bugün

Kötü hissetmek, yaşamaya başlanıldığı andan itibaren "duygu" sıfatını kaybedip "yaşam biçimi" kimliğine sahip olan soyutlar bütünüdür.

Kötü hissetmenin tersi, genel kanı olarak "iyi hissetmek" değildir bence, kötü hissetmenin tersi ya da açılımı da yoktur. En yakın olduğu kavram ilgisizlik olarak tanımlanabilir belkide. insan kötü hissettiği zaman hiçbirşey yapamaz demek yanlıştır. insan kötü hissetiği zaman hiçbirşey yapmak "istemez" sadece.

Soyut olduğu halde demir pençe gibi sıkan, içerilerde somutlaşıp iç çekişlerin şafağında vücudumuzdan süzülen ruh halidir kötü hissetmek. Yalnız hisseden insanın buz gibi yatağının tam tersidir o. Kor gibidir. Sağa dönersiniz canınız yanar, sola dönersiniz, bir damla da orda bırakırsınız göz yaşınızdan. "Uyusam keşke... Uyusam ve hiç uyanmasam, ya da unutsam kötü hissettiren herşeyi, ama hiçbir şey yapmadan unutsam, öylece, ağlaya ağlaya, yana yana unutsam" dersiniz kendi kendinize. Derinden bir offff çekersiniz, yorganınıza sarılırsınız tekrar. Ama o, hala kor gibidir.

izole olmak ister insan kötü hissedince, vücuduna temas eden hava bile batar ona. Ve bu ruh hali en uç duyguların da ucudur.

Acı bir ilaç içmek gibi düşünün, hani içmek zorunda olduğunuz acı bir şurubu içersiniz, bu size bir anlık tiksinti verir ama asıl kötü olan bu acı tat geçtikten sonra ağızda kalan bayık hatıra ve kokudur ya, geçmeyen, işte kötü hissetmek tam bu duygudur.

Çekersiniz acıyı, hem de kralını çekersiniz, yerlerde sürünürsünüz, çünkü kaybettiğinizi, başaramadığınızı düşündüğünüz bir dayanağınız vardır, ağlayacak birşeye sahipsinizdir.

Yere düşersiniz kalkamazsınız, çaba gösterirsiniz, iyice gömülürsünüz, tekrar kalkmaya çalışırsınız ama olmaz, denersiniz, denersiniz, denersiniz...

Sonra pes edersiniz... Kalırsınız yerde, kalkmaya çalışmazsınız çünkü artık kalkmak istemezsiniz, kalkmak için iyi bir nedeniniz yoktur. "Kabullenme" duygusunu kabullenirsiniz, ağzınızda ilacın kötü hatırası vardır artık. Artık kötü hissediyorsunuzdur işte. Yerlerde sürünürken size bir dal uzatılması için yalvarıyordunuz ya, şimdi o dal uzatılsa, sadece içinizden "umarım bana değmez" diyorsunuz. işte şu anda ıssız bir telgrafhane gibisiniz, yıllar önce terkedilmiş, çoktan restorasyona kapanmışsınız..

Kötü hissediyorsunuz. Kötü.. ve Issız.
alakalı olarak;

(bkz: #1998245)
güncel Önemli Başlıklar