bugün

Sedef Betil’in Kırgınlığın Kuytusundaisimli kitabı, Kısa Karanlıklardan sonra gelen ikinci öykü kitabı. içindeki öykülerin temaları kitabın ismi ile müsemma… ince, köşede kalmış, unutulmaya yüz tutmuş, kimi zamanla çoğalmış, kimi -şansa- biriktirilmemiş kırgınlıklar, hassas-zayıf-dokunulmayası noktalar, bam telleri, üstü kapatılmış- kamufle edilmiş acıların tortuları, dile gelmeyenler-getirilemeyenler, yalnızlıklar, sesli-sessiz itiraflarla dolu zengin bir çeşitleme sunuyor Betil.
Becerikli ama kendini satmaya çalışmayan bir dili var. Bu saf dil ve peşinden gidilen duygular, derin izlerin arkasına düşüyor ama bunları günlük hayatın tam da göbeğinde bulup, sakin, sade, olağan gerçekliklermiş gibi sunuyor.
Aslında Betil’in öykü yazma tekniği tıpkı resim çizmeye benziyor. O kuytuda kalmış bir duygunun peşinde gezinirken iki üç fırça darbesi ile bunun ifadesini verebiliyor. Uzun uzun çizmeye tenezzül etmeden!