bugün

latince bir kavram olup, bir çok temel hukuki kavram gibi Roma hukukundan günümüze kadar gelmiştir. Borcun vadesinde ödenmemesi halinde, Rehin sahibi alacaklının rehinli eşyayı doğrudan mülkiyetine geçirmesini konu alan sözleşmelere Lex commissoria anlaşmalar deniyor.

Hukukumuzda Lex commissoria yasağı bulunmakta olup Türk Medeni kanunu'nun 873 ve 949. Maddelerinde; alcakliya rehin olarak verilen taşınır ve taşınmaz eşyanın, borç ödenmediği taktirde alacaklının mülkiyetine geçmesini düzenleyen sözleşmelerin geçersiz olduğu ifade edilmektedir.

Ülkemizde bankalar kredi kullandirirken genellikle ipotek tesis işlemi yapmaktadir. Söz konusu yasağın olmadığı bir hukuk sisteminde, borç ödenmediği taktirde ipotek sahibi alacakli, borç tutarindan çok yüksek değerde olsa dahi, rehinli taşınmazı doğrudan kendi mülkiyetine geçirebilecek ve borçlu tarafın mağduriyetine neden olabilecekti.

mevcut yasağın sonucu olarak, rehin sahibi alacaklı, rehinli taşınmazı ancak icra yoluyla sattırarak borç tutarının kendisine odenmesini talep edebilmekte, satistan artan tutar ise taşınmaz sahibi borçluya iade edilmektedir. Bu husustan da, Lex commissoria yasağının ne kadar önemli bir hukuki işlevi olduğu açıkça anlaşılıyor.
(bkz: lex commissoria yasağı)
(bkz: borçlar hukuku)
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar