bugün

bdp'den çok ak partiye oy vermeleri bu kanıyı çürütür.
(bkz: kürtlerin en çok oy verdiği parti bdp değil/#14923811)
doğru düzgün bir ülke kuramadıklarındandır. adamlar ağaların marabaları olmuş ve aşiretten öte gidememişler, işleri hiç kolay değildir.
kürtler de teşkilatçıdır. buna türkiye cumhuriyeti'ni kuran asli azalardan biri olması ispatsa da dileyen bir de şuraya tıklasın:

http://www.kimsoran.com/emkine_kürt_devletleri.html
(kopyalayıp adres çubuğuna yapıştırın.)

milliyetçiliğe gelecek olursak sırf bir milletin adını taşıyan bir devlet yapılanmasından herhalde fok ya da kutup ayısı milliyetçiliği yapmasını bekliyor olamazsınız.

ek olarak: temel hak ve özgürlükler bir yana salt milliyetçilik dar kafalılıktır. saygılarımla.
(bkz: kürdistan)
(bkz: 404 not found)
sanırım, kürtlerin aşırı milliyetçi olması, anlamına geldiği düşünülerek, yapılan "durum tespiti" veya iddia.

doğru da değildir. yıllar önce, büyük bir kürt yazar (artık rahmetli ) şöyle demişti: "-dünyada birbirine en hayın millet maalesef biz kürtleriz"...bu tespiti, çok iyi bildiği yakın ya da nispi uzak kürt tarihine, kürtlerin bulundukları coğrafyaya ( kısmen kürdistan'a ve anadolu'ya ) egemen olan kavimler ve devletlerle kurduğu ilişkileri incelemiş biri olarak yapıyordu.

son veya yakın dönem kast edilerek söyleniyor ise bu, bir kürt siyasal-sosyal uyanışından ırkçı-ulusalcı saiklerle ve çok ciddi şekilde rahatsız olan faşist kırması siyasal akımların sanrısı.

egemen ulus milliyetçiliğinin, devletçiliğinin faşist ideolojiler ve sonucu olarak da devletler için, en uygun politik zemin olduğunu kavramak istemeyen çakma solcular, özünde ırkçıların ürettiği safsatadır.
etnik faşizme kayma da oluyor.
ezilen ulus milliyetçiliğinin, aynı siyasi iradeye tebaa olmuş başka etnik kimliklere ırkçı-ulusalcı saiklerle hükmetmek veya asimilasyon uygulamak gibi bir işlevi ya da hedefi olamaz. zira bu, faşizme özgü iki temel karakter uygulanabilmek için hem uzman elemanlar hem de kendisini bir etnik kimlik üzerinden tanımlamış eğitim-öğretim programı ve teşkilatı dahası bu yaptırımı dayatabilecek hukukçu, eğitimci ve polis ve askeri güç gerektirir. bunlar da yetmez; tüm bunları , formüle ettiği bir siyasi parti programı ile devlete egemen olmayı gerektirir.

ve en önemlisi de zaten var olan bir milli devlet aygıtı gerektirir.

ifade, kendi ırkçı- faşist siyasi programını ve hedeflerini güya laik-sol bir söylemin arkasına gizlemek; resmi ideolojinin en az 80 yıldır sürdürdüğü " ne mutlu türküm diyene" dayatmasının sonuçlarını siyasal olarak meşrulaştırmak ve türk-islam sentezi hedefine, şeriatçı bir kumpasla birlikte ortaklaşa ulaşmak amaçlı bir hazırlığın siyasi gündemini kamufle etme çabasıdır.
Onların çöllerine kalmadık. Bizim topraklarıma yavşamasınlar kafii.