bugün

Tatar Türk'ü yazar Cengiz Dağcı'nın Korkunç Yıllar adlı romanından uyarlanmış.

film Rus askerlerinin Türk okuluna kiril alfabesi asmasıyla başladı. Ruslara olan kinimiz ve yaşadığımız acılar filmlere sığmaz. Fakat kendini Türk milliyetçisi sanan Nazi hayranı gerizekalıların da izlemesi gerek. Almanlar soydaşlarımızı esir alıp, öldüresiye dövüyorlar ve kendi saflarında savaştırıyorlar. zaten sevmediğim bir milletti. düşmanın iyisi kötüsü yok işte. yahudileri çok iyi anlıyorum. benzer acıları yaşadık çünkü.

filme devam edemedim. boğuldum. ırkımın acılarını seyredemiyorum. atsız'ın dizeleri yankılanıyor beynimde: "rus'un adı her geçende, / gözlerime kan görünür."
karadenizliyle hemşehri sayılır. Deniz aşırı komşusudur. Benimse gerek tarih boyunca sahip olduğu konum, gerek toplumların kırıma hakimiyet mücadeleleri açışından hep ilgimi çekmiş olan bölgedir.
sovyetlerin de nazilerin de türk düşmanı piçler olduklarını gösteren film.
senaryosu yüzeysel kalmış bir film. mesaj kaygısı da filmi çiğleştiriyor. film bir duyguyu anlatma sanatıdır asla bir ideolojik bir aygıt haline gelmemeli. hayat gridir sinema da bu griliği anlatır, ideolojiler ise siyah-beyaz üzerine kuruludur.
Hey rus domuzu! al onu. Evet onu, al!