bugün

dünyanın en geçiştirme cümlesini içinde barındıran, en saçma hakkı bulut şarkısı. aha örnek;

kul hatasız olmaz, o da öyledir
belki de suç bende, günah bendedir
bence yaşamak onu öyle sevmektir
yeter ki sağ olsun yetişir bana

o da öyledir ne lan? dörtlüğü tamamlamak için parça atmış araya.
(bkz: hatasız kul olmaz)
hakkı bulut'un bu şarkıyı hayırsız oğluna yazdığı söyleniyor.
güzel bir hakkı bulut şarkısıdır. nakaratı hakkı bulut un sesiyle daha da güzel bir hal alır. sözlerini de şöyle yazayım da tam olsun.

Allah'ım sevdiğime çile dert verme
istersen her gün bana bin azap versin
Ne olur ümitsiz günler verme
istersen derdime bin dert eklesin

Kul hatasız olmaz, o da öyledir
Belki de suç bende, günah bendedir
Bence yaşamak onu öyle sevmektir
Yeter ki sağ olsun yetişir bana

Ayakları taşa gelmesin yeter
Yerine ölürüm, yaşasın yeter
Ayda yılda yüzünü göreyim yeter
isterse yıllarca sormasın beni

Kul hatasız olmaz, o da öyledir
Belki de suç bende, hata bendedir
O benim canımda candan ötedir
Yeter ki sağ olsun yetişir bana

Kul hatasız olmaz, o da öyledir
Belki de suç bende, günah bendedir
Bence yaşamak onu öyle sevmektir
Yeter ki sağ olsun yetişir bana

Bin türlü isyan da olsa kilimde
Yaşama sevincini alsa elimden
Bilsem ki huzur vermez kabrimde
Yine de severim kalpsiz olsa da

Bin türlü isyan da olsa kilimde
Yaşama gücümü alsa elimden
Bilsem ki huzur vermez kabrimde
Yine de severim zalim olsa da

Kul hatasız olmaz, o da öyledir
Belki de suç bende, hata bendedir
Bence yaşamak onu öyle sevmektir
Yeter ki sağ olsun yetişir bana
hakkı bulut'u sevmeyip dinlememe rağmen denk geldiğim sözleri enfes şarkısıdır.

böyle bir kabullenmişlik var ki şarkıda herşeyi kapsayabilir. en çok da aşkı.
sevgiden sitem bile etmeyip, hoş görmenin anlatıldığı boyun eğmenin güzelliğini barındıdır.
http://www.youtube.com/watch?v=jH7Hxe2R4rI

bir hakkı bulut eseridir.®*
hakkı bulut un dinlenesi güzel bir şarkısı.
bana masal anlatma'dan şahin kendirci performansı ile.

https://www.youtube.com/watch?v=K5jDny7YsGA
şahin kendirci performansı şahane olan şarkı. dokunur.
daha önceleri onu orhan baba da demişti.
dikkatli olmaliyiz her zaman da hata olmaz.
hakkı bulutun efsane şarkılarıdandır. ergenlik çağımızda dinlediğimiz hakkı bulutun bu şarkısı takıldı bugün nedense aklıma. sabahtan beri dinliyorum ama hakkı buluttan değil (bkz: bana masal anlatma) filminde söyleyen (bkz: şahin kendirci)den.

--spoiler--
https://www.youtube.com/watch?v=L8neO_ykL7A
--spoiler--

bu filme bir arkadaşımla kadıköyde dolaşırken gitmeye karar vermiştik. bu sahne çıkınca şarkıyı beraber söyledim şahin kendirci ile ama lan hatırlayamadım bir türlü kim söylüyordu diye. film bitti çıktık ben hala şarkıyı düşünüyorum, döndüm kıza dedim ki ''ya o çocuğun söylediği şarkıyı biliyor musun'' güldü tabi hatun, entelektüel sayılabilecek bir kadının o şarkıyı bilmesi kadar beni şaşırtacak durum az olur sanırım. zaten biliyorum deseydi orada bırakırdım arkadaşlığı ve ilişkimizi başka bir boyuta taşıyıp basardım evlilik teklifini. kabul etmezdi, göt gibi kalırdım affedersin ama olsun. ben o kadını bulduktan sonra ya hepi olmak isterim, ya hiçi, öyle arada kalmış aşk piçi değil. neyse ben takılmışım şarkıya mırıldanıyorum filan birden aklıma cebimizde taşıdığımız o lanet ama bir o kadar da faydalı, icat olduktan sonra mertliğin değil aşkların bile bozulduğu akıllı telefonlar geldi. hatun arkadaşımın tepsi büyüklüğünde bir telefonu olduğu için ''yaz kızım'' dedim. yazdı sağolsun, oradan bir şekilde bulduk şarkıyı; kul hatasız olmaz yazar: hakkı bulut.

tabi ya hakkı buluttu. melodisinden bile belliydi. öyle mutlu olmuş, öyle rahatlamıştım ki anlatamam. o günlerim geldi aklıma; çocukluk arkadaşımla oturup gizli gizli sigara içerek hiç konuşmadan şarkılara eşlik etmemiz. saatlerce ''merhaba'' ve ''görüşürüz''den başka kelime konuşmamız ama bundan ikimizin de memnun olup, sorun etmemesi, birbirimizi sadece içtiğimiz sigaradan bile anlamamız filan... o günlerde ne kadar da büyük dertlerimizin, ne kadar büyük aşklarımızın olduğunu düşününce güldüm sadece. aşkı o kadar dar kalıplara sokmaya çalışmışız ki bir yıkımın nasıl olabileceği konusunda hiç bir fikrimiz yokmuş. öyle özlediğimi fark ettim ki o günleri, o an kalan ömrünün yarısını vereceksin ama oradan başlayacaksın deseler hayata, yaşadığım tüm acılara rağmen düşünmeden kabul ederdim. çok salak bir anımdı o an tabi ama ederdim lan işte. ne yapayım? o sigaranın, soğukta üşümenin, bozuk kasetlerin, döktüğüm göz yaşlarının tadı bile başkaydı.

dedim ya sabahtan beri bu şarkıyı dinliyorum. bu gariban anamın da dikkatini celbetmiş olacak ki odayı süpüme bahanesiyle içeri girdikten 1 dakika sonra başladı yalvarmaya;

+oğlum yapma, etme! niye böyle yapıyorsun? niye kendini böyle heba ediyorsun?
-ne yapıyorum ya?!
+bak ağlatma beni allah rızası için!
-yahu niye ağlıyorsun şimdi? delirdin mi noldu?
+kendine hiç mi acımıyorsun? senin bunu halini gördükçe eriyorum ben!

ulan dedim bana ne olmuş? sahiden bu kadar mı belli bir şeyler? yok ya, iyiyim lan ben! tribe soktu beni durduk yere beni.

- kapıyı kapatıp, dışarı çıkar mısın anne?

evet lan! ağlayan kadına bunu söyledim. kötü evlat mıyım ben? ama ne yapayım sarılsam ağlarım diye korktum oğlum! şimdi onu teselli edeceğim diye ben de salya sümük ağlarsam çizgimden ödün vermiş olurdum. onun için yaptım. sonra bastım tekrar youtube replay tuşuna!

allahım sevdiğime çile dert verme... başladı yine söylemeye sesi güzel fırlama. lan ne de güzel söylemiş yavşakcık! ''belki de suç bende, günah bendedir'' dedikçe sövdüm. ne bende olacak ulan dedim! bütün suç ondaydı! benim tek suçum onu sevmekti arabeskine girmeyeceğim onun için kötü insanların suçlarını kabul etmediği, umarsızca davrandığı, ümitleri bozuk para gibi harcadığı yerde ''belki de hata bendeydi'' demeyeceğim.

siz de demeyin oğlum. suç onda çünkü aşkta kaçan suçludur!