bugün

1 ay boyunca 250 sayfalık kafka ile gezmek.

dayıcım o kitabı harbi kitap okuyan adam bir gecede bitiriyor haberin olsun.
Çok güzel hareketler de bir senaryo vardı. Ersin diyordu bitlis de beş minare kız oha kıro falan. Sonra oda bidılıss beş minare falan filan kızı düşürüyordu. Senaryo olarak kalsaydı da günümüze gelmeseydi.
En açık ifade ile özenti olmaktır. Kendin gibi olmayınca çok belli oluyor be kardeşim. Yapma! sen kendin ol öyle daha güzelsin.
ilkindiden önce piremses el kitabı, lüleli zirtokoşlar için pilates falan gibi şeyler okumak.

o kitaba verdiğin parayla bi aç doyardı bari sen de bi halta yarardın.
Kahve kalın bi kitap ve siyah beyaz filtreli fotoğraf.
kültürlü gözükmeye çalışan insan aslında ilk etapta sizin tabirinizle "mallıklar" yapmış olabilir ancak bir şeyin rolünü yaparken ister istemez az da olsa rolünü yaptığımız şeyden etkilenir ve bir şeyler kazanırız. en başlarda kültürlü gözükmek için birtakım anlamını bilmeden kullandığı kelimeleri sırf kültürlü gözükmek için yapsa da biryerden sonra öğrenecek ve belkide gerçek hali ve karakteri rol yaptığı hale dönüşecek ve bu kişi gerçekten de kültürlü olacaktır.

tabi şöyle bir soru çıkacaktır ortaya, kültürlü olmak için rol yapmak mı, yoksa doğal olup kültürsüz olmak mı? veya buna benzer...

bu kadar savunmamdan da anlayacağınız gibi benimde böyle mallıklarım olmuştur, o yüzden yukarıda bu kadar çabalayıp zemini hazırladım zaten.

bir ara çok kültürlü insanların bulunduğu bir ortama girmiştim, konuşurlarken öyle kelimeler kullanıyorlardı ki yarısını hiç duymamıştım ve anlamını bile bilmiyordum ama olsun, bende onlar gibi görünmek adına bu kelimelerden en akılda kalan ve kolay söylenilebilenlerini seçip kendi arkadaş ve aile ortamlarımda kullanmalıydım. uzun bir süre bu kelimeleri kullanabilmek için fırsat kolladım ve bu arada boş kalmadım tabii, internetten bu kelimelerin anlamlarını vs de araştırdım. daha sonra beklediğim fırsat geldi ve bu kelimeleri tanıştığım bir kızla yaptığım konuşmada kullandım. kız o kadar etkilendi ki bana "resmen bir kitap gibi konuşuyorsun" dedi. tabi bunu duymak bana inanılmaz bir haz vermişti ve öyle bir gaza gelmiştim ki, durur muyum hiç? anlamını bile bilmediğim ama ordan burdan duyduğum kelimeleri kullanmaya başladım, sırf ne kadar dolu dolu ve bilgi küpü olduğumu görsün, benim farklı olduğumu düşünüp etkilensin diye ama öyle olmadı tabi. kim bilir neleri ne anlamlarda kullandım da gitti. şimdi hatırladıkça hem utanıp kendime kızıyorum hemde gülüyorum.

yaptığınız hatalardan utanmayın, ders alın.
--spoiler--
a clockwork orange filmini izlemiş miydin?
--spoiler--
kırmızı ya da mavi çerçeveli gözlük kullanmak.
Kesin ben yapmışımdır. Severşm böyle işleri.
görsel
kendi kültürünü kötülemek. böyle bir mallık dunyanin başka bir yerinde yok.
yabancı film, dizi izlediğini ima etmek.
Emir kustarica’yi yazıldığı gibi okuyanları kustirçtkaa diye her seferinde uyarmak.
Microsoft’a maykrosoft demek.
Ahlaktan yada aşktan bahsederken roman alıntısı yada çün felsefesi alıntısı yapmak.

Rahat olun yavrucum. Bu kültür işi saat gibi. Lazım olunca göster. Malümatfüruş olma hayvan.
starbucks'tan aldığı latte ve kürk mantolu madonna kitabı ile fotoğraf çekip instagram'a koymak.
Numarasız, yuvarlak çerçeveli gözlük takıp kitaplarla dolu bir odada kahve içerken selfie çekinmek.

--spoiler--
fakir ama H&M giyen kızlar :P.
--spoiler--
Anlamini bilmedigi kelimeyi gereksiz yerde hic cümleye veya konuya uymamasina ragmen kullanmak.
Selfie çekmek için sahaflara girmek.
bilmediğin bir konu hakkında ahkam kesmek.

hele doğrusunu bilip de seni bozmayan adamların yanında gaza gelip daha da ileri gidiyorsun ya, mallıkta çığır açıyorsun.
Değişik kelimeler kurmak. Nasıl mı?

Bakış açısı yerine perspektif diyen
Şaşırtıcı yerine sansasyonel demek
ama demek yerine lakin demek

Bunlar yüz yüze konuşulunca çok komik oluyor.
Masada duran kahve elinde kitap gözünde gözlüğüyle çektirilen fotoğraf. Sonunda nasılsa kitap bırakılıp kahve yudumlanırken goy goy yapılır.
instagram fotoğrafının altına kim olduğuna dair hiç bir fikri olmayıp internetten kahlo, nietzsche sözleri kopyalamak.
konjonktür, global, küresel dünya gibi kelimeleri sık sık kullanarak prim yapmaya çalışmak.
bu mallığı bi ara tur kafasıyla gittiği, üç gün gezebildiği avrupa şehirleriyle yapanlar vardı. paris'e ayak bastığı gibi fransız soylusuna dönüşüyordu hepsi. neyse ki evro beş lira oldu.
starbucks bardağı ile gezmek falan değildir;

bilmediği konuda konuşmaktır.

bu konu ister uzay araçları olsun ister kurban kesmek olsun.

bilmediğin konuda biliyormuş gibi yapma işte olmuyor.
Herbokolog gibi davranmaktır. Bir insan herşeyi mi bilir kardeşim bir konuda da malumatım yok dese anlarım.
güncel Önemli Başlıklar