi bir adam. Sesi de epey gür. Hafif istanbul ağzıyla konuşuyor, o ağızla da bir bağırıyor ki sormayın. Bir ara sınıfın gevezeliği arttırdığı bir sırada tüm sınıfı kast ederek "Oğluuum, eşşek oğluuum!" diye bir bağırdı, abartmıyorum, cam açıktı, yan binanan yankılandı geldi ses. Yan bina olmasa onun arkasındaki en yüksek şey olan Amanos Dağları'na vurur gene gelirdi. Herkes kıpkırmızı oldu. Millet mal gibi. Bekliyoruz ne olacak diye. "Ne kadar sürecek bu bekleyiş?" diye düşünürken hocanın önünde oturan kız başladı ağlamaya. Fiyk fiyk ediyor ama ağlarken. O ağladı, biz gülüştük. Sonra hoca sanki az önce bağıran kendisi değilmiş gibi geri döndü Üstün Dökmen tonuna, "Devam ediyoruz arkadaşlar" dedi.

Bunlar da böyle anılarımdı.