bugün

Atsızcılıkla ilişkilendirmeden önce okuyun. Adım gibi eminim ki bu giriyi yazmamdan saniyeler sonra eksileyen insan harfine bile bakmamıştır. Zira bunlar en çok görüş ve düşünce özgürlüğünü savunanlardır.

--spoiler--
"bu vatanı düşmanlardan sadece türkler değil, kürtlerle türkler beraber kurtarmışlardır. ancak atatürk ortaya bir türklük dehşeti saçıp, kürtleri sindirmiş ve kürtlerin haklarını vermemiştir. yani devletin kurucu unsuruna kürt halkını eklememiştir."
--spoiler--

Bir zamanlar Dehap, Hadep, Dep, Dtp şimdi de bdp partilerinin sözcülüğündeki bahanedir.

batı cephesinde slav kökenli bulgarları ve ortodoks yunanları kışkırtan ruslar doğu’da ise ermeni ve kürtlere el atar. 1800’lerden hemen sonra ilk kürdoloji çalışmaları yine ruslar tarafından başlatılır. kürtçülerin bugün bile en temel başvuru kaynakları olan kitaplar da bu dönemde ruslar tarafından yazılır.

rusların bu çabaları karşısında osmanlı’da da uyanma başlar. rus destekli kürt aşiretleri ile osmanlı arasında çatışmalar başlar. 1830-1855 tarihleri arasında 8 kürt isyanı gerçekleşir.

fakat asıl büyük kürtçü hareket tam da 1877 yılında gerçekleşir. bu tarih 93 harbi olarak bilinen 1877-78 osmanlı-rus harbi’nin tarihidir. hem balkanlar’da hem de kafkaslar’da ruslarla savaşan osmanlı’ya karşı bir cephe de kürt aşiretleri açar. bedirhanlar ve şeyh ubeydullah isyanları tam dört yıl sürer.

rus general korganof, erzurum’a saldırıya geçmeden önce zeylani ve sepki aşireti reisleriyle buluşur ve yüklü miktarda ödeme yapar. sonuç olumludur, kürtler rusya’ya karşı osmanlı’yı desteklemezler.

kürt isyanlarının genel karakteri burada şekillenir: türk devleti ne zaman ki bir düşmanla savaşsa mutlaka bir kürt isyanı başlar.

rusların kürtlere desteği sonrasında da devam eder. ama 93 harbi’nden sonra hem ermeni hem de kürt meselesi bir arada ortaya çıkacaktır. doğu illerimiz rus işgaline girdiğinde hem ermenilerin hem de kürtlerin isyanları aralıksız devam edecektir.

coğrafyanın ironisi ise bambaşkadır, bu dağlar aslında birer uygarlık çukurudur, etrafındaki ovalar ve deniz kıyıları ise birer uygarlık doruğudur. gerçekten de arap, türk ve fars uygarlıkları arasında sıkışıp kalan zağroslar bir “kültürel çukur” görünümündedir.

zağroslar’ın insanının da bu “çukur içinde” biçimlendiği görülmelidir. büyük uygarlıklar arasında gelişen bu psikoloji ise ciddi bir aşağılık kompleksine yol açar. kültürel yoksunluğun sebebi olarak kendisini değil etrafındaki uygarlıkları suçlamaya başlar. ve yine ırkçı nefreti körükler.

hakikaten de tarihsel olarak kürtlerin üç büyük düşmanı olmuştur, türkler, araplar ve farslar. halbuki bu üçü de onların tek komşularıdır. komşulara karşı beslenen bu nefretin sebebini kendilerinin mazlum, komşularınınsa zalim olduğu ile açıklama yoluna giderler.

halbuki mazlum tarih anlayışı psikolojik bir yoksunluğu gizlemek için ortaya atılmıştır. kültür ve uygarlık yaratamamak bu şekilde açıklanmakta ve aşağılık kompleksi dengelenmek istenmektedir. kürt, böylelikle kendisini büyük uygarlıklarla eşitlemektedir.

Kurtuluş savaşımızda ise...

Her daim duyduğumuz şeydir. Kürtler ile türkler birlikte savaştı.

