bugün

teyzelerin mahallede gördüğü, ismini bilmediği çocuklara bağırışıdır.
+küçüük, hadi bi ekmek kap gel
-küçük senin anandır. ben küçüksem kalk da kendin kap ekmeğini.

başımdan geçen hadisedir. küçük aslında benim.
bir dönemin pencere önü teyzelerinin küçümen yavrulara uyguladığı işkencesel faaliyetler. matematik dersinde 40 ila 22 yi toplayamayan bendenizin yediği seri tokatlar ufak çapta bir gerizekalılık durumu yaratmış bunu sebep olduğu psikolojik değişimle beraber ağlayarak eve gitmekteyim. sırtımda ise kaya ağırlığında çanta. içinde neler yok ki okula giderken topladığım çivi, kablo, ip, mermer taşı, çorap, bozuk saatler, ufak çekiç, bütün ders kitapları. kısaca seyyar müteahhit modundayım. tam o sırada tepemde çığıran bir ses:

- küçüüük hişşt küçüükk...

"sen nerden çıktın şimdi manyak teyze" diye söylenedurmaktayım.

- hişşt küçüüük bak duymazlıktan geliyo birde!

sanki onlara ekmek ve salça almak için doğurmuş beni annem. daha fazla bu işkenceye daynamam:

- efendim teyze??

+ yavrum bana şurdan bi koşu, 2 ekmekle tat salça alda gel hadi yavrum

- kendime de çikilota aliyim mi? - bunun bir karışılığı olmalıydı sevgili sözlük-

+ al tamam al pahalı olmasın ama

- tamam.

akabinde pencere önü teyzesinin ekmekle salçası alınmış çikolata yiyerek erzakları götüren bendeniz anneye yakalanır:

- patlak fermuar ne onlar kim verdi çikolatayı

+ şey hık mık

bir de üstüne anneden dayak yenilir. bir yandan da annem teyzeye çığırır:

+ hanım hanım benim oğlum kapıcı mı eşşek kadar oğlun ne güne duruyo evde oturtcağına gönder bakkala. bir daha millete uşaklık ettiğini görmiyeyim at o çikolatayı elinden.

hem çikolatadan olduk hem de dayak yedik bir de bahçeye çıkma cezası cabası.
(bkz: küçük yok hepsi teen)
masaya vurarak cevap verilebilir. (yumruğu)
küçükken duyduğumda kaçtığım seslenme şekli.

çünkü;

-küçük bakar mısın!

cümlesinin ardından hep bir istek gelir.

-poşetleri taşımama yardım eder misin

-bakkaldan bir ekmek alır mısın