bugün

en az 30 bin türk askerini öldüren faşizmdir.

demek türk faşizmi kadar tehlikeli olsa sokağa çıkmak imkansız olacak. vay amına koyim.
kürt-türk ayrımını böylesine derinleştiren, yaş ve çürüğün yanında kuru, sadece genetik olarak kürt olan kardeşlerimizin de yanmasına sebebiyet veren gereksiz dış kaynaklı kışkırtmalarla coşan bir akımdır. bu akıma kapılıp çarpılmamalıdır. bunca asırlık kardeşliği bozmanın kimseye faydası yoktur. başkasının daha kolay yutması için kendi kendini bölüp kolay lokma olunmamalıdır.
ülkemizde mevcut olan fakat çok fazla bilinmeyen faşizm türüdür.
onlar halka değil fil olarak da bilien faşizm türüdür. ağlayarak sızlayarak elde edilmek istenen faşizmdir, ama literatürde, ismi solculuk devrimcilik gibi kavramlara hiç yakışmayacak şekilde, bu kavramların arkasına sığınarak geçer.

başta gelen edit: eksi vermeyen faşist, faşist değildir der bir kürt atasözü, çekinmeyiniz.
maalesef solculuğun da kimi zaman alet edildiği düşünce yapısıdır. solculuğun hümanistliğinden istifade etmek isteyen kürt faşistleri, hakkımızı arıyoruz diyerek bölücülüğü desteklemektedirler.
kürt meselesinin kökeninden çok sonucudur. anlayamayanlar için tekrar ediyorum. kürt meselesinin kökeninden fazla sonucudur.

terör başlamadan önce yani 12 eylülden önce solcular ve hümanistler kürt meselesinde kürtlere destek vermişler ve gerekirse mücadelelerinde yanlarında olmuşlardır.

faşizmin tanımı: ezilmiş bir grup insanın intikam duygularıyla ve ezilmekten kurtulmak için birleşmesidir. yani bir çeşit kan davasıdır.
yani bir yerde faşizm varsa o topluluk önce ezilmiş olmalıdır. güçlü milletlerde, güçlü topluluklarda faşizm görülmez. insanlar zulümden kaçmak için kendi fikirlerini,duygularını bırakır ve canını kurtarmak için sürü psikolojisiyle hareket etmeye başlar.

osmanlı güç kaybetmeye başladığında zayıflığının sebebini emperyal devlet olmamasına bağladı ve daha önce kültürlerini yaşamaya izin verdiği topluluklara baskı uygulamaya başladı. onları merkeze bağlanmaya zorladı. yine de hafif gelen bu baskılar kürt toplumunda ara ara baskı arttığında isyanlara neden olsa da pek sorun yaratmadı. jöntürkler ve sonrası ittihat ve terakki partisi döneminde osmanlı yönetimi türk olmayanlara sert baskı yaptı. çoğu millet kopmaya başladı. padişahın da isteğiyle kürtler din birliği nedeniyle bu baskıyı görmemeye başladılar. hatta memleketin sahibi olarak onlarda diğer azınlıklara baskı uyguladılar. ardından kurtuluş savaşında ermenilere yaptıkları yüzünden başlarından geleceklerden de korkarak türklerle birlik oldular. kurtuluş savaşını yapan meclis din birliğini kullanarak türkler ve kürtlere ait ortak vatandan bahsediyordu. sonra 1923'te cumhuriyet ilan edildi ve ardından yeni meclis kürtleri dışladı. devlet; din birliğini de bir kenara atarak türklük ideolojisindeki ittihatçıların büyük oranda eline geçti. türklük değil türkçülük yapan bir anlayıştı. milletin ırkı ne olursa olsun türk milleti kavramı etrafında toplanmayı emretti. kürtler bunu büyük oranda reddettiler ve merkeze bağlı olmayı kabul etmediler. çünkü onlar osmanlı dönemi boyunca özerk yaşamışlardı. ardından baskılar yaşandı, ayaklanmalar ve ölümler birbirini izledi. bir çok köy boşaltılıp insanları iç anadolu çöllerine sürüldüler.

yıllar geçti ve ülkede çok partili sistemin gelmesi ile en azından oy için kürtleri adam yerine koyan politikacılar görmeye başladık. parti kavgaları arasında kürtlerle oy içinde olsa ilgilenen olmadı. aşiret ağaları ile politikacılar işi götürdü. bu arada eskisi gibi baskı da yapılmıyordu. ağaların baskısı altında koyun sürüsü olmaktan bıkan kürtlere solcular el uzattı ve ağalık rejimine baş kaldırmaya başladılar. bu arada 12 eylül her şeyi yeniden başlattı.

yeniden herkesi türk milleti yapma kavgası yürütüldü... farklılık güden kim varsa sağ sol demeden bir kıyım yaşandı ve politika dar bir alana sıkıştırıldı. insanların politikaya bulaşması istenmedi. kürtleri ise asimile etmek için sert tedbirler kondu daha önce uutulan, terk edilen kürt asimilasyonu tekrar başladı. fakat çok partili rejimde yani demokrasilerde asimilasyon uygulamak oldukça zordur. çünkü siz sindirmek istesenizde oy verme hakkı onun asimilasyonunu engeller. iletişimin de artması ile apolitize edilen toplum çabucak zulme karşı birleşti ve taraftar topladı. insanlar haklarını alabilmek için silaha sarılmaya başladı.

başlangıçta hak mücadelesi sadece ankara'daki politikacılar ve ağalık düzenine iken devlet ile kürt vatandaşı arasında bir kavgaya dönüştü. devlet sindirmek için sert tedbirler aldıkça terör de sertleşti ve katlanarak yükseldi. sonuçta bu bir kan davasına dönüştü. yani faşizme. artık haklarını almak meselesinden çıkıp karşı tarafı öldürmek amaç oldu... bu engellenemez bir dönüşüm. çünkü 30 yıla varan bir sürede binlerce insan öldü. ölenlerin kürt teröristler bizi öldürüyor diye türk faşizmini, türkler hem bizi öldürüyor hem insan haklarından gelen haklarımızı vermiyorlar diyerek kürt faşizmini artırdı. hatta solcu atatürkçüler atatürk döneminde de bu uygulanmış diyerek asimilasyona sahip çıkmaya kalkınca kürtlerin iyice sahipsiz hissetmesine neden oldu.

tabi bir ülkenin kanayan bir yarası varsa özellikle türkiye gibi çevresinde her ülkeye düşman bir politika güden türkiye gibi bir ülkeysen yabancı devletler elbet gelip yaranın üzerine tuz basar, mikrop atar, eline bir çubuk alıp yaranla oynar durur. fakat sorunun temeli tek partili dönemin asimilasyon politikasını uygulamaya kalkan bir devletin darbe ile hortlaması...

sonuç olarak ülkemizde yükselen bir türk faşizmi ve kürt faşizmi oldu. kan davası güden iki grup dışında birde her iki taraftan olmayıp faşizanlık seviyesi düşük gruplar var. faşist değilim diyen her insan da az olsa bile bir faşizan yön bulunur. yani insanlar intikam ister. bu durumda politikamız da şekillendi ve sol(chp), milliyetçiler(mhp) türk faşizan grupları oluştururken, kürt faşizan grup da kendi partisini yarattı. birde her iki yandan insanların oy verdiği faşizanlığını kontrol etmeye çalışan insanlardan oluşanların oy verdiği akp var. terör olayları sonucu faşizanlığın artması veya azalması sonucu oy dağılımı değişse bile insanlar bu temel duygu etrafında oylarını şekillendiriyor. terör arttıkça mhp ve chp oy arttırırken, devletin "terörü engelleyeceğim diyerek" sivillere baskısı arttıkça dtp oy artırıyor. soruna çözüm arayanların oy oranı düşüyor. insanlar çözümü unutup kan dökmeye koşuyor.

artık sorun öyle bir hale geldi ki kürtlere tüm istediklerini versen de bu kavga yıllarca bitmeyecek. zaten tüm haklarını vermeni engelleyecek faşizan bir gurupta ülkenin %35-40'ını oluştururken yıllarca barışı sürdürmek oldukça zor. herkes geçmişte yaşananların bedelini istiyor. politikacılar; normal vatandaş gibi intikam istediği sürece ve bundan farkında olarak veya olmayarak oy devşirdikçe bu kan davası bitmez.

arabulucu pozisyondaki akp'nin bunu başarması mantıken imkansız. üç sebebi var:
1- terörü başlatan devlet hala orda duruyor. o darbeci zihniyet yönetimi iktidara devretmedikçe hiçbir anayasa değişikliği yapılamaz.
2- zaten %45'i türk ve kürt faşizan gruplardan oluşan bir ülkede iktidara kalsa kalsa % 45-50 arası oy kalır. o oyda anayasayı değiştirmeye yetmez.
3- anayasa değişse ve her hak verilse bile kan davasını bitirecek tarafları aynı anda bulmak gerekir. bu olay kan davasına dökülmeden yıllarca önce bitirilmeliydi... ilk ikisini iktidar yapabilse bile 3. sorunun çözümü muhalefet partilerinde... belki muhalefet milletvekillerini sorunu çözünceye kadar meclise kitlersek kavgayı bırakırlar ve beraber yaşamayı öğrenirler.

kürt meselesi önceden bir hak mücadelesi iken artık bölücülüğe sürükleyen bir yapıya hızla gidiyor. insanlar yan yana yaşamak istemiyorlar. faşist olmayan gruplar da yaşanan olaylarla gittikçe faşizanlaşıyor. faşist tarafların bölünme sebebi olarak ise suçladıkları taraf kavgayı ayırmaya kalkan, arabuluculuk görevi üstlenen akp. akp de bu olaydan yüz çevirip, benden sonra tufan deyip 30 senedir terörle mücadele görevini başarıyla uygulayan geçmiş hükümetlerimiz gibi yapmaya devam ederse terör ara ara azalır, artar ama devam eder. belki 30 belki 50 sene sonra masada konuşacak insan bulamayız ve en iyisi ayrılmak diye demeye başlarız.

politikaya değinmezsek değersiz kalacak...
bu işi iş vermekle, aş vermekle asimile ederim diye düşünen politikacıların yapması imkansız. nerdeyse her ülkede kürt temsilciliği açmış, radyosu televizyonu olan bir örgüt iş ve aş için mi mücadele ediyor da bunları vereceksin. aş ve iş verip, istedikleri hakları versen bile barışmaya razı olmayıp olmadık talepler ileri sürenler varken sadece iş ve aş ile çözeceğine inanmak ancak kendini kandırmak veya cesaret sahibi olmayan, cesur fikirler ileri süremeyen politikacılara has...

terörü öldürerek bitirelim diyen mhp'nin ise nazi almanyasındaki hitleri araması gerekecek... her gün yeni kürt çocuklar doğuyor ve gittikçe demokratikleşen dünyada haklarını herkes biliyor. isterlerse dağa 5 milyon insanı gece çıkartırlar, gündüz evlerine girerler ve sen israil gibi sivilleri öldüremezsin... terörü öldürerek bitiremeyeceğini teröristler senden iyi biliyor. mhp koalisyon hükümeti zamanında terör azalmışsa sebeblerinden biri yaptıkları eylemin hak mücadelesinden çıkıp tamamen savaşa dönüşmesinin saçmalığını teröristlerin idrak etmiş olması. keşke aynını politikacılar da farketseydi ve kendilerinden olmadık şeyler yapıp o dönemde barış arasalardı... anlayamayanlar için örnek vereyim. teşbihte hata olmaz; üzerinize çıldırmış gibi gelen kızgın bir boğa varken kenara çekilip beklersiniz. kızgınlığı geçince veya boğalar geçip gidince tekrar eylemlere dönersiniz. her zaman kızgın boğa şeklinde dolaşmak ise ülkenin parasal ve manevi anlamda gücünü bitirir ki hatırlarsanız mhp koalisyon hükümeti iflas etmişti ve seçime gitmişti. işsizlikten çok örnek veriyorlar ya bende vereyim; işsizlik mhp koalisyonunda %7 den % 11 e çıktı. yani % 4 arttı dünya krizi falan da yoktu. şimdi % 11 den 14 e çıktı, yani % 3 artmış... işsizliği artırdın diyecek, aç bıraktın diyecek mhp ve chp seçimlerde her zaman kaybeder... terörü artırdın diyenlere de akp "terörün kaynağı sensin, uzlaşma istemiyorsun" dedikten sonra 30 yıllık terörün kaynağı kim bilen terör uzmanı olmuş halk kime inanır?
kürt kim faşizm kim.. sözü akıllara gelebilir.. onlar sadece başkasının penisini tutmuş osbir çekiyorlar.. zannediyorlarki ben boşaldım.. ama bilmiyorlarki başkasının döllerini kendi üstlerine akıtıyorlar..
ülkemizin son dönemde maruz kaldığı olay. insan hakları, kardeşlik, eşitlik vesaire derken ülkede kürtçülük aldı başını gidiyor. yazıklar olsun böyle hükümete.
sol görüşle alakası olmamasına rağmen ülkemizdeki bir kısım ahmak tarafından ''ezilmiş milletler'' ayağına solculuk olarak algılanır.
siyasi kanadını bdp'nin silahlı kanadını pkk'nın başını da apo'nun çektiği faşizm. amaç bellidir. kürdü türk'e düşman etmek. siz bilirsiniz canım. ahan da arabın hali ortada.
türkiye'de nüfusun %20'si kürt, bir araştırma şirketinin verilerine göre...
bir parti düşünün, bu etnik bir grubun ancak 5'te birine tekabül edebilen ayrılıkçı örgüt sempatizanlarına seslenebilsin... (aldığı oy oranından bu sonuca ulaşmak için istatistikçi ya da matematik profesörü olmaya gerek yok)

üstelik alenen "kürt milliyetçiliği" yapsın; ama bir yandan da ezilen halklar edebiyatı çekerek eşitlik, özgürlük, demokrasi naraları ile sol tarafa seslensin...

ırkçı ve şövenist takılırken bir yandan da "marksistim lan ben aslında" desin, öte yandan şafi aşiretleri okşamak için biraz da dine bulansın... aşure gibi yani...

ne diyor bu adamlar?? kısaca şunu söylüyorlar:
1-halkımızı aç bıraktınız
2-halkımızı yolsuz bıraktınız
3-halkımızı hastanesiz bıraktınız
4-halkımızı eğitimsiz, cahil bıraktınız
5-halkımızı soydunuz.
6-halkımızı topla tüfekle öldürdünüz

bakalım öyle mi?

1- halkımızı kim aç bıraktı?? feodal rejimin sözde ağaları halkımızın (halkınızın değil, halkımızın) iliğini daha fazla sömürmesin diye cumhuriyet döneminde toprak reformunu bizzat ismet inönü başlatmadı mı? ama hayır, ağalar istemedi, köylülerine emir verdi ve hepsi de paşa paşa haklarını aşiret reislerine devrettiler... o zaman neredeydi halkçılığınız? neredeydi devrimciliğiniz? neredeydi içinizdeki isyan ateşi??? yoktu. şimdi ardına sığındığınız bahanelerin tarihsel bir dayanağı yok sevgili dtp/bdp yöneticileri.

2- halkımızı kim yolsuz bıraktı? 1980leri, 1990ları hatırlayın. yol yapımı için gelen ekipleri sizin pekeke militanlarınız kurşuna dizdi. aletlerini, araç gereçlerini sizin pekeke militanlarınız yaktı... onların yol yapımı için getirdiği dinamiti sizin "pe-ke-ke" militanlarınız çaldı ve kendi köylülerini, kendi milliyetlerinden olanları, sizin tabirinizle "halkınızı" ama aslında bizim halkımızı öldürmekte kullandı... neredeydiniz "pekeke" sizi yolsuz bırakırken??

3- halkımızı hastanesiz bıraktınız aslında doğrusu... sizin kurduğunuzsa cümle değil, kocaman bir yalan... her köyümüze neredeyse bir hekim atadık. biz atadıkça siz kurşuna dizdiniz... anaların yüreğine, babaların ocağına kor ateşler düşürdünüz... halkımızı yalanlarınızla kandırmayın. o yöre insanını, bizim halkımızı (sizin halkınız değil, bizim halkımızı) siz doktorsuz, hemşiresiz bıraktınız... gencecik hekimlerimizi pekeke militanlarınız, yani "gerilla" öldürürken neredeydiniz??? neredeydiniz pekeke sizi hastanesiz, doktorsuz bırakırken?? dağda mıydınız???

kalın kaşlarınızın üzerinde bir litre ter birikti mi bu satırları okurken sayın türk, birikmedi mi?? o halde devam edelim...

4- bu satırları okuyan üniversite öğrencileri bile hatırlarlar öğretmenleri bayrak direklerine astığınızı, kadın öğretmenleri tecavüz edip öldürdüğünüzü... halkımızı siz eğitimsiz bıraktınız... çünkü eğitim alsalardı size uşak olmayacaklardı... onun için korktunuz... halkımızı pekeke militanları eğitimsiz, cahil bırakırken siz kuzey ırakın neresindeydiniz acaba sayın dtp/bdp yöneticileri?

5- pardon?? köyleri basıp 2 koyunu olanın bir koyununu pekeke denen örgütümsüye sözde vergi olarak toplayan, zaten az olan erzağını sizlere vermek istemeyen köylüleri öldüren (sizin tabirinizle "halkınızı"öldüren) yine pekeke değil mi? oğlunu dağa vermezsen kızını dağa kaldırırız diye nice anaları tehtit etmediniz mi?? açılan her fabrikayı basıp yakıp yıkmadınız mı?

yöre halkını açlığa siz mahkum ettiniz... (hadi bizim "pe-ke-ke" ile ilgimiz yok diyorsunuz madem sizin pekekeli gerillalarınız bunu yaparken gıkınız çıkmadı, hayırdır??)

6- hımm. köy baskınları, otobüsleri durdurup kafanıza göre ana kuzularını kurşuna dizmeniz, milleti soymanız, sadece ve sadece öğretmenlik yapmak, çocuklarınızı kara cehaletin pençesinden kurtarmak için bir gece öldürüleceğini bile bile, sinema tiyatro gibi hiçbir şey olmadığını bile bile (şehirdeki yaşantısına göre hiç bir şey), yılın 8 ayı karın yolları kestiğini, telefon hatlarının bile kullanılamadığını bile bile geldi gencecik öğretmenlerimiz, doktorlarımız... dinlemediniz, kendi bebelerinizi öldürdüğünüz gibi onları da öldürdünüz... anasının karnındaki cenine bile acımadınız, neymiş, babası korucuymuş dediniz öldürdünüz...

ya ne olacağıdı?? devlet size aferin mi diyecekti??

bir "siyasi akım" düşünün, daha 10 yıl öncenin tarihini bile bu derece dezenforme etsin. bir parti düşünün, marksistim deyip kuran'ı kullansın aşiretlere karşı.. özgürlükten bahsetsin, ama kendisi bütün özgürlükleri kısıtlasın...(dağdaki gençlere sorun bakalım kaçı hala dağda kalmak istiyor... ya da o gencecik kız dağa kandırılarak götürüldüğünde bir fahişe gibi kullanılacağını bilebilir miydi acaba??)

geçin bunu beyler...
"halkçıyım" demekle halkçı olunmuyor...
"sosyalistiz lan valla" diyerek sosyalist te olunmuyor...
türkiyeyi türkler ve kürtler diye ikiye bölmek isteyen karaktersiz dış güçlerin maşalarısınız... allahına kadar hem de...
allahına kadar ırkçısınız, allahına kadar feodalsiniz...
Kürt özgürlüğü düşüncesinin, zamanla evrim geçirerek dönüştüğü bela. Faşizmden gem vuran kürtlerin uzak durması gerektiği, ancak çoğunun ağına düştüğü pislik durum. Faşizmin hiçbir şekli kabul edilemez. Ne Türk, nede kürt faşizmleri.
günümüzde demokratlıkla eşdeğer sanılan yanılgı. aslında faşizm'im eşdeğeridir.
günümüzde şu anlamı vardır:
bir ırkın diğerine, ve kendini saddam'dan koruyan ırka, ülkeye karşı başkaldırması, nankörlüğü...

(bkz: saddam dan kaçan kürtlere türkiye nin kucak açması)
yarrak kafalı türk faşistlerin yarattığı insanlardır.
nefes aldıkları ülkeye başkaldıran nankörlerin düşünce stili.
son günlerde tavan yapmış faşizm cinsidir. kürt olmayı kimse seçemez ancak faşistlik kişisel tercihtir. insan seçimlerinden sorumludur. (insan sorumludur dedik, insan olmayanlar rahatsız olmasın)
bu ülkede huzuru kaçıranlar kürtler değil, kürtçülerdir. (kürtçülerin, kürtlere içindeki oranı % 80 bile olsa)
sol arkasına gizlenmiş sağ hareket. toplandıkları gruplandıkları teşkilatlar siyasi partiler sol görünür ama arkada yatan gerçek farklıdır. hepsi faşisttir. yani yaptıkları hep aynıdır. yaşadıkları devleti faşist diye suçlarken kendileri de aynı yoldadır.
en az türk faşisti kadar tehlikelidir. faşisttir en nihayetinde.
türk faşizminin ürünüdür. kürt ulusal mücadelesi, türk faşizmini tekrarlamazsa kendisi ve türkiye için daha hayırlı bir şey yapmış olur. türkler (ister kemalist ister müslüman vb.) pek hayırlı iş yapamıyorlar çünkü...
not: etnik kökenim: türk.
faşistliğin milleti olamayacağından sınırlandırmak gerekmez. faşizm nerede varsa ve kim yapıyorsa barbarlıktır.
türk faşizminden etkilenmiştir...

din konusunda bazı arap düşmanı türkler gibi benzer savları kullanmışlardır. araplar kılıç zoruyla islamiyeti kabul ettirdi lafı bu aralar kürtler arasında yükselen bir zan...

biz eskiden şintoyduk diyen türk milliyetçilerine kürt milliyetçileri de zerdüştlük bizim asıl dinimizdi diyerek kendilerince dinsel özgürlük geliştirdiler...

şimdi de kürtçe ezan işi çıktı. türkçe ezanın zamanında zorla camilerde okutturulması gibi...

bir tek kartkut meselesi kaldı. sanırım onlar da türkler dağ kürdüdür derler yakında...
kürt futbolu desen bir an düşünürüm ama faşizmin milleti olur mu be yav. rüşvetin alamancası gibi.
en güzel örneklerinden birini van belediyesi vermiştir.

--spoiler--
van belediyesi'nin websitesinde "metropollerde yaşayan kürtlerin van depreminden etkilenen yurttaşların yardımına yetişmek için çalışmaları sürüyor" denilerek haberi yapılan kampanya. bu sayede öğrendik ki sms ve telefon bağışları alan sistem teknolojide çığır atlamış, bağış yapanların ırkını da tespit etmiştir. bağışçıların tamamı kürtmüş. ben demiyorum, van belediyesi diyor. sitelerine de an itibariyle ulaşılamıyor...
--spoiler--

(bkz: ekşiden al haberi)

3 gün önce şöyle yazmıştım

(#13518404)

--spoiler--
depremin olduğu andan itibaren ayrılıkçı kürtler ve kürtçü cemaat mensupları bütün sosyal ağlar ve sözlüklerde taaruza geçtiler.

depreme üzülmeyen faşist türk, van'a yardım etmeyen türkler, depreme oh olsun! diyen zihniyet gibi muğlak, doğruluğu kanıtlanamaz ve en önemlisi koca bir ülkeyi yansıtmaktan çok uzak aksine iftira hükmünde binlerce entry girildi, twitt atıldı. salak bir spikerin dil sürçmesi üzerinden mağduriyetler, faşizm edebiyatı damıtılmaya çalışıldı.

aylık 50-60 bin kişinin baktığı bir internet site-blog grubum var oralara yardım bannerlarını koydum elimden geldiği kadar karınca kararınca şahsen de yardımda bulundum ayrıca niyetli olmayan bir iki kişiye de baskı yaptım umarım dinlemişlerdir. ancak bana ne! diyen azınlığa da lafım yok. çünkü bu kardeşlik, metanet, sağduyu işi hep bizlerin üstüne vazife nedense. katar katar cenazemiz çıkarken van'da, siirt'de, diyarbakır'da bir allahın kulu çıkıp da protesto etmedi. imralıda semirtilen yaratığın hücresi 5 cm küçüldü diye sokağa on binlerin döküldüğü bir coğrafyadan bahsediyoruz.

kürtçü ayrılıkçılar kürtçü cemaatten çok şey öğrenmişler; sözün bittiği yerde kaynaksız, mesnetsiz bir başlık açarsın propagandayı yaparsın; ülkede bütün muhaliflerin içeri tıkıldığından bahsediliyorsa "darbe olsun diye dua eden laikçi" diye başlık sıçıp ortalığı bulandırırsın veya hüseyin üzmez mustafa islamoğlu gibi sapıklar milletin diline dolandığında "yetişkin kızını kucağına oturtan laikçi baba" gbi.

ayrılıkçı kürtler de bir hafta önce uluduklarını yutmamak için şimdi 5 koldan yardım falan edilmiyor nakaratını tekrarlıyorlar. çok geçmez en geç 1 ay sonra tc'nin ve faşist türklerin kürtleri ölüme terkettiğini söyleyen başlıklar da göreceğiz.
--spoiler--

müneccim miyim? hayır malımı biliyorum ...
kürtlerle birlikte yanıp kül olacaktır.
umarım fazla uzun sürmez.
faşizm hükmetmek olduğu için, kürtler tarihin hiçbir döneminde kendi kendine bile hükmetmediği için saçma tamlama. ha milliyetçisi, ırkçısı vardır; ama hep azınlık olarak.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar