bugün

iyi niyetten veya sevgiden karşındaki insanla küs kalamamktır.

bugün iş arkadaşımla telefonda birbirimizi yedik. bağırdık çağırdık. en son telefonu suratına kapattım. hayır adam 1 kat aşağıda neyin artistliğini yapıyorsam.

tabi benim tadım kaçtı falan. böyle masamı afralı tafralı topluyorum. tavşan dağa küsmüş dağın haberi olmamış hesabı. bir yandan da içimden geçiriyorum "yok kızım bir daha bunun suratına gülmek yok bitti. baksana adama. hem işini sana yaptırıyor hem de ürünüm nerde diye cingar çıkarıyor" falan aklımdan geçirirken, bu çıktı yukarı. bana baktığını gördüm. kafamı çevirdim. bir hassiktir edası var üzerimde. yan tarafta kalıp odası var. bana baktı "saks mavisi buraya gelir misin bi" dedi. oyalandım falan hemen gitmedim. müdüre mal mal sorular sordum. neyse gittim peşinden kalıp odasına. girmemle ikimizin de kahkahayı basması bir oldu. "lan ben sana kızamıyorum bile " dedi. aynı şeyi ben de dedim. böyle güldük eğlendik falan. ilginç bir durum tabi.

ama damarıma iyice basarsa beynini delerim o ayrı.
kalamam ya. deme öyle deme deme mukaddes kızar.
şu entariyi yazarak tamamlayabileceğim, ve sizin de okuyup bitirebileceğiniz bile meçhul.

3 günlük dünya, ölümlü dünya diye boşuna mı diyorlar? arada bir hukuk geçmişse, ufak tefek şeyler için değer mi kalp kırmağa, küs kalmağa.

gün olur küs kaldığının başına bir kötü hal gelir, sonra içine batar.
Sanırım bende de var bu durum. Bunun iyi mi kötü mü olduğunu da bilmiyorum.
Yalnız bir de yine küs olmayıp bir daha konuşmadığım kişiler de oldu..

Evet Saçma sapan bir entry