bugün

cevabını bilenin verdiği, yanlış bilenin de inatla yanlış cevapta direttiği bir sorudur.
herhangi bir dilden örneklersek;
zambiyacanın dil bilgisi kurallarını ve dilin öğeleri olan harf ve kelimelerin telaffuzlarını öğrenmiş bir zevat düşünelim, zambiya lisanında yazılmış bir eseri eline alır ve zambiyaca bilen ve bilmeyen bir grup önünde gayet düzgün bir şekilde okur.
zambiya dilini bilen zambiyalılar dışında kimse ne dediğinden hiçbir şey anlamaz ama kimse de okuyanında kendisi gibi olduğunu idrak edemez.
konuşma sonunda, zambiya dilinde bir konuşma dinledikleri için memnun olan zambiyalılar konuşmacıyı alkışlar.
bu atmosferde, konuşmadan ve konuşmacıdan hiçbir şey alamamış olan diğerleri de konuşmayı değil ama atmosferin zorlayıcılığıyla faaliyeti alkışlar.
konuşmacı ne yapar biliyor musunuz?
ne kadar güzel ve anlamlı konuştuğunu düşünerek, anlamını bilmediği bir dilin, hiç anlamadığı fikriyatını ne kadar güzel anladığı ve anlattığını düşünerek gururlanır.
altyazılı Kur'an sitesinden her ikiside yapılabilendir. ayrıca neden ikisinden birini seçmemiz gerekiyor.

http://www.listen2quran.com okumak, dinlemek, anlamak için idealdir.
Bkz.http://www.youtube.com/watch?v=s0lrUhE53Ro
görmek mi? bakmak mı? görmek için bakmak lazımdır. kuran-ı kerim sadece okunur ise faydası geçici olur, eğer anlaşılır ise fayda kalıcıdır.
On yıllardır süregelen tartışma. Biz anadili türkçe olan bir ülkeyiz bu yüzden kuran ı sağlıklı bir şekilde arapça okuma anlama ihtimalimiz yok bu ezberle yırtlabileceğimiz bir durum değil, dua ederken yaratan ile başbaşa kalırız ona ibadet ederiz ne dediğini bilmedikten sonra istersen kendini aylarca odalara kapat dua et hepsi boşuna. Arap harflerini de sırf kuran arapça indi diye putlaştırmaya gerek yok.

(bkz: fatiha okurken aslında ne diyorsunuz).
(bkz: anlamak)
bana göre her iki eylemde saçmadır. fakat size tavsiyem anlayarak okumanız, öyle yapınca daha az saçma oluyor.

zaten akıcı olmayan, aynı cümlelerin tekrar ettiği, okuması sıkıcı bir kitap.
her ikisi de gerekli olan şeydir.
kuran ı okumak önemli değil herkes biraz çalıştı mı okuyabilir. fakat önemli olan anlamaktır.
Okudugunu anlamaktir efendim.
bilmediğim bir dili okumaya çalışmak ne kadar zor ve anlamsızsa buda aynı şeydir. Bildiğimiz dilden anlayarak okumak en mantıklısıdır.
"Kur’an okudukları halde Kur’an onları gırtlaklarını geçmez" hadisini hatırlatan hadise.

Kur’an’ı düşünmek onu ezberlemekten daha faziletli olduğu gibi, Kur’an’ı düşünerek okuyan biri düşünmeden okuyan bir hafızdan daha hayırlıdır. Ashap içinde Hz. Ebubekir’den Kur’an’ı daha çok hıfzedenler olduğu halde fazilette ona ulaşamamışlardı. Çünkü fazilet Kur’an’ı ezberlemede değil, onu anlayıp hayata geçirmededir. (alıntı)

kimin sözüydü hatılamıyorum ama gün gelecek insanlar anlamadığı şeyleri okuyup din yapacaklar demiş biri. şu an bu bahsedilen günleri yaşıyoruz bence. ne denmiş "bunu size okuyup anlayasınız diye gönderdim." ama anlamıyoruz, anlamadıktan sonra kutsal kitabımızın bize indirilişinin ne faydası var bize?

ben şahsen namaz kılarken namaz surelerini sadece ezberden okuduğum zaman ruhani olarak kendimi fazla veremiyorum namaza. ama namaz suresini okurken aynı zamanda türkçe anlamını aklımdan geçirdiğim zaman, söylediğimin ne anlama geldiğini bildiğim zaman kendimi allah'a daha yakın hissediyorum ve daha bir huşu içinde ibadetimi yerine getiriyorum.
burdan sonuç olarak anlamını bilmek, bunu okuyorum ama yüce yaratıcı burda bize ne mesaj vermiş acaba? sorusunu sorabilmek çok önemli, gerekli ve şart.
abin mi pezevenk sen mi ? sorusuna eşdeğerdir. şöyle ki ; ifrat ve tefrit uçlarından bu konularda özellikle kaçınmalıdır. zira doğru cevap ne ifrattadır ne de tefrittedir. tam ortasındadır. yani; kur'an-ı kerîm'i okumak sevap olduğu gibi, o'nunla amel etmek de lazımdır bir müslüman için. anlamayıp okumanın sevabı vardır, ancak; kuran-ı kerimle amel etmek için de anlamını bilmek elzemdir. bunun içinse arapça bilmek yine zorunu değildir. çünkü -evvela- elmalılı hamdi yazır başta olmak üzere bir çok meal-i şerif çeviricileri tarafından kutsal kitabımız türkçe'ye çevrilmiştir. başka sorusu olan ? evet sen, en arkadaki kırmızılı arkadaşım, buyrun ..
anlamak okumaktan önce gelir. anlamadan okumak, ne anlama geldiğini bilmeden okuduğun herhangi bir arapça cümleden farksızdır.
arapçasını okuyan ben,türkçesini okuyunca tam bir hayalkırıklığı yaşamıştım. işte o gün bugündür... neyse efendim
okuyana mani olmayalım.
anlamak tabi ki de. anlamadığın bir şeyi okusan ne olur ? kuru kuru okumuş olursun.
okuyarak anlamak.
okumayarak anlamak eylemini başaran varsa bana da anlatsın.
en büyük sorun tükçe mealine burun kıvırıp sadece arapça olanın tercih edilmesidir. önce anla be kardeşim ondan sonra oku arapçasını.
Anlamak. Maalesef anlamadan okuyan insanlar çok fazla. Sadece okumak neyi sağlar anlamıyorum. ingilizce bir metin okuyorsunuz ama kelimelerin anlamını değil okunuşunu biliyorsunuz yani siz şimdi ingilizce bilmiş mi oluyorsunuz? Bir sürü saçma insan kuran okuyunca ağlıyor bizim insanlarımız da bunlara dindar aa hoca efendi diyor. Lan olm anlamını bilmeden nasıl ağlar insan ya biri de kalkıp demiyor burda ne anlatılıyor diye. Bu kadar sorgulamaz olmuşuz ya bu kadar kör olmuşuz.
kuran-ı kerim'i arapça okumak daha iyidir, sünnettir. Fakat indiriliş amacı olarak; anlamak ve uygulamaya geçmek gerekir.
anadilimde olmadığı için okumam yada anlamam gerekmiyor. beni bağlamıyor. ama kara arapları bağlar, bide hem müslüman hemde türk olanları.
Kur'an rehber olarak gönderilmiştir. Anlaşılması gerekir diyorum. Oku tamam ama ne demek istediğini anlamadıktan sonra neye yarar? Adam çatır çatır kur'an okuyor. Soruyorum kul ya eyyuhel kafirun ne demek diye adam bunu bile bilmiyor. Neymiş efendim arapçasını okumak daha makbulmüş. Hani anlasan tamam ama yok yani.
okuduğunu anlamak en güzelidir.
ortalama bir zeka seviyesine sahip olanların bile cevabını bildiği sorudur.
kuran'ı anlamak için türkçe'sini veya anadilin neyse, o dildeki mealini okursun. "allah bana şunu yapmamı, bunu yapmamamı söylüyor." şeklinde çıkarımlarda bulunursun. hatta direkt okursun, açıkça yazdığı için. diyelim bazı ayetleri anlayamadın veya anladın ama şu anki zamanla bir bağlantı kuramadın, bir tefsirini okursun ve yine anlarsın.

bir de gerçek anlamıyla kuran'ı okumak için arapça'sını okursun. çünkü bildiğiniz gibi hiçbir çeviri, hiçbir meal o metnin aslını koruyamaz, aslı kadar güzel ifadeleri sunamaz. düşünün, kuran, türkçe olarka bu derecede etkiliyse kendi dilinde nasıldır?

bunun arap sevicilikle ilgisi yok. eğer ben rihanna'nın "man down"unun ne anlama geldiğini inceliyorsam, metallica'nın almanca bir şarkısına deli gibi eşlik ediyorsam, dünya işleri veya sırf zevk için yabancı bir dil öğreniyorsam, neden sonsuz bir yaşam için rehber olarak gönderilen bir kılavuza çeviri olmadan doğrudan erişmek için arapça öğrenmeyeyim?
evet, sonra da saldırın islam'a, kuran'a ve inananlara, "arapça'da xxx kelimesi aynı zamanda şuna geliyormuş diye kıvıran dinciler" diye, ne güzel...
güncel Önemli Başlıklar