bugün

ikili koltuğa kıvrılmış yatarken ince battaniyenin verdiği ısı ve televizyonun stabil sesinde beynin uyuşması sonucu önce uyuşmaya sonra uyuklamaya başlar bünye. sonrasında fazla karşı koyamaz ve yastığın huzurlu kucağına salar kafasını, içindekileri bertaraf ederek. öyle bir uyur ki izlemek istediği dizi henüz başlamamış olduğu halde sesini duyunca uyanırım ihtimaliyle o kanalı açar ve uykuya dalar.
sonrasında tv sesinden uyanıp uykunun gelip geçici olmadığını farkedince doğruca yatağa gitmeye ve uykunun geri kalanını yatakta tamamlamaya karar verir yatarsın.
işte arkadaş ne oluyorsa bundan sonra oluyor, kaçıyor o vicdansız uyku. ben yakalayıp o kadar demlendireyim küçücük koltukta, sen rahat yatağı bulunca kaç.
demem o ki hain uykudur, vicdansız, allahsız kitapsız uykudur. ömrümü yedin amk uykusu kaçma olur olmaz yere.
Okul sırasında gelip evde kaçan uykudur da aynı zamanda.
yakalandığında aynı tadı vermeyen uykudur.
hipotalamusun sarsıntı ve uğultu ile uyku moduna geçmesinden dolayıdır.
uyuma şansın olmadığı zamanlarda gelen uyku kadar sinir bozucu, aşağılık ve gereksizdir. bu kaçan uyku.
Okudugum donemlerde her cuma aksami beyazit ozturku izlerken yasadigim durum. Oradan birisinin yatagina git diye beni durtmesiyle beraber uykunun kacmasi.