Yalan olduğunu biliyorsunuz. rağmen kelimesinin sizin nazarınızda anlamını bulması için daha ne olması gerekir bilemiyorum lakin bildiğim şey var ise ne zaman dara düşsek, birilerinin birilerinin telkini ile hareket ettiği gerçeğidir. Bu birileri yunanlılar ve kürtler idi. Hatta bu durum kendi karikatürleriyle resmedilmiştir.

[görsel ]

[görsel ]

[görsel ]

babanzade abdurrahman paşa isyanı 1806-1808 babanzade abdurrahman paşa baban
babanzade ahmet paşa isyanı 1812 babanzade ahmet paşa baban (süleymaniye)
zaza aşiretleri isyanı 1818-1820 dersim
yezidi isyanı 1830-1833 revanduz, hakkâri
kör mehmet paşa isyanı 1830-1833 kör mehmet paşa erbil, musul, şirvan
mir muhammed isyanı 1833-1837 mir muhammed
1. han mahmud isyanı 1838 han mahmud
garzan isyanı 1839 diyarbakır
2. han mahmud isyanı 1842-1847
bedirhan isyanı 1843-1847 bedirhan bey
yezdanşir isyanı 1855 yezdanşir bitlis
bedirhan osman paşa isyanı 1877-1878 bedirhan osman paşa cizre ve midyat
şeyh ubeydullah nehri isyanı 1878-1881 şeyh ubeydullah nehri botan, erdelan
emin ali bedirhan isyanı 1889 emin ali bedirhan erzincan
bedirhani halil ve ali remo isyanı 1912 mardin
molla selim ve şeyh şehabettin isyanı 1913-1914 bitlis (1 yıl sonraki çanakkale savaşı'na asker gönderecek olan ancak mesafeden dolayı gönderemeyenlerin isyanı hahaha. çok komik)
simko isyanı 1919-22 simko
ali batı isyanı 11 mayıs 1919 ali batı
şeyh mahmut berzenci isyanı 21 mayıs 1919 mahmut berzenci süleymaniye
koçgiri isyanı 6 mart 1921 alişan, alişir, nuri dersimi
1924 nasturi isyanı 1924
beytüşşebab isyanı 4 eylül 1924 ali rıza, ihsan nuri beytüşşebab
şeyh said isyanı 13 şubat-30 mayıs 1925 şeyh said
nehri isyanı 10 haziran 1925
raçkotan ve raman tedip harekâtı 9-12 ağustos 1925
birinci sason isyanı kasım 1925
birinci ağrı harekâtı 16 mayıs-17 haziran 1926
hazro isyanı 21 ocak 1926
koçuşağı isyanı 7 ekim-30 kasım 1926
mutki isyanı 26 mayıs-25 ağustos 1927 mutki
ikinci ağrı harekâtı 13-20 eylül 1927
bicar tenkil harekâtı 7 ekim-kasım 17 1927 bicar
resul isyanı 22 mayıs-3 ağustos 1929
tendürek harekâtı 14-27 eylül 1929, tendürek
savur tenkil harekâtı 20 mayıs-9 haziran 1930 savur
zeylan isyanı 20 haziran-eylül 1930 zeylan
oramar isyanı 16 temmuz-10 ekim 1930 oramar
üçüncü ağrı harekâtı 7-14 eylül 1930 ağrı dağı
şeyh mahmut berzenci isyanı eylül 1930 mahmut berzenci
pülümür harekâtı 8 ekim-14 kasım 1930 pülümür
şeyh ahmed barzani isyanı kasım 1931 şeyh ahmed barzani
buban aşireti isyanı 1934
ikinci sason isyanı ocak 1937
dersim isyanı - seyit rıza 21 mart 1937

bunlar en belli başlı olanları.

Sonuçta şu anda beraber yaşamak zorundayız. Ama tarihi gerçekleri bugünkü yaşamımızı etkileyecek aman propaganda olmasın aman o olmasın aman kürt kökenli vatandaşlarımız üzülmesin aman bilmem ne olmasın diye değiştirmeye çalışmak o uğrunda çok uğraştığınız demokrasiye sığmaz...
kesinlikle gerçek olmayan olaylar olmakla beraber, bu şartlarda ülkemize, türk milletine, bayrağımıza, anayasamıza, devletin bilimum temel taşlarına herhangi bir faydası olmayacak, aksine bir çok zararı olacak, türk insanına kürtlere karşı bir nefret aşılayacak, kürt insanına ise, türklere karşı cephe alma zorunluluğu hissettirecek hadiselerdir.

hele ki, içinde bulunduğumuz durumda bir insan bu tarz saçmalıklardan bahsediyorsa, bence bir pkk'lıdan daha fazla bölücüdür. doğru bile olsa bahsedilmesi durumunda, bölücülük yapılmış olur.

not: ulan o çok eleştirdiğiniz recep tayyip erdoğan kadar ülkeyi sevseydiniz, bu ülkede kürt-türk meselesi diye bir şey kalmazdı...
denmiş ki gerçek olmayan olaylar. nelermiş gerçek olmayan olaylar?

batı cephesinde slav kökenli bulgarları ve ortodoks yunanları kışkırtan ruslar doğu'da ise ermeni ve kürtlere el atar. 1800'lerden hemen sonra ilk kürdoloji çalışmaları yine ruslar tarafından başlatılır. kürtçülerin bugün bile en temel başvuru kaynakları olan kitaplar da bu dönemde ruslar tarafından yazılır.

Gerçek olmayan bu olay için ilk olarak st petersburg üniversitesi'ne bakalım..

--spoiler--
1857-1858 yılları arasında, lerch-peter'in " kürtler ve iran kuzey-kaldelileri üzerine araştırma ",

1857'de, " forschungen über die kurden und die iranischen norchadaer ",

1860'da, ernest chantre'nin " kürtçe öyküler ve kısa notlardan bir deneme ",

yine 1860'da, a. jaba'nın " kürtçe seçme parçalar ve kısa notlardan bir derleme ",

1868-1875 yılları arasında, f. cheref charmoy'nın " şerefname ya da kürt ulusunun olgular yıllığı ",

1879'da, a. jaba ve justi'nin birlikte hazırladıkları " kürtçe-fransızca sözlük ",

1860'de a. jaba'nın " kürt anlatıları ve kısa derleme ",

1880'de, ferdinand justi'nin " kürtçe gramer ",

1887-1890 yılları arasında, e. prym ve a. socin'nin birlikte hazırladıkları 4 ciltlik " kürtçe koleksiyonu ",

1883-1922 yılları arasında, v.a. zhukovkij'in " material dlja izuceija persidskikh nareci ",

1900'da, hugo makas'ın (heidelberg'de) " kürtçe çalışmalar: diyarbakır şivesinin bir örneği ",

1926'da, yine hugo makas'ın (leningrad'da) " kurmanci kürtçesiyle metinler: mardin yöresi şivesiyle "... gibi eserler yayınlanmıştır.

petersburg'da bulunan bilimler akademisi'nin kürt incelemelerindeki rolü, diğer yabancı ülkelerdeki bilim adamlarınca da kabul edilmiştir. örneğin, justi, prym ve socin gibi alman bilginleri ve avusturyalı bilgin nakas, bu konudaki çalışmalarını, yayımlansın diye bilimler akademisi'ne göndermişlerdir. kısaca, öyle ki, kürtler üzerine belli-başlı her eser o dönem petersburg'da yayınlanmıştır denilebilir.

m. orbeli, 1917 ekim devrimi öncesinde, kürt incelemeleri konusunda yoğun bir çalışma içinde olmuştur; yöneticisi olduğu hermitage müzesi'ndeki işlerinden artakalan zamanını bu incelemelere ayırmıştır.

nicolas j. marr ve okulu, bu arada vilçevsky, rus kürdolojisinde yeni bir aşama yaratmışlardır.

1917 ekim devrimi sonrasında başkent moskova'ya taşınınca, kürt tarihi ve kürdoloji çalışmalarının yönü moskova'ya kaymış, ama yine de petersburg'da benzer çalışmalar yürütülmüştür: 1931'de, leningrad üniversitesi'nde, fars filoloji kürsüsü'ne bağlı, kürt inceleme grubu açılmıştır
--spoiler--

demişim ki,

rus general korganof zeylani ve sepki aşiretleriyle buluşmuş para vermiştir.

http://www.haberkapisi.com/yazi/-rusyanin-kurtculuk-faaliyetleri-ve-nedenleri-3-7951.htm

http://www.turkishforum.com.tr/tr/content/2009/10/27/hakan-ayaz-kurtler-tarihi-gerceklerle-yuzlessin/

isyanlar mı gerçek değil?

söylediğim gibi hemen akabindeki mesajda yazmışlar.

--spoiler--
bu şartlarda ülkemize, türk milletine, bayrağımıza, anayasamıza, devletin bilimum temel taşlarına herhangi bir faydası olmayacak, aksine bir çok zararı olacak, türk insanına kürtlere karşı bir nefret aşılayacak, kürt insanına ise, türklere karşı cephe alma zorunluluğu hissettirecek hadiselerdir.
--spoiler--

tarihi bunun için değiştirelim... tabi ki. Emredersiniz.

Kurtuluş savaşı'nın kürtlerle beraber değil onlara rağmen kazanıldığını anlatan sözdür.
(bkz: solcuların belgeler karşısındaki acziyeti)
(bkz: konuşulması istenmeyen gerçekler)
(bkz: cevap veremeyince taş düşsün demek)
bazı güruhlarca hazmetmesi zor bir tespittir. zira doğruluğu gün ışığına çıkıp, anadoluya ulaşırsa kürtler işlevini yitirecektir.

çünkü; kürt toplumunun türk milletine tek yaranma cümlesi "kurtuluş savaşını beraber verdik" tir. başka bir işlevleri yoktur, vicdanımızda başka bir yerleri yoktur.

eğer kürt, türkten hoşgörüyü kaybederse; her şeyini kaybeder. eğer kürt, türk'e yaptıkları meydana çıkarsa, gidecek yer bulamaz. türk'ün vicdanı sayesinde geldikleri yerleri kaybeder.

ne yapacak? nerede yaşayacak? türk'ten başka kürtü insan yerine koyan kaç millet var?

işte bu yüzden türk'ün bilmesi gereken önemli bir gerçektir.
hayal ürünü bir söylem.şöyleki konuyu açalım türkler ne zaman sıkışsa kürtler isyan ediyor denmiş isyanların isimleide açıklanmış.peki osmanlı zamanında sadece kürtlermi isyan etmiş,patrona halil,mehmet ali paşa isyanı *,celali isyanları,yeniçeri isyanlarını kim çıkarmış fetret devri neden yaşanmış,osmanlı padişahları değilmiydi kardeşlerini boğduran neden bogduruyorlarmış kardeşlerini, kurtuluş savaşı sırasında çıkan çerkez etem isyanı,konya isyanı,yozgat isyanı nedir,menemen olayı ne ayak yani sizin mantıgınıza göre türklere ragmen de olmuş bazı şeyler;hayır tarihi bilmiyorsunuz sagdan soldan duyduklarınızı,gördüklerinizi gelip buralara aktarıp aklı sıra tahlil yapıyorsunuz,efendim bu grupların en bomba fikri ise kürtlerin kurtuluş savaşına destek vermedikleri arkadaşım atıyorsunda destekli at erzurum kongresine katılan delegeler hangi sehirlerin delegeleri,kazım karabekir komutasındaki dogu birligi egelilerden mi oluşuyor,seyh saiti yakalayan komutan seyh saitin damadı,atıyorsunuz ama boş atıyorsunuz,sagdan soldan duyduklarınızı az araştırın sonra sallayın piyasa,isyanlarmış çıkartalım mı bugune kadar ki isyanları kim ne kadar isyan etmiş devleti-aliye.
1000 yıldır bu topraklarda yaşayan insanları uşak statüsüne indirme ve hiçe sayma çabasıdır. ayrıca istisnaları genele yayma çabasıdır.
(bkz: hassiktir diyorum)
(bkz: türk kürt beraber vatan kurtardık palavrası)
(bkz: 1000 yıllık kardeşlik palavraları)
oldukça saçma bir önermedir. artık atsızcılık'ın ne türkiye'de ne de mozambik'te herhangi bir değeri vardır. ölümünde kendi anası babası haricinde herkesi iç ve dış düşman diye ayıran bir zihniyet bu tür söylemleri oluşturmaktadır. dünyanın her yerinde kardeş kardeşi boğdururken, kürtler'le türkler'in çeşitli konularda tartışması son derece normaldir. türk türk'e kazık atarken, kürt'e rağmen söylemleri oldukça basit kaçıyor.