bugün

nepal'de budist rahipler, yaşıyan tanrıça olarak adlandırılıyor.bu tanrıçalara hem budistler hem de hindular tapıyor. rahipler bu tanrıçaları 2 ve 4 yaşlarındayken, birçok testten geçirerek seçerler.özellikleri; mükemmel bir tene, saça, gözlere ,dişlere sahip olması, vücutlarında herhangi bir leke veya yara bulunmaması ve karanlıktan korkmamaları gerekiyor.yaşayan tanrıçalar bu ünvanlarını adet dönemleri başlıyıncaya kadar taşıyorlar.
bebek yaştaki hint kızlarından seçilen tanrıça türü. halihazırdaki tanrıçanın vucudundan kan çıktığında ( bir yerinin kanaması, regl v.s.) tanrıçalığı gidiyor ve ihtiyarlar heyeti yeni bir tanrıça seçmek için müracat toplamaya başlıyor. aileler deli gibi sıraya girip kızlarının tanrıça olmasını istiyor. heyet tarafından kabul edilen kızlar kesik hayvan başlarının olduğu karanlık oda, yılanlı oda, iskeletli oda, açlık, suzuluk gibi testlere tabi tutulup bunlardan hiç korkmaması ve dayanması isteniyor. filani kazanan tanrıça oluyor ve ilk kana kadar da kendisine tahsis edilen evde ailesiyle birlikte yaşıyor. yılda sadece üç kez ( festival amaçlı ) dışarı çıkıyor bunun dışında dışarı çıkması yasak, toprağa ayak basması yasak. sadece günün belli saati evin penceresine çıkabiliyor ve turistlere poz veriyor. küçük çocuğun tanrıça ilan edilmesi hakkındaki en yaygın inanış ise dönemin kralının küçük bir kıza tecavüz etmesi ve kızın kan kaybından ölmesinin ardından vicdan azabı çekmesinden kaynaklandığı yönünde. bugünkü uygulamada bu yorumu destekler nitelikte zira kumari, festival alanında toplanan binlerce insan önünde ayaklarını yıkadığı suyu bölgenin yerel yöneticisine içiriyor. yanılmıyorsam son kumari geçen yıl seçildi ve dört yaşındaydı.
tanrıçalığı bittikten sonra lanetlendiğine inandıldığı için asla evlenilmeyen kız.
Nepal de, cok kücük yaşlarda bi sürü garip testlerden gecirilip seçilen bu yaşayan tanrca, bir tapinaga yerlestrlir ve burdan hic cikmaz, yalnizca yilda bir kez belirli bir donemde kendi gıbi acayip bir araca bindirilip tüm nepal dolanılır. Herhangi bir sebepten bir yerinden kan aktigi vakit lanetlenmiş sayılıp yerine bir baskasi secilir
Tum bunlari herkes yazmiş ama benim aslinda anlatmak istedigim sonrasi. Bu kizlar lanetli sayılıp da tanrıçaliklarını yitirdiklerinde ailesi geri almak istemiyormus, kimse yuzlerine bakmiyor, is vermiyormus, hic kımse evlenmiyormus bu kizlarla. En sonunda dilencı olup sokaklara dusuyorlarmis. Cok ciddiyim saka yapmiyorum, babam bugun nepalden geldi bilgiler yerinden taze ve güvenilir.
nepal' in başkenti katmandu' da binlerce kişi, küçük yaşlarda seçilerek “ tanrıça” olarak

yetiştirilmeye başlanan “(gbkz: kumari)”ye ibadet ediyor. kendi tanrıçalarını yaratıyorlar.

(bkz: sonsöz):
türkiye' de bu kız büyüyünce porno yıldızı yaparlar, belki de büyümesini de beklemezler.

http://fotogaleri.haberle...ke-bu-kiza-ibadet-ediyor/
Küçük bir kız çocuğunu alıp kendilerine Tanrıça ilan ediyor, sonra da ona tapınıyorlar. Bu kız çocuğu biraz yaşı ilerleyip genç kız olunca da, tamam sen artık tanrıça değilsin deyip, yeni bir tane seçiyorlar.

şin kötü yanı bu emekli Tanrıçayı eş olarak kimse de almıyor, çünkü erkekler lanetlenmekten korkuyorlar. Tabi daha da öncesinde Tanrıça olabilmek için (kesik hayvan başlarının bulunduğu karanlık bir odada üç beş gün geçirmek gibi) ilginç sınavlara tabi tutuluyorlar. Ve bu kız çocukları tüm bunları yaşarken sadece 4-5 yaşlarında oluyor. Bildiğin çocukluk travması, başka bir şey değil.

Coğrafya hakikaten bazen kader olabiliyormuş. Şimdi düşününce böyle bir tarikatın peşinden gitmek ya da küçük bir kız çocuğuna tanrıça diye tapınmak, insana gerçekten aptalca geliyor değil mi? Çünkü bilmediğimiz bir olguya cevap arayışımız ve onu metafiziksel anlamda yorumlayışımız 'Stephen Hawking‘in de dediği gibi olsa olsa masal olurdu.

--spoiler--
BEYNi, BiLEŞENLERi BOZULDUĞUNDA ÇALIŞMAYI DURDURACAK BiR BiLGiSAYAR OLARAK GÖRÜYORUM. BOZUK BiLGiSAYARLAR iÇiN CENNET YA DA ÖBÜR DÜNYA YOKTUR; BU KARANLIKTAN KORKAN iNSANLAR iÇiN BiR PERi HiKAYESi.
--spoiler--

Kaynak : https://ciplakyazar.com/c...et-ve-cehennem-olmasaydi/