bugün

kıbrısta bir imam abimizin anlattığı bir trajikomik olayı paylaşmak isterim.aynen şöyle geçen bir diyaog:

kıbrıslı: hoca efendi!
hoca : efendim kardeşim...
kıbrıslı: ya bu ezanı sen günde 5 kere okuyosun.
hoca : evet allahın emri...
kıbrıslı: gece gündüz başımız şişiyor şu ezanı günde bi kere oku biz anlarız...
hoca : %?!^/%+^
yani bağırta bağırta okuyunca allahın hoşunamı gidiyormuş.
bütün kıbrıslılara genellenmemesi gereken durumdur. burda ezana çok büyük bir saygı vardır. okulun bahçesinde bile ezan okunur. 2 yıldır kıbrıs'tayım kimsenin bırakın ezanı dinle ilgil en ufak bi negatif söylemine dahi şahit olmadım.
averaj bir kıbrıslı türk dinle ilgili ne pozitif ne negatif birşey söyler. Herkes müslümanım der ama 20 senelik hayatım boyunca kurban kesmiş ya da hacca gitmiş hiçbir yakınım, tanıdığım insan yoktur. Oruç tutma oranı çok düşüktür.
Malum ada insanıyız, rahatımıza ve hayatımıza çok düşkünüz.**
duyduğumda hiç şaşırmadığım olaydır, zira kıbrıs'ta askerlik yapmış arkadaşlarımdan duyduğum kadarıyla kendileri adada Türk askerinide, Türkiye'yi de istemiyorlarmış. Zaten ingiltere'ye göç etmiş kıbrıslıların çoğu kendini Türkten çok ingiliz olarak görür.

(bkz: leon osman)
(bkz: Billy Mehmet)
(bkz: Tracey Emin)
kıbrıslı türk vatandaşların islam dininden oldukları şüphesizdir...fakat ingiliz hakimiyetinde uzun bir süre kaldıkları için sosyal ve kültürel değişim kaçınılmaz olmuştur...

not: bu entryde asla genelleme yapılmamıştır...
kıbrısta 4. senesini geçiren biri olarak söylemek gerekirse ezan sesine hasret kalınıyor.ramazan ayında iftar vaktini öğrenmek için genelde sağı,solu aramanız gerekiyor.