bugün

görsel
görsel
" onu, efendisinden daha az kötü yapan tek şey, yaptığı kötülükleri kendi adına değilde, efendisi adına yapıyor oluşuydu."

- silmarillion.

edit: bilmeyenler için söyliyim, saurondan bahsediyo. Efendisi ise melkor.
"insanlara ne kadar çok muhtaç olursam onlardan kaçmak ihtiyacım da o kadar artıyordu."

Kürk mantolu madonna
"Happiness can be found, even in the darkest of times, if one only remembers to turn on the light."

dumbledore
"Ben"in gerçek kimliği olmayan bir kimse için kullanılan uygun bir terim olduğunu söylemem gereksiz sanıyorum. Dudaklarımdan yalanlar dökülecek, ama bunların arasına karışmış bazı gerçeklerde olabilir, bu gerçeği bulup çıkarmak ve saklamaya değer bölümü olup olmadığına karar vermek size düşüyor. Saklamaya değer bir yanı yoksa, tümünü çöp sepetine atar, unutup gidersiniz.
Kendine ait bir oda, sayfa: 7, virginia woolf.
"Dünya'yı rüyalarımla keşfetmeye çalıştım. Bu, yeterince cesur olmadığımın bir göstergesi olabilir. Aynı hatayı senin de yapmana yolaçmak istemiyorum. Sana izin veriyorum, git. Git ve benim göremediklerimi gör, benim dokunamadıklarıma dokun, sevemediklerimi sev ve hatta, bu babanın çekmeye cesaret edemediği acıları çek. Dünya'dan ve onun binbir halinden korkma."

ihsan Oktay Anar/ Puslu Kıtalar Atlası
peder: "seni eğitip bu hapishaneden çıkmanı sağlayabilirim, ama yeteneklerini tanrı'nın emirleri doğrultusunda iyilik için kullanacaksın.

mahkum edmond: "yaşadığım haksızlıklardan sonra ben artık tanrı'ya inanmıyorum ihtiyar adam."

peder: "olsun, o hala sana inanıyor."

Monte Kristo Kontu, Alexandre Dumas
"var olan tek gerçek ve inanılası öğretmen, insanın kendi vicdanıdır..."
görsel
Beni teselli edecekler ve bir takım sözcükler söyleyecekler, sözcükler, sözcükler; fakat ne yardımı dokunabilir ki sözcüklerin bana? Biliyorum ondan sonra yine yalnız olacağım. Ve insanların arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur.
"En kusursuz cinayet, yaşama sevincini öldürmektir."
görsel
görsel
ah! bilge, gerçek bir bilgeymiş
şunu ilk düşünüp dile getiren:
dengin dengini bulmasıdır
en büyük mutluluk dünyada.

-aiskhylos/zincire vurulmuş prometheus
“Gördüğünüz gibi neredeyse doğarken ölüyoruz. Varlığımız bir nokta, ömrümüz bir an, küremiz ise bir atomdur. insan bir şeyler öğrenmeye, deneyim kazanmaya kalmadan ölüm kapıyı çalıyor.”

françois-marie arouet de voltaire, Micromegas
“hafıza acı anıları siler, geriye hiç büyümeyen bir çocuğun hikayesi kalır."

(bkz: Alper kamu cehennem çiçeği)
"Bel­ki dün­ya­mı de­ğiş­tir­mek için in­ti­har et­mek is­ti­yo­rum."

Bir Tereddüdün Romanı - Peyami Safa
görsel
Çok az insan hayal ettiğini yaşar. Çok azı söylediğini yapar. Yazar, yazdığı kahraman değildir. Balzac olmayan her şey balzac'ın kitaplarındadır.
insanlar kalpleriyle hisseder… O benimkini yok ettiğine göre kendisine acımama imkan yok.

Uğultulu tepeler.
Erkekler hakkındaki çoğu görüşe katılıyorum da kural 8 neden var. *
görsel
kandırılamam. her şey beyhude. henüz doğmamış olandır mutlu kişi, ölüm hayattan iyidir, kendimizi hayattan kurtarmamız gerekir.
tolstoy - itiraflarım
isteyip istemediğimi doğru dürüst bilmediğim, fakat neticesi aleyhime çıkarsa istemediğimi iddia ettiğim bu nevi söz ve fiillerimin daimi bir mesulünü bulmuştum: Buna içimdeki şeytan diyordum; müdafaasını üzerime almaktan korktuğum bütün hareketlerimi ona yüklüyor ve kendi suratıma tüküreceğim yerde, haksızlığa, tesadüfün cilvesine uğramış bir mazlum gibi nefsimi şefkat ve ihtimama layık görüyordum. Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? Bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması.. içimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu.. içimizde şeytan yok... içimizde aciz var.. Tembellik var.. iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var..

Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, hatta bir parçacık durmaya alışmayan gevşek beyinlerimizle kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.

Sabahattin Ali (içimizdeki Şeytan)
“ Keder fena halde bulaşıcıdır. Tek başına rakı içilmiş bir masadan da kapabilirsiniz, yıllarca kullanılmayı beklemiş bir kurşunkalemden ya da pencere kenarında annesinin yolunu gözleyen küçük bir çocuktan da.. Uzun zamandır tanıdığınız,her haline alışkın olduğunuz bir dosttan beteri yoktur keder bulaştırma konusunda. Hiç olmadı kahkahasına sıkıştırır, siz de tatlı tatlı çekersiniz içinize. Kederin dillendirilemeyenidir en zehirlisi. O zaman ne girdiğiniz odaya sığarsınız,ne de giydiğiniz kazağa...
“

Nar / Ece Gamze Atıcı