bugün

Dinlemesi zevk veren şarkıdır.
Bir DJ olan alle farben (bkz: frans zimmer) tarafindan tekrar gündeme getirilmis olan bir eserdir.

https://www.youtube.com/watch?v=oIjdneQDL7I

Begenilip begenilmemesi konusunu dinleyicinin taktirine birakiyorum.
uzata uzata;

isoooolaaaatiiion*

Her daim kendini dinleten şarkıdır.
Lemon tree very pretty and the lemon flower is sweet
But the fruit of the poor lemon is impossible to eat.
nakaratıyla duygulandıran şarkı.
şaşırmadan söyleyebildiğim tek yabancı şarkı.

t: ing. limon ağacı.
her an söylenmesi gereken şarkılardan. ezberleyin lan.
hayatımın arka fonunda art arda replaylerle çalmak isteyeceğim fool's garden muhteşemliği.
törni törni törni törni törning eraund derken zafer sarhoşluğu tadı veren, bitmesin diye gözüne baktığınız yegane şeylerden.

ayzoleyşın iz nat gud for mi.
fool's garden adli tatli muzik grubunun tatli mi tatli sarkisidir. insan bi neselenir, kendini disariya atasi gelir. hele pazar sabahi dinlerseniz butun gun eve girmeyebilirsiniz. oyle mutluluk ve enerji pointler depolarsiniz. oyle yani.
yarak gibi şarkı.

edit: trini lopezin şarkısından bahsediyorum.
oysa şöyle bi şarkıya kimse kötü diyemez kanımca.. http://www.youtube.com/watch?v=bCDIt50hRDs
iz cover'ı on numara olan fool's garden şarkısı.

https://www.youtube.com/watch?v=zeBhxCYESQw
i wonder how ,i wonder why
yesterday you told me bout the blue blue sky
and all that i can see just a yellow lemon tree...

her dinlediginde garip bir huzur veren everything is okey moduna sokan sarki.
daha emekli olmadı mı bu şarkı.
Kafadaki deli sorulara cevap arayan ya da kafada deli sorular yaratan şarkıdır. Severiz.

I wonder how
I wonder why
Yesterday you told me about the blue, blue sky.
hüzünlü bir mutlu şarkı.
1991 yılında kurulan ve günümüzde hala etkinliğini devam ettiren Alman grup Fool's Gardenın 1995 tarihli Dish of the Day albümünde yer alan ve insanın içini kıpır kıpır eden şahane şarkısıdır. Lemon Tree çıkış yaptığı dönemde uzun süre listelerde kalmış ve grubun şöhretine büyük bir katkı sağlamıştır.

güne başlama müziği olarak da kullanılabilir elbet.
ayrıca eğlenceli bir trini lopez şarkısıdır. the wailing wailers cover ı da vardır.
trini lopez: http://www.youtube.com/watch?v=I3FSRW2qFjM
the wailing wailers: http://www.youtube.com/watch?v=1Q8oLb-HViI
sakinleşmek için dinlenenlerden.
limon ağacı adlı kitabın ingilice adıdır muhakkak
80'leri sevmek için tek bir nedendir lemon tree...

I wonder how.....I wonder why"
sözlerinin aksine melodisi, ritmi çok eğlencelik olan bir fool's garden şarkısı. sözleri gerçekten hüzünlüdür ve bunalımda olan bir insan şunları söyler. misal:
burda sıkıcı odada oturmaktayım
yine bir yağmurlu pazar öğleden sonrası
hiç bir şey yapmadan öylece oturuyorum
burda takılıp seni bekliyorum
fakat olan hiç bir şey yok ve merak ediyorum

arabamla geziniyorum
çok hızlı sürüyorum
çok uzaklara sürüyorum
bakış açımı değiştirmek istiyorum
kendimi çok yalnız hissediyorum
burda takılıp seni bekliyorum
fakat olan hiç bir şey yok ve merak ediyorum

neden, niçin merak ediyorum
dün sen bana masmavi gökyüzünden bahsetmiştin
ama tek görebildiğim şey sarı limon ağacı
kafamı yukarı aşağı çeviriyorum
çeviriyorum, çeviriyorum, çeviriyorum, çeviriyorum,
tek görebildiğim şey başka bir limon ağacı daha...
hiç eskimeyecek olan şarkı.
alman grup fool's garden'ın bir şarkısı.

bu şarkı için "çok eğlenceli şarkı", "beeyle kıpır kıpır oluyorum, atlıyorum zıplıyorum dinlerkene", "insanın keyfini yerine getiren, üstüne bir de sigara yaktıran şarkı" falan diye yorumlar yapanlara çok sinirleniyorum. bildiğin küplere biniyorum. ben ki sinirli bir insan değilimdir ama sinirleniyorum arkadaşım. tamam, hareketli bir melodisi olabilir bu şarkının ama sözlerine hiç mi bakmazsın bilader? ya da klibini izlemedin mi? adam söylerken eğleniyora benziyor mu? yapma arkadaşım. yapma canım. yapma!

ha, şimdi bana şey dersin:
"ben ecnebice bilmek zorunda değilim taam mıaa! hem müzik bu. ne istersem onu hissederim"

hissedemezsin lan! bu şarkıda neşelenemezsin, keyfin yerine gelemez. yalnız adamın şarkısıdır bu. bekleyenin şarkısıdır. sıkıntıdan patlama noktasına gelip "da dararada dirapda darararap dirapda dapdipdida" diye mırıldanarak bir yerden tekrar hayata tutunmaya çalışmanın şarkısıdır. melodisiyle sözlerinin tezat oluşturmasıyla vuran bir şarkıdır bu zaten. o ironiye çarpılırsın dinlerken. hareketli melodisine rağmen boğazını düğümler.

klibinde de zaten solist arkadaşımız(oda içinde şarkı söyleyen tip. ha, o işte) neşeli tavırlar sergilemiyor. bezmiş bir görüntü çiziyor. adam terk edilmiş belli ki. "bekledim de gelmedin, hiç mi beni sevmedin" triplerinde. yalandan neşelendirmeye çalışıyor kendini arada ama olmuyor tabi.

zaten şarkının ilk bölümü şöyleyken nasıl neşeli bir şarkı olduğu yorumu yapılabilir sorarım size:
"burada, sıkıcı odamda oturuyorum.
başka bir yağmurlu pazar öğleden sonrası daha...
vakit öldürüyorum, yapacak hiçbir şeyim yok.
öyle takılıyorum, seni bekliyorum.
ama hiçbir şey olmuyor ve merak ediyorum..."

karamsarlık. şarkının sözlerindeki tema karamsarlık gördüğünüz gibi. ama melodi ve aradaki bir kaç küçük şey("da dararada..." kısmı gibi) şarkıya karamsarlıktan başka bir anlam daha kazandırıyor: karamsar insanın tekrar hayatı sevmeye çalışma çabası, kendiyle mücadele etmesi. ama yine de başarısız olması, tekrar denemesi... yani şarkıyı dinlerken içinde bir umut filizlenir, bunu anlarım. "lan, her şeye rağmen hayat güzel bea" dersin, bunu anlarım. hatta "sokarım eski sevgilisine! gel ortamlara akalım, karı kaldıralım. anca öyle unuturuz hoca" dersin, bunu da anlarım. anlamakla kalmam gelir sana eşlik ederim karı kaldırırken. denk gelirse ben de kaldırırım falan. neyse. ama "çok eğlenceli şarkı. atlayak zıplayak mı?" deme bana. etme eyleme! şarkının ruhunu öldürme. enstrümantal dinlersen istediğin kadar atla, zıpla. ama sözleriyle dinlerken yapma. bak bu kadar yalvardım. yapma. tamam mı?

"işin gücün mü yok oğlum! sanane, milletin keyfinin kahyası mısın!" da dersiniz siz şimdi. demeyin. ben özellikle sevdiğim şarkılara muhteviyatında bulunmayan duygular yüklendiğinde kızıyorum. üzülüyorum. sol yanım acıyor. "çarşamba'yı sel aldı"yı sırıtarak söyleyen biri hoşunuza gider mi? ha işte, benimki de o misal.
sabah uyanınca pencereyi açıp temiz havayı içe çekerken dinlenilesi $arkı.biliyorum böyle yabancı film'den alıntı gibi görünüyor dediklerim ama o kadar da yapay olmuyor.deneyin bence.
çok çok güzel bir peter paul and mary şarkısı.

melodisi brezilya kökenli olup will holt tarafından yazılmıştır.

şu şekilde gelişir.

When I was just a lad of ten, my father said to me,
"Come here and take a lesson from the lovely lemon tree."
"Don't put your faith in love, my boy", my father said to me,
"I fear you'll find that love is like the lovely lemon tree."

Lemon tree very pretty and the lemon flower is sweet
But the fruit of the poor lemon is impossible to eat.
Lemon tree very pretty and the lemon flower is sweet
But the fruit of the poor lemon is impossible to eat.

One day beneath the lemon tree, my love and I did lie
A girl so sweet that when she smiled the stars rose in the sky.
We passed that summer lost in love beneath the lemon tree
The music of her laughter hid my father's words from me:

Lemon tree very pretty and the lemon flower is sweet
But the fruit of the poor lemon is impossible to eat.
Lemon tree very pretty and the lemon flower is sweet
But the fruit of the poor lemon is impossible to eat.

One day she left without a word. She took away the sun.
And in the dark she left behind, I knew what she had done.
She'd left me for another, it's a common tale but true.
A sadder man but wiser now I sing these words to you:

Lemon tree very pretty and the lemon flower is sweet
But the fruit of the poor lemon is impossible to eat.
Lemon tree very pretty and the lemon flower is sweet
But the fruit of the poor lemon is impossible to eat.
Alman müzik grubu fool's garden'ın en bilinen şarkısıdır muhtemelen insanı içini ısıtan şarkılardan biridir.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar