bugün
- icardi190527
- hamas bir terör örgütüdür15
- suriyeliler suriye'ye dönsün12
- vatandaşlık farkı alan otel24
- bir kadının yemek ısmarlaması15
- erkeğe ne hediye alınır34
- futbolcu ismiyle nick almak12
- 1 m dolara bu bebeğe sertçe tokat atar mısınız19
- anın görüntüsü13
- icardi1905 silik olsun kampanyası19
- şehirler arası aşk yaşamak9
- true'nin porno arşivi kaç gb8
- sözlükte ateist gibi takılan yahudiler10
- aleyna tilki10
- sözlük kızından gelin olmaz21
- herkes güncel fiyatını yazabilir mi9
- arkadaşlar sizden bir şey rica edebilir miyim22
- ağaç gövdesi gibi bacakları olan kadın14
- sözlük yazarlarının tatlıları8
- alınan en güzel iltifat14
- kızımın kiminle yatıp kalktığıyla ilgilenmezdim9
- cumaya gidenlerin çok azalması10
- bik bik'in balona binmesi34
- en yaşlı özelliğiniz9
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim23
- sabah aç karnına içilen bira13
- ideal duş alma sıklığı14
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi13
- artificialintelligence9
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız9
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım13
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı23
tolga çandar yorumu ile çağdaş türkü şarkısı..
kenar mahallede bir pazar günü
buğulanır toprak, yol ve damlar
sabah güneşinin ilk akıntılarında
göğü turuncu bir ağ kaplar
konuşmalar, küfürler, çocuk çığlıkları
öper yüzünü yeni bir sabahın
çamaşırlar hışırdar, avlular da
bayrakları gibi fukaraların
kahveye çıkar, birer ikişer erkekler
yayılarak otururlar iskemlelerde
çay bardakları şıngırdar, radyo bağırır
bir haftanın yorgunluğu akar iliklerde
ötelerde, portakal bahçelerinde
gün ışığı dans eder sabah yeliyle
banklardaki sular el çırpar
ürpertiden toprağı titretircesine
bir çocuk çitleri usulca aşar
geçer uyuklayan bekçinin önünden
gömleğinin içinde bir damla kalır
uzayıp giden portakal denizinden
tulumbada yüzünü yıkar bir işçi
daha uyanmayan karısına seslenerek
kalkar kadın, elinde eski bir havlu
geceki yorgunluğu anlatır ezilerek
bir kumru tüner dallarına o zaman
avludaki yaşlı dut ağacının
ona sevgiyle gülümser işçi
sonra, sarar belini kadının
sokaklarda satıcıların bağırtıları
kapıların önünde iyice tizleşir
kenar mahallede bir pazar günü
böyle başladı
nasıl biter kim bilir
kenar mahallede bir pazar günü
buğulanır toprak, yol ve damlar
sabah güneşinin ilk akıntılarında
göğü turuncu bir ağ kaplar
konuşmalar, küfürler, çocuk çığlıkları
öper yüzünü yeni bir sabahın
çamaşırlar hışırdar, avlular da
bayrakları gibi fukaraların
kahveye çıkar, birer ikişer erkekler
yayılarak otururlar iskemlelerde
çay bardakları şıngırdar, radyo bağırır
bir haftanın yorgunluğu akar iliklerde
ötelerde, portakal bahçelerinde
gün ışığı dans eder sabah yeliyle
banklardaki sular el çırpar
ürpertiden toprağı titretircesine
bir çocuk çitleri usulca aşar
geçer uyuklayan bekçinin önünden
gömleğinin içinde bir damla kalır
uzayıp giden portakal denizinden
tulumbada yüzünü yıkar bir işçi
daha uyanmayan karısına seslenerek
kalkar kadın, elinde eski bir havlu
geceki yorgunluğu anlatır ezilerek
bir kumru tüner dallarına o zaman
avludaki yaşlı dut ağacının
ona sevgiyle gülümser işçi
sonra, sarar belini kadının
sokaklarda satıcıların bağırtıları
kapıların önünde iyice tizleşir
kenar mahallede bir pazar günü
böyle başladı
nasıl biter kim bilir
tolga çandar'ın henüz çağdaş türküdeyken seslendirdiği hoş şarkı. ahmet erhan'ın şiiridir.
her zaman ki gibi kavga, adam yaralama, uyuşturucu satışı, fahişe pazarlığı yapılan monoton bir gündür.
Düğün olabilir. Hazir olun.
Arada bir bu şiiri okur ya da dinlerim sonra da gözümü kapatıp 90'lara giderim. Artık ne o eski kenar mahalleler ne de pazar sabahları kaldı. Hepsi bitti gitti tıpkı ahmet erhan gibi...
güncel Önemli Başlıklar