bugün

özellikle toplu taşıma araçlarında oluşan paranoya halidir. acaba ses dışarı gidiyor mu diye sürekli kulaklığı çıkarıp kontrol etmek, her ''bir öğrenci'' dedikten ve parayı uzattıktan sonra acaba çok mu bağırdım diye içten geçirmek, inilecek olan durağa yaklaşırken strese girmek, ses tonunu ayarlayamamak vs vs...

büün bunlar yaşanırken hep kulaklıklar kulağımda oluyor ama. hayat garip.
biri beni mi çağırdı diye insanın içine bir şey düşer ve bir kulaklık çıkarılır, kulak hizasında bekletilir, yaklaşık bir on saniye sonra tekrar takılır, umarsızca müziğe devam edilir ta ki aynı his tekrar ortaya çıkana kadar.
garip bir durumdur. her yoldan geçerken sağa sola sürekli bakılmasını gerektirir mesela.
o zaman kulaklık takmayacaksındır. bu, bu kadar basittir. işi bu kadar sorunsala ve paranoyaya sokmaya gerek yoktur.
gece yarısı zifiri karanlık odada tek başınıza dinliyorsanız her an bi el omzunuza dokunacakmış gibi hissedersiniz.
(bkz: lan bu bir tek bana oluyor sanmıştım)
'biri bana bi' şey mi diyo lan? anneeeaaaa bana mı seslendin?' sorularını sık sık sorduğunuz durumdur.
hiç çalmayan telefona acaba çalıyor mu diye iki dakika da bir bakarsın.

(bkz: hayat ne garip vapurlar filan)
Etrafa tedirgin gözlerle bakmak, bomba patlasa duymayacağını düşünmektir.Bazen size uzaktan biri yol sorduğunda sallamadan gidebilme lüksünüde getirir.Sonuçta kulağınızda kulaklık vardır.
şans bu ya, kulaklığı taktığında biri bağırır duymazsın amk